Kur'an'da Allah
Arif TekinKur'an'da Allah Sözleri ve Alıntıları
Kur'an'da Allah sözleri ve alıntılarını, Kur'an'da Allah kitap alıntılarını, Kur'an'da Allah en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz."Belki" ifadesi
Allah Musa ve ağabeyi Harun’u Mısır’daki Firavun’a gönderirken kendilerine, “Ona (Firavun’a) yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır ya da korkar” şeklinde aktarmalar yapılıyordu. Tabii ki kainatın yaratıcısı olan Allah’ın az önceki ayet ve benzerlerinde ‘belki’ ifadesini kullanması, ayrıca bir başka tartışmanın konusu. Tanrı için ‘belki’ ifadesi kullanmak uygun değil; o garanti ile konuşmalı.
Sayfa 43 - taha 44Kitabı okudu
Kuran'da bulunan çelişki
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemişse ve onların, hakikati görmesinler diye gözlerine perde çekmişse, o zaman, ‘Onlara en büyük azap vardır’ denmesinin bir anlamı olamaz. Hem kendisi kâfir yapıyor, hem de en büyük cezayı veriyor önermesi yanlıştır.
Sayfa 154Kitabı okudu
Bedir ve Uhud Savaşı Karşılaştırması
Sen neden bu deneme sınama işini Uhud’dan bir yıl önce Bedir’de de uygulamadın? Neden orada Müslümanlar kazanınca daha sonra oluşan ayetlerle astık kestik diyordun da, Uhud’da yenilgi alınca, ‘İşte savaşta kazanmak varsa kaybetmek de vardır’ diyorsun? Demek ki kazanmak varsa ben destekledim diyorsun, kaybetmek varsa bu sefer de kusura bakmayın ben sizi denedim, diyorsun. Ne güzel bir taktik!
Sayfa 79Kitabı okudu
Cinayetlerin sebebi nedir?
24 yaşındaki Neşe’yi, önce 17 yaşındaki kardeşi bıçaklıyor, daha sonra babası onu silahla katlediyor. Neşe’yi ölüme götüren suç ise nişanlısından ayrılmasıydı... Can verirken son cümlesi, ‘Ah ah babam beni vurdu’ oluyor ve bu cümle aynı zamanda mahkeme tutanaklarına da geçiyor. Bunlar bilinmeyen şeyler değil, basında hergün benzer örneklerle karşı karşıyayız. İslam ülkelerinde bu cinayetleri babalara, ağabeylere işleten güç nedir? Bence bu vahşetin sebebi dindir, kutsal kitaplardır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Kadın sünnetinin onaylanması
Şeyh’ul İslam Ebu’s-Suud’dan; “Arap âleminde kadınları da sünnet ederler sen buna ne dersin?’ diye soru sormuşlar. Kendisi, ‘Böyle yapmak güzel bir şeydir’ yanıtını vermiştir.
Sayfa 130 - M. Ertuğrul Düzdağ, Şerhul-İslam Ebu’s-Suud Efendi Fetvaları, İstanbul 1972, s. 35.Kitabı okudu
Muhammed’in, İslam tarihinde kabul görmüş sözleri de vardır. Şunu söylüyor: ‘Birden fazla evlilik yaptığınızda, kuma üzerine getirdiğiniz kadın şayet dul ise ona 3 gün ayırın daha sonra diğerleriyle gece hayatı için sıraya koyun. Şayet kız ise o zaman ona 7 gün ayırın ve daha sonra onu da sıraya alın’ diyor.
Sayfa 126 - Tecrid-i Sarih, Diyanet tercemesi, no: 1821, Müslim, Reda, 43 diğer hadis külliyatı.Kitabı okudu
Neden yemin edilir
Bir kere insan niye yemin eder, sorusunun yanıtına bakılırsa ve bu arada Allah’ın da yeminini bununla yan yana getirirsek, şöyle bir durum ortaya çıkıyor: İnsanoğluna güven olmadığı, yalan konuşabileceği, yalan ifade verebileceği gibi ihtimaller olduğu için kendisi yemine başvurur veya mahkeme gibi yerlerde ona yemin ettirilir. Ancak Allah’ın bizzat kendisinin yemine başvurması garip bir şey. Kaldı ki bu durumda, Kur’an’da yeminsiz geçen ayetlerin doğruluğu konusunda bir garanti olmadığı imajı ortaya çıkıyor. Şöyle bir soru da rahatlıkla söylenebilir: Neden toplum için o kadar önemli olan konular Kur’an’da dile getirilip üzerlerine yemin edilmemiş de melek yardımı gibi aslı olmayan konular hakkında Kur’an’da yeminle söz edilmiş?
Sayfa 64 - Tevbe 25Kitabı okudu
Muhammed’in bazı savaş esirlerini karşılıksız olarak serbest bırakması, ya torpile dayanır (amcası Abbas, az önce sözü edilen damadı Eb’ul Âs ve süt kardeşi gibi) veya politik amaçlıdır. Bununla kalkıp Muhammed’i barışsever ilan edip işi Allah’a götürmenin, olup bitenleri de olağanüstü kabul etmenin herhalde bir mantığı yoktur!
Sayfa 61Kitabı okudu
‘Allah dilediği insanları saptırır, dilediğini de doğru yola iletir’ dedikten sonra; ‘insanlar işlediklerinden mutlaka sorguya çekilecekler’ deniliyor. Ne demek yani, hem ben saptırırım diyor, hem de aynı cümlenin hemen devamında yapılan işlemlerden insanlar sorumlu tutulur deniliyor?
Sayfa 171Kitabı okudu
“Canı çıksın o kahrolası insanın, o ne nankördür” deniliyor. Yahudi ve Hıristiyanlar hakkında, “Allah onları yok etsin!' ifadesi kullanılıyor. Yok ediyorsa kendisi Allah’tır o yok elsin, niye beddua ediyor? Sanki onun dışında ayrı bir Allah vardır da ona müracaat edip Allah onları yok etsin diyor. Ne ilginç ifadeler!
Sayfa 32Kitabı okudu
Muhammed bir savaş dönüşü arkadaşlarından Cabir adındaki kişiye şunu soruyor: Senin evlendiğin kadın, kız mıydı yoksa dul mu? Adam ‘Ben bir dulla evlendim’ deyince; Muhammed, ‘Keşke bir kızla evlenseydin’ yanıtını veriyor.
Sayfa 121 - Tecridi Sarih, Diyanet Tercemesi no: 976 ve Buhari ile Müslim hadisleri Er Lü lü ü ve’l Mercan, no: 932Kitabı okudu
Taktik
Kur’an’da tanrı insanları savaşa teşvik etmesinin bir diğer yöntemi de şu: Kaderlerinde öldürülme ile hayata veda edenler, evlerinde dahi olsalar, öldürülme anı geldi mi hemen öldürülecekleri yerlere çıkıp gidecekler’ deniliyor! Tabii ki bu durumda Kur’an’a inanan diyecek ki, madem evde de olsam kaderimde bu varsa ille de o an için kalkıp o yere gitmeliyim; o zaman benim korkmam, savaştan kaçmam neyi ifade eder ki? Dolayısıyla bu zihniyette olan rahatlıkla savaşa gider. İşte bu da cahil insanları savaşa sürüklemek için bir taktiktir.
Sayfa 76 - Âl-i İmran, 154Kitabı okudu
Tezat
‘Allah kimi hidayete erdirmek isterse ona kolaylık sağlar. Kimi de dalalete düşürmek isterse onun kalbini daraltır’ dedikten sonra aynı ayette bu kez de, ‘Allah, imana gelmeyenleri küfür ve sıkıntı içinde hep böyle bırakır’ diyor! ve insanın işlediği iyiliğin de kötülüğün de sorumluğunu tanrı kendisi üstlendiği halde yine de insanoğlunu ceza ile tehdit ediyor. Aynı yöntem Nisa suresinde de var. Orda da, ‘insanoğlunun iyilik de kötülük de yapması Allah’tandır’ diye belirtildikten sonra, cümlenin devamında eleştiri şeklinde, ‘Bunlara ne oluyor da hiç söz anlamaya yanaşmıyorlar’ ifadesi kullanılıyor ! Madem Allah her şeyi insanlara yaptırıyor, o zaman onları sorumlu tutmaya ve ‘Bunlara ne oluyor da hiç söz anlamaya yanaşmıyorlar?’ demeye hakkı yoktur.
Sayfa 153 - Yunus suresi 100. ayet, En’am 125, Nisa, 7Kitabı okudu
Burda bir terslik yok mu
Müslümanlar Bedir çatışmasında kazanınca daha sonra oluşan ayetlerde Allah, ‘ben size bin, üç bin, beş bin melekle yardım ettim, siz onları (düşmanı) vurmadınız ben Allah olarak onları vurdum...’ gibi ayetler gönderiyordu. Daha sonra Müslümanlar Uhud’da bir ara yenilince, bu kez Allah, ‘Eğer siz (Uhud’da) bir yara aldıysanız, şüphesiz o topluluk da (müşrikler de Bedir’de) benzeri bir yara almıştı. İşte (iyi veya kötü) günleri insanlar arasında (böyle) döndürür dururuz. (Bazen bir topluma iyi ya da kötü günler gösteririz, bazen de öbürüne)’ diyor.! Tanrı, Bedir’deki kazanmalarından sonra üst üste yardım ayetleri oluştururken, Uhud yenilgisine karşı da az önceki ayetlerde özetle, ‘savaşta kazanmak varsa kaybetmek de var’ diyor.
Âl-i İmran, 124 ve 125 ile Enfal suresi 9 ve 17 gibi Âl-i İmran, 140Kitabı okudu