Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kur'an'da Allah

Arif Tekin

En Eski Kur'an'da Allah Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kur'an'da Allah sözleri ve alıntılarını, en eski Kur'an'da Allah kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuran ancak ve ancak eski inançların bir devamı ve biraz da içinde Muhammed'in şahsi siyaseti olan beşeri bir yasadır; bunun arkasında tanrı yoktur.
Sayfa 10 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
Ben şahsen kainata bir yaratıcı bulmaya çalışırsam, kalkıp da bunu 14 asır öncesine ait mitolojik kaynaklarda aramayacağım. Çünkü o çağlarda tanrının varlığıyla ilgili uygulanan metotlar ve bu arada ona biçilen nitelikler, maalesef artık günümüzde geçerli olmuyor.
Sayfa 11 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eğer Kur’an’a bakılarak Allah’ın varlığına gidilirse, maalesef bir tarafta kainatı yaratan güçlü, merhametli, adil bir yaratıcı yakıştırması; öbür tarafta çok kızgın, kırgın, sanki insanları yarattığına bin pişman bir Tanrı panoraması karşımıza çıkar.
Sayfa 13 - Berfin YayınlarıKitabı okudu
GELECEĞİNİ DÜŞÜNEN BUNLARIN PEŞİNDEN GİTMEZ
Kim hâlâ, ‘Aman ha, din elden gidiyor!’ diyorsa, onun bu sözü benim katımda, ‘Dur insanlık ilerlemesin, katliamlar devam etsin!’ anlamına gelir.
Kur’an’ın arkasında allah yoktur; ancak muhammed’in sağdan soldan topladığı ve biraz da kendi siyasetinden kattığı şahsi kitabıdır.
Kan emici parazitlere tokat
Baas rejimi, Suudi şeyhleri ve Iran mollaları gibi insanlar iktidara gelir ve halka yine bir hizmet yok; ancak kanlarını emmeye devam ederler.
Reklam
Her şeyin olduğunu iddia etmek ne kadar absürt
“Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır”! gibi ayetler söylendiğinde, sanki gerçekten her şey bir kitapta varmış gibi inanırlar. Halbuki insanları esaretten kurtaracak olan ancak ve ancak insanların kendileridir; hiçbir kitap, vahiy-ilham yukarılardan inmemiştir, inemez de.
Enam 59. ayetKitabı okudu
İslam felsefesine göre Allah ne erkektir ne de kadın; sözde farklıdır; ancak kendisine atıfta bulunduğu zaman hep erkeklere ait olan sıfatları seçmiştir. Mesela kendisiyle ilgili İhlas suresinde, (Arapça’da) erkeklere ait olan üçüncü tekil zamiri ‘O’ kelimesi kullanılmıştır. Yine aynı surede şu küçücük cümlede Allah hakkında, erkeklere ait olan fiiller, üç kez, bir zamir de bir kez kullanılmıştır: “(Allah) Doğurmadı ve doğurulmadı (burada erkeklere ait fiiller) ve ona (erkeklere ait üçüncü tekil zamiri ve yine erkek fiili) bir benzer de olmadı/yok” deniliyor.
Sayfa 16 - [3] lem yelid, lem yuled, lem yekun fiilleri [4] lehüKitabı okudu
Fatiha suresinin hemen başında, ‘Hamd, âlemlerin rabbine mahsustur’ diye başlıyor. Burada geçen ‘Âlemler’ (ki kâinatta var olan her şey demektir) kelimesi bile erkeklere ait bir yapı ile (âlemin) yazılmıştır; ama bunun içine evrendeki ister eril, ister dişil olan canlılar giriyor. Allah, ‘Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur’ dediğinde, neden kadınlara ait olan ‘âleminat’ kelimesini kullanmadı ve bunun içinde erkeklerle birlikte tüm kâinat da vardır demedi de erkeklere ait terimi seçti? İşte bana göre Kur’an’da Allah’ın kendisi hakkında erkeklerin kelimelerini seçmesi, aslında onun ataerkil bir zihniyetin ürünü olduğu noktasında net bir kanıttır!
Kur’an’da Allah’ın erkeklere tanıdığı avantaj kısmında, ‘Eğer içinizden hür mü’min kadınları nikâh edecek mali gücünüz yoksa o zaman cariyelerle (savaş esiri kadınlarla) idare edin’ şeklinde, erkeklere avantaj tanınıyor.
Reklam
Gazab kelimesi Arap lügatinde darılmak, öfkelenmek, hışma gelmek, hiddetlenmek, kızmak... gibi anlamlara gelir ki, kâinatın yaratıcısı hakkında kullanılması, onun güçlü olmasını göstermez; tersine eksik bir sıfatla nitelendirilmiş olur. Çünkü bu durumda, Kur’an’da Allah’ın adeta bir insan gibi, yerine göre sakin, yerine göre de kızgın olabileceği sonucu ortaya çıkar ki, şu benzer olumsuzluklara yol açar: Denilse ki Allah bazen kızar bazen de sevinç duyar; o zaman demek ki kendisi zaman zaman bazı olayların etkisinde kalıp değişime uğrayabilir. İşte böyle bir nitelik tanrıya atfedilemez, bu çok yanlış bir nitelemedir.
“Canı çıksın o kahrolası insanın, o ne nankördür” deniliyor. Yahudi ve Hıristiyanlar hakkında, “Allah onları yok etsin!' ifadesi kullanılıyor. Yok ediyorsa kendisi Allah’tır o yok elsin, niye beddua ediyor? Sanki onun dışında ayrı bir Allah vardır da ona müracaat edip Allah onları yok etsin diyor. Ne ilginç ifadeler!
Allah’ın adamları (yani Müslümanlar) neredeyse dünyanın en geri kalmış insanları. Hiçbir bilimsel veriye başvurmadan sadece bugünkü pratik yeterli.
Kutsal dinlerin tanrıyla hiç ilgileri yoktur, ancak bunların liderleri kendi siyasetlerini topluma kolay kabul ettirmek için tanrıyı kullanırlar; işte o zaman biraz iş kolaylaşır. Aksi halde buna inanıldığı sürece Ortadoğu’da huzurun sağlanması kolay görülmüyor.
Peygamber diye ortaya çıkan insanlar, iktidarı ele geçirmek için benzer tanrı-kul ilişkisini sadece bir iktidar aracı olarak kullanmışlardır. Maalesef bugün de aynı taktik uygulanmaktadır: Din, iktidar için hep kullanılıyor.
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.