Buradaki kuşlar, 19. yüzyılın ikinci yarısındaki izlenimciler arasında rağbet gören oryantalizmin bir yansımasıdır. Kuşların kabataslak çizilmiş görüntüsü kadının elleri ve yüzü kadar çarpıcı bir etki yaratır. Kadının başından sarkan örtünün kıvrımları detaylandırılmış, daha fazla özen gösterilmiştir, bu da Degas'nın bu döneminde Ingres'ye duyduğu hayranlığı hatırlatır.(Kutsal Aynak ile Genç Kadın)
Belli ki kuşların arkadaşlığını insanlara tercih etti; onun kuş resimlerinde insanlar ikinci planda kalırlar. Resimlerine bilindik düzenlemeleri sarsan bir espri anlayışı ekledi; bu resimdeki papağan fotografik bir portreye yanlışlıkla girmiş bir modeli hatırlatır. Kesinlikle fotografik olmayan unsur ise ağır çekimde süzülen yalıçapkınıdır. Onu ilk bakışta göremezsiniz.
(Japon Turnası, Gri Balıkçıl, Mavi ve Turuncu Makav Papağanı ve Yalıçapkını)
Tablodaki kız muhtemelen, Picasso'nun Paris'teki gençlik yıllarındaki favori barı Le Lapin Agile'den bir müşteri, Fakat bu, absent içen birinin portresi değil; kızın yüzündeki bağlılık ifadesi farklı bir hikâye anlatıyor. Her ne kadar sevgi nesnesi tuhaf olsa da insandan kuşa çarpıcı bir hassasiyet geçiyor.
(Woman with a Crow [Kadın ile Karga])