Kuru Beyaz Bir Mevsim, yıllar önce seyrettiğim ( birkaç kez) çok sevdiğim bir filmdi.Büyük hayranı olduğum, Donald Sutherland'i de iyi adam olarak gördüğüm nadir filmlerdendir.
Bu kez önce film, sonra kitap oldu.Hem de yıllar yıllar sonra sevdiğim bir filmin kitabını okuma şansı buldum.
André Brink, Güney Afrikalı bir yazar.
Kendilerine "Sestigers" adını veren bir grup Güney Afrikalı yazarla ilişki kurarak, Afrika geleneğiyle ilişkili edebi ve kültürel kökleri sorgulamaya başlar.Apartheid rejimine meydan okuyan André Brink ilk romanı olan Karanlığa Bakış ile büyük yankı uyandırır.
Ben Du Toit, Johennesburg banliyösünde, apartheid döneminde, üç çocuğu ve eşi ile yaşayan, apolitik beyaz bir öğretmendir.Egemen siyasi rejimin uygulamalarını düşünmeksizin kabul etmiştir.Görev yaptığı okulda çalışan siyahi hademe Gordon'ın oğlu Jonathan'ı bulması için kendisinden yardım istemesine kadar.
Oğlunun gizemli bir şekilde öldüğünü öğrenen Gordon olayın peşini bırakmaz.Ben Du Toit de.Ben Du Toit, inandığı, dahası sorgulamadığı apartheid sistemin insanlık dışı uygulamalarını, adaletsizliğini, faşistliğini âdeta ifşa eder.
İlgiyle okuduğum bir kitap oldu, Kuru Beyaz Bir Mevsim.