Düşünmemiz gerekiyor.
Kendisini düşünen, kendisi karar veren, kendi verdiği kararları uygulamaktan hoşlanan insanlar, neden toplumumuzda "dik başlı, uyumsuz" olarak niteleniyor?
İnsana hep sevgisizlik öğretildi.
Sevgisizlik bir öğretidir.
Sevgi suçlandı, yasaklandı ve sürgün edildi.
İnsanın sevgi kapısı kapatıldı, üzerine çiviler çakıldı.
Ve sevgisizlik öğretildi.
Sevgisiz insanlar çocuklara, gençlere sevgisizliği öğretti.
Sevgisiz insanlar yaşadığı toplumu da sevgisiz toplum yapar. Sevgisiz toplumda insanların sevgiyi yaşatmaları, korumaları, savunmaları çok güçtür.
İnsanın yaşama eylemindeki temel güçlüklerinden birisi bu.
Sevgisizlik nasıl öğretilir ?
Güvensizlikle öğretilir, kuşkuculukla öğretilir, bencillikle öğretilir, çıkarcılıkla öğretilir.
Suskunlukta el yok, göz yok, yüz yok, insan yok.
Suskunluk insanın yok oluşu.
Toplumun suskunluğu toplumun yok oluşu.
Toplum susuyor ve yok oluyor.
°°°
Suskunluk bir şey anlatıyor.
Suskunluk gizli bir protesto. Susuyor ve kendinizi gizliyorsunuz.
Susuyor ve yanlışa katılmıyorsunuz. Bu tavırdır.
Susuyor ve onaylamıyorsunuz. Bu tavırdır.
Suskunluk birikimdir. Susuyor ve biriktiriyorsunuz.
Sesler içinizde birikiyor.
Sözler içinizde birikiyor.
Susuyor ve biriktiriyorsunuz.
Seslerinizi biriktiriyorsunuz.
Sözlerinizi biriktiriyorsunuz.
Susuyorsunuz ve konuşmuş oluyorsunuz.
Susuyorsunuz ve bağırmış oluyorsunuz.
Suskunluk bir şey anlatıyor.
°°°
Kendimle baş başayım.
Kendimle yalnız kalıyorum.
Kendimle uzun saatler geçiriyorum.
Kendimle uzun uzun yürüyorum.
Kendimle rahatlıyorum.
Kendimle kavga ediyorum.
Belki de "gençlik hüznü" dedikleri budur.
Sayfa 31 - Bakamayacaksanız neden doğurdunuz!!!Kitabı okudu