Allah insanı yarattı, ona akıl verdi ve bir de peşinden vahiy gönderdi. İnsan, akıl ve Kuran ile doğruyu bulacaktır...
İşte sözünü dinlediğinin dışında bir ölçü istiyorsan, bu hususta İslamın getirdiği ölçü Kurandır. Kuranın ölçüsü de akıldır. İşte Kuran ve akıl, ikisi beraber, insanın yegane objektif doğruluk ölçüsüdür...
Bizden öncekiler de ıslah için Kurana çağırmışlar ama, Kuranın dışında da doğruların olduğunu ve anların da doğruların olduğunu ve onların da doğruluk ölçüsü alınması gerektiğini hesaba katmışlar ve böylce tarihi geleneği, kültürü sorgulamaya gitmemişler ve yanlışları tespit edip, Kurana göre düzeltmeye imkan bulamamışlardır, diye düşünüyorum...
Müslüman toplumlar önce kendi kendilerine köle olmayı ve köleliği beğendiler, sonra yabancılara köle olmaya yatkın hale geldiler. Yabancıların boyunduruğundan kurtulmak için önce kendi kendine vurdukları boyunduruktan kurtulmaları şarttır...
İki arasırdan beri teknite ve modern ilimlerde kalkımamızın sebeplerini din ve ilim diğer deyişle din ilmi zihniyetinde bulmak istiyorum. On yedinci asırda çöküşe geçen din ve din ilmi zihniyeti, hem dindar kesimde, hem fikren dine karşı olan kesimde, öyle etkili bir şekilde sürüyor ki, sadece bu iki kutup insanının değil, bütün vatandaşların hareketlerinde, davranış ve fiillerinde açıkça ortaya çıkıyor...
(Tanıtım bülteninden)
