Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu Sözleri ve Alıntıları
Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu sözleri ve alıntılarını, Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu kitap alıntılarını, Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cahiliye Arapları Şevval ayını uğursuz kabul eder,bu ayda evlilik yapmazlardı.Bu adeti kaldırmak üzere Resulullah Aişe ve Ümmü Seleme ile bu ayda evlenmiş,bu suretle nikah için hiçbir vaktin uğursuz olmadığını göstermiştir.
Sayfa 242Kitabı okudu
Cahiliye Arapları hasımlarından intikam alıncaya kadar içki içmez,koku sürünmezlerdi
Sayfa 192Kitabı okudu
Geleceğe ait olaylardan haber verene “Arraf”, geçmişte meydana gelip gizli kalan haberleri ortaya çıkaranlara da “kahin” denilir.Kahin,bir tabi’(cin veya şeytan aracı) vasıtasıyla gayri bilgiler aktarırken,arraf şahsi tecrübe ve kabiliyetine istinaden olayları ve eşyayı incelemesi neticesinde gaybla ilgili görüşler ileri sürer.
Sayfa 80Kitabı okudu
Zecrü’l-ıyafe uygulamasında kuşlara taş atıp uçurduktan sonra onların uçuş yönlerine göre geleceğe dönük tahminler yapılırdı.
Sayfa 96Kitabı okudu
Esasında herhangi bir toplumun bütün yönleriyle anlaşılabilmesi için başlangıç noktası olarak aileyi seçmek yararlı olur. Çünkü aile, insanların sosyal, dinî, hukukî ve ahlakî anlayışlarıyla doğrudan ilişkili bir kurumdur.
Hz.Peygamberin büyük dedesinin asıl adı Amr iken,tirit yapıp yoksullara ziyafet verdiği için zamanla “doğranmış ekmek ve peksimet üzerine et suyu döken” anlamında Haşim adıyla meşhur olmuştur.
Sayfa 53Kitabı okudu
Arapça'da "kumar" anlamında kullanılan en yaygın isim "kolaylık" manasındaki yüsr kelimesinden türetilen meysir'dir... Kumarın bu kelimeyle anılması, kumarda kolaylıkla mal kazanılması veya kaybedilmesi sebebiyledir.
"Sıhhatin temeli boğazına sahip çıkmaktır. Mide, hastalıkların yuvası, az yemek ise devânın başıdır..."
"Uğursuzluk anlayışı yüzünden işinden vazgeçen kimse şirke düşmüş olur."
Sayfa 101
Osman b. Ma'zûn'un "Aklımı gideren ve toplumda benden aşağı tabakadan kimselerin bana gülmesine sebep olan şarabı içmem" dediği rivayet edilir.
İslam Öncesi
Câhiliyye çağında cenaze sahiplerinin yemek hazırlayarak cenazeye katılanlara ikram etmeleri adettendi... İslâm dini, cenaze sahiplerinin yerine, çevredeki ailelerin cenaze evine yemek götürmelerini öğütlemiştir.
Sayfa 67
Menkıbeler Nasıl Oluşur?
İslâm, gerçekleşen yoğun fetih hareketlerinin bir neticesi olaraak hicri I. asırda çeşitli din ve inanç sahibi milletlere hâkim olunca müslümanlar bu milletlerin kendi inançlarında bulunan peygamber ve azizler hakkında birçok mûcizevî menkıbe anlattıklarına şahit olmuşlardı. Bu hikâyelerde başrolü oynayan kâhinler olduğu için müslümanlar Hz. Muhammed'in dünyaya gelişini mûcizelerden yoksun olarak anlatmanın bir eeksiklik olduğunu görmüşler; bunun sonucunda Arapların zihninde kâhin hatırasının en önemli figürleri olan Şık ve Satîh'in Hz. Peygamber'i müjdelediklerine dair menkıbeler anlatmışlardır. Bu menkıbelere mûcizevî bir mahiyet katmak için de Lahmî kralı Rebiâ b. Nasr ile İran kralı Nüşirevan'a birer rüya isnat edip, bu rüyaları adı geçen kâhinlere yorumlatmışlar; sonuçta kâhinlerden -birbirini destekler şekilde- Hz. Muhammed'in geleceği ve onların mülkünü ele geçireceği bilgisini nakletmişlerdir.
Sayfa 87
"Kertenkelenin uzun yaşamasının sırrı rüzgâr yutmasıdır. Ey oğul! Ben doksan yaşına geldim; ne ağzımdan bir diş eksildi ne kasım gevşedi ne burnum ve gözüm aktı ne de idrar sıkıntısı çektim. Bunların tamamının sebebi ise az yemektir. eğer hayatı seviyorsan bu dediği yolu takip et.
Çok yemek zararlıdır. Her şeyden önce fazla yemek kalbi sıkıştırır; kalp aç ve susuz kaldığı zaman saflaşır, incelir, doyduğu zaman ise körleşir. Fazla yemenin diğer bir zararı da zihni bozmasıdır. Çok yemek zihnin sağlıklı işlemesine engel olur; mide dolduğu zaman zihin ve fikir uyku halini alır. Bu esnada vücut azaları da ibadetten alıkonulmuş olur; mide dolu olduğunda vücut azaları günah işlemeye yatkın hale gelir."
Sayfa 53
Gerek beslenme gerekse taşımacılık yönünden deve Arap Yarımadasının alternatifsiz hayvanıdır. Bedeviliğin rumuzu, çöllerin alamet-i fârikası, zor hayat şartlarında bedeviye arkadaşlık etmeye ve hayatını onunla paylaşmaya razı olan tek hayvan devedir. Kaba ve zalim bedevi ile birlikte açlık ve susuzluğa katlanmak, çölün sert ve acımasız şartlarına tahammül etmek deveye mahsus bir özelliktir.
Sayfa 260 - Hayvancılık
Ölüm hiçlikse eğer;
"Ey, savaşa girdim, zevk ve safa sürdüm diye beni kınayan kişi!
Eğer ben bunları yapmazsam ölümü benden uzaklaştırıp beni ebedileştirebilir misin?
Ölümü engelleyemiyorsan bırak beni, elimde avucumda ne varsa zevk ve safaya harcayarak karşılayayım ölümü."
Sayfa 71