"'Postmodern' an, başka bir durumda acı veren bir düş kırıklığı olarak hissedilebilecek bir şeyi ele alıp, bunu çığır açan, heyecan verici ve yeni bir şey kılığına sokmak için umutsuzca uğraşmaktan ibarettir."
Kuralların Ütopyası bir bürokrasi kitabı. Sonu gelmeyen kurallar, düzenlemeler, prosedürler... Graeber yine dipnotlarına varıncaya kadar okunan bir kitap yazmış. Kitaba, annesinin felç olmasıyla ilgili olarak kamu kurumlarına yaptığı başvurularda yaşadığı komik, trajik ve aptalca olayların yer aldığı bir hikâyeyle başlıyor Graeber. Sadece bu hikâye bile başlı başına yetebilirdi konuyu anlatmaya ama o yetinmiyor ve konuyu inanca kadar genişletiyor. Graeber'in okuduğum üçüncü kitabı da kendisinden bekleneni fazlasıyla verdi.
Bir isim uyduracağım. Bu çağa "topyekun bürokratikleştirme" çağı adı vereceğim.
(İçimden "yağmacı bürokratikleştirme" çağı
demek geliyor, ama bu, burada öne çıkarmak istediğim canavarın her şeyi kapsayan niteliğini ifade ediyor.)