Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'ün İstihbarat Faaliyetleri
Ümit DoğanKurtuluş Savaşı'nda Atatürk'ün İstihbarat Faaliyetleri Sözleri ve Alıntıları
Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'ün İstihbarat Faaliyetleri sözleri ve alıntılarını, Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'ün İstihbarat Faaliyetleri kitap alıntılarını, Kurtuluş Savaşı'nda Atatürk'ün İstihbarat Faaliyetleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Adeta savaşların kaderini, istihbarat teşkilatları belirler olmuştur. İngiliz Lawrence, Alman Wassmus gibi istihbaratçılar tek başlarına koca bir orduya bedel olmuşlardır.
Sayfa 32Kitabı okudu
Napolyon, casusları "göze görünmez lanetli ordunun kişileri" olarak tanımlamaktadır.
Sayfa 31Kitabı okudu
Güvensizlik, emniyetin aynasıdır.
Sayfa 21Kitabı okudu
Büyük Taarruz sonrasında İtilaf Devletlerinin yurdu boşaltması;
Bir Amerikan gazetecinin yazdığı gibi "Hiçbir vakit Avrupa'nın Asya karşısında bu kadar hacaletaver bir teslimiyeti vaki olmamış" ve "dahilinde iktisadi keşmekeş devam ediyordu. Hariçte Stuartların uzak devirlerinden beri İngiliz prestiji hiçbir vakit bu kadar aşağı düşmemişti."
Sayfa 189Kitabı okudu
Dramalı Rıza Bey, gerçekten de İstanbul'a geçip Karakol cemiyetiyle birlikte Damat Ferit'e suikast tertip edecekken bir ihbar sonucu yakalanıp idam edildi.
Sayfa 98 - Akbaş Cephaneliği baskıncıları: Dramalı Rıza Bey
Özbekler Tekkesi'nin tarihi hakkında kısaca bilgi verelim.
Orta Asya taraflarından hacca gitmek için yola çıkan ve Mekke'ye İstanbul üzerinden uzanmak isteyen kişilerin misafir edilmeleri maksadıyla inşa edilmiş bir Nakşibendi dergahı olan Özbekler Tekkesi, 1755'te Maraş Valisi Abdullah Paşa tarafından kurulmuştur. 19. yüzyılda Sultan Abdülmecid ve Abdülhamid tarafından restore ettirild,, büyütüldü ve tam teşekküllü bir dergah haline getirildi. Tekke, Orta Asya'dan İstanbul'a gelenlerin konakladıkları bir yer olmasının yanı sıra İstanbul'da pek bilinmeyen ve Orta Asya'ya mahsus "Ahmed Yesevi" sistemini de temsil etti. Tekkede zikirden ve Nakşilere mahsus Hatm-i Hacegan'dan sonra Ahmed Yesevi'nin doğu Türkçesi ile yazdığı şiirler ilahi şeklinde okunur, kandil gecelerinde Çağatayca ve Uygurca ilahiler söylenirdi. Yine kandillerde, özellikle de Kadir Gecelerinde "Özbek pilavı" pişirilir, yemek duasından sonra dervişlere ve ziyaretçilere ikram edilirdi.
Sayfa 115Kitabı okudu