Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sosyal, Kültürel ve İktisadi Hayat

Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu

Adem Apak

Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu Gönderileri

Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu kitaplarını, Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu sözleri ve alıntılarını, Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu yazarlarını, Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mâide Sûresi, 90
"Ey İman edenler ! Şarap, kumar, putlar, fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir ; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz."
312 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Siyere vukufiyetiniz varsa kitap birazcık bayabilir. Çünkü genel hatlarıyla siyerden haberi olan, siyer okuyan herkesin bildiği bir dönem. Ancak siyer okumanız çok yoksa başlamadan önce bu kitabı okumak çok daha iyi olur. Gene de o dönemi yansıtan güzel bir kitap olmuş şahsen.
Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap Toplumu
Kur’an’ın Geliş Ortamında Arap ToplumuAdem Apak · Kuramer Yayınevi · 201738 okunma
Reklam
Gerek cahiliye çağı şiirlerinde gerekse Kur'an ve hadislerde cahiliye kavramının karşıtı olarak ilim yerine hilim tabirinin kullanıldığı görülür. Cehl bilgisizliği değil kızgınlık anında iradesini kaybedip parlayan öfkesine kapılıp sonucu düşünmeden hareket eden sabırsız kişinin sorumsuz davranışını temsil eder ilim ise öfkesini dizginleyebilen olgun insanın meziyeti ve ahlakıdır halim o kimsedir ki sakin kalmasını bilir. Bu değerlendirmelerden sonra "cahiliye dönemi" kavramı mutlak anlamda bilgisizliğim değil en yaygın haliyle barbarlık ve vahşetin hüküm sürdüğü devir olarak tanımlanabilir...
Cömertliğin kaynağı
Cahiliye döneminde görülen müspet davranışların esas saiki temel ahlâki ilkeler ve değerler değil, büyük oranda kabile adına övünmek ve insanlar arasında şöhret kazanmak idi. Nitekim cömertliği dillere destan olan Hatim et-Taî gibi biri dahi kendilerine bol bol ikramda bulunup pahalı hediyeler verdiği misafirlerinden, gördükleri bu iyilikleri gittikleri her yerde insanlara anlatmalarını istemiştir
Sayfa 157 - Kuramer 3.Baskı
Özgürlük ve Araplar
Nitekim başta Heredot olmak üzere Romalı ve Yunan tarihçiler Arapların özgürlük tutkuları nedeniyle başka milletlerin idaresine boyun eğmediklerine işaret ederek, Asya milletleri arasında sadece Arapların Sasani hakimiyetine girmediklerini, kisraların da sadece Arapları köle edinemediklerini söylemişlerdir. Özellikle Hicaz bölgesinde yaşayanlar, kendi içlerinden dahi olsa, kral yetkilerine sahip bir kişi tarafından yönetilmeyi özgürlüklerine müdahale sayarak reddetmişlerdir. Nitekim Bizans imparatoru Jüstinyen, huzuruna çıkan Osman b. Huveyris'e bir tâc giydirerek onu kendisine bağlı Mekke kralı ilan etmiş ; ancak bu emrivaki sadece Kureyşliler tarafından değil, bizzat Osman'ın ailesi tarafından da kabul edilmemiştir.
Sayfa 153 - Kuramer 3.Baskı
Yükselen Şey
Hz.Peygamber'in "ok atma, at ve deve yarışı dışında ödül caiz değildir" anlamındaki hadisi daha önce de ödüllü yarışlar düzenlendiğe işaret eder. Hz.Peygamber zamanında böyle bir yarışa Abdullah b. Ömer'in de katıldığı ve atından düştüğü söylenir. İslam öncesi dönemde yarışlarının sıklıkla yapıldığı anlaşılmaktadır. İslam döneminde de devam eden bu yarışlarda Hz.Peygamber'in Abdâ isimli devesi de koşmuştu. Bir gün genç bir deve ile yarışa katılan bir bedevi yarışta Abdâ'yı geçince sahabiler buna çok üzülmüş ; Hz.Peygamber, "Yükselen her dünyevi şeyin düşüşünün de olması, ilahi hikmetin gereğidir" sözleriyle sonucun normal olduğuna işaret etmiştir.
Sayfa 74 - Kuramer 3.Baskı
Reklam
Az Yemek
İslam öncesi dönem Arapları'nın kendilerine mahsus yemek alışkanlıkları vardı. Bunların başında az yemek gelir. Hastalıkların kaynağının fazla yemek olduğu düşünülüyordu. Câhiliye dönemi tabiplerinden Haris b. Kelede' ye en faydalı ilacın ne olduğu sorulduğunda, az yemek cevabını vermiştir. Bedenin sıhhati, zihnin sağlığı, din ve dünya işlerinin düzeni için meleklerin hayatına en yakın yaşayış şekli olan az yemek esas alınmış olmalıdır. Bir Arap kültüründe az yemeye neden önem verildiğinin güzel bir ifadesidir : Kertenkelenin uzun yaşamasının sırrı rüzgar yutmasıdır. Ey oğul Ben doksan yaşına geldim ; ne ağzımdan bir diş eksildi ne kasım gevşedi ne burnum ne gözüm aktı ne de idrar sıkıntısı çektim. Bunların tamamının sebebi az yemektir. Eğer hayatı seviyorsan bu dediğim yolu takip et. Çok yemek zararlıdır. Herşeyden önce fazla yemek kalbi sıkıştırır ; kalp aç ve susuz kaldığı zaman saflaşır, incelir, doyduğu zaman ise körleşir. Fazla yemenin diğer bir zararı da zihni bozmasıdır. Çok yemek zihnin sağlıklı işlemesine engel olur ; mide dolduğu zaman zihin ve fikir uyku halini alır. Bu esnada vücut azaları da ibadetten alıkonulmuş olur ; mide dolu olduğunda vücut azaları günah işlemeye daha yatkın hale gelir.
Sayfa 53 - Kuramer 3.Baskı
Kısasa Kısas
Umeyr'in kardeşi Karîn, kendisine icare(misafir) verilen şahsın eşine göz koyunca onu elde etmek için kocasını öldürdü. Maktulün kardeşi durumu icare sahibine bildirdiğinde Umeyr derhal kardeşini yakalayıp hapsetti. Bunun üzerine kabilenin büyükleri toplanarak ondan kardeşini serbest bırakmasını istediler. Ancak Umeyr, şayet maktulün yakınları diyete razı olurlarsa diyeti bizzat ödeyerek onu serbest bırakacağını, aksine kısas isterlerse kardeşini bizzat kendisinin öldüreceğini ilan etti. Nitekim maktulün yakınları diyete razı olmayınca Umeyr katil kardeşine kısas uyguladı.
Sayfa 29 - Kuramer 3.Baskı
Ambargo
Yemame'nin reisi Sümame b. Üsâl b. En-Numan müslüman olduğu zaman umreye niyetlendi. Müşrikler onun geldiğini duyunca yanına gidip, babasının dinini terk ettiğini söylerek kendisini suçlayınca Sümame " ne kastettiğini bilmiyorum. Ancak Kâbe'nin rabbine yemin ederim ki, en son ferdiniz Muhammed’e tabi oluncaya kadar daha önce Yemame'den elde ettiğiniz hiçbir destek ve yardım artık size ulaşmayacak" dedi. Sümame Yemame'ye döndüğünde önce Kureyşin kendilerinden aldığı erzağı kesti. Bu uygulama Mekkelileri sıkıntıya sokunca Hz.Peygamber'e şu şekilde bir mektup yazdılar : " Bizim bilgilerimize göre sen akrabaya yardımı öğütler, insanları buna teşvik edersin. Sümame gıdamızı kesmek suretiyle bizi sıkıntıya düşürdü. Sizden ona bir mektup yazarak bize koyduğu engeli kaldırmasını talep ediyoruz." Bunun üzerine Hz.Peygamber Sümameye bir mektup gönderip Kureyşe uyguladığı ambargoyu kaldırmasını istedi. Bu sayede Mekkeliler erzak sıkıntısından kurtuldular.
Sayfa 255 - Kuramer 3.Baskı
Habbab bin eret
Habbab b. Eret İslam öncesi dönemde iyi bir demir ustasıydı. Rivayete göre Mekke'de demircilikle meşgul olan Habbab, kendisine sipariş veren As b. Vail'den malın bedelini isteyince As, Peygamberi inkar etmezse borcunu ödemeyeceğini söylemişti. Bunun üzerine Habbab, "Senin ölüp de tekrar dirileceğin zamana kadar Muhammed'i inkar etmeyeceğim" demiş ; bunun üzerine As, alaylı bir ifadeyle " Öyleyse ben dirildikten sonra tekrar malıma kavuşurum ; o zaman bana geldiğinde alacağını öderim" demiştir. Bu olay üzerine : Âyetlerimizi inkâr eden ve “Mutlaka bana mal ve evlât verilecektir” diyen adamı gördün mü! ﴾78﴿ O, gaybı mı biliyor, yoksa Allah’ın katından bir söz mü aldı? ﴾79﴿ Kesinlikle hayır! Biz onun söylediklerini yazacağız ve cezasını uzattıkça uzatacağız. ﴾80﴿ Onun sözünü ettiği şeyler sonunda bize kalacak, kendisi de tek başına bize gelecek. Meryem suresi. mealindeki
Kuramer 3.Baskı
Reklam
İlginç Bir Cömertlik
Kureyş'in Teymoğulları boyuna mensup Abdullah b. Cüdan' ın cömertliğine dair ilginç bir hikaye anlatılır. Rivayete göre yaşlandığı zaman kavmi malını harcamasına izin vermemişti. Bir defasında yardım isteyen birinin kendisine yaklaşmasını istemiş ve ona bir tokat vurmuştu Adam Teymoğullarına giderek onlardan Abdullah b Cüdana kısas uygulanmasını veya kendisine tazminat ödenmesini istemiş ; sonuçta adama istediği verilmek suretiyle razı edilmiş ; bu şekilde Abdullah bin Cüdan'ın da yardım etme arzusu gerçekleşmiştir.
Sayfa 150 - Kuramer 3.Baskı
Dinde zorlama yoktur
Cahiliye döneminde çocuğu olmayanlar, şayet Allah kendilerine bir çocuk verirse, onu Yahudi terbiyesine göre yetiştirmek üzere adakta bulunuyorlardı. Nitekim Yahudi Beni Nadir kabilesinin Medine'den çıkarılması esnasında bu yolla yahudileştirilmiş Arap çocukları vardı. Babaları bu çocuklukları Müslüman yapmak istemişlerse de Hz.Peygamber çocukların zorla İslâm'a dahil edilmesine razı olmamış, onların Beni Nadir ile birlikte Medine'yi terketmelerine izin vermiştir. "Dinde zorlama yoktur" ayetinin bu olay sebebiyle nazil olduğu ifade edilmektedir
Sayfa 94 - Kuramer 3.Baskı
Asla Evet Deme
Vaadini yerine getirmek istemediğin bir konuda asla evet, tamam deme. Çünkü hayır, olmaz dedikten sonra peki, hadi bakalım, tamam demek güzeldir ; fakat 'evet' dedikten sonra hayır demek çok çirkin olur. Ancak bir defa' tamam, kabul' dedin mi, artık o sözünü gerçekleştirmek için olanca gücünle diren. Çünkü sözden caymak kınanacak bir davranıştır.(Mufaddal ed-Dabbî) Bilesin ki kınanmak kişi için büyük bir kusurdur. Kınanmayı hak edeceği bir fiilden kaçınmazsa kınanır. Ben himayemdeki kişiye ikramda bulunur, onun hakkını gözetirim. Kişinin hakkı tanıması büyük bir şereftir.
Sayfa 29 - Kuramer 3.Baskı
Dört Adet
Ümmetimin içinde Cahiliye döneminden kalma, onların tamamen terk edemeyeceği dört adet vardır. Bunlar asaletiyle övünmek, başkalarının soyuna dil uzatmak, yıldızları vesile edinerek yağmur beklemek ve ölünün arkasından yüksek sesle ağlamaktır.(Hz.Peygamber)
Sayfa 17 - Kuramer 3.Baskı
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.