Kutsal Kitapların Kaynakları I-II-III

Turan Dursun

Sayfa Sayısına Göre Kutsal Kitapların Kaynakları I-II-III Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Kutsal Kitapların Kaynakları I-II-III sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Kutsal Kitapların Kaynakları I-II-III kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın yaşamını kuşatan süre içindeki mutluluğunu, tat aldığı şeyleri; başına gelen acılarla, ağır hastalıklarla, afetlerle, kötürümlüklerle, darlıklarla, üzüntü ve sıkıntılarla karşılaştırdığın zaman; onun varlığının (kendisi için) bir bela, bir büyük şerr olduğunu görürsün.
Sayfa 41 - RaziKitabı okudu
İslamın Muhammed'den sonra en ulu kişisi sayılan Ebubekir'in halifeliği döneminde, ''ridde'' (İslamdan dönme) adı verilen olaylar sırasında, Müslümanların eliyle, insanlar ateşe atılmışlardır. ''İslama inanmıyorlar'' diye...İslam yazarlarının belirttiklerine göre, buna ''fetva'' ya da ''emir'' veren de ''ulu kişi'' Ebubekir'in kendisiydi. Kadınlar da vardı ''ateşte yakılanlar'' arasında.
Sayfa 43 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"İşin gerçeği şu:İnanmaya elverişli insanlar,özellikle de darlıkta olanlar,varlık sahiplerinin yararına yatıştırılmak,uyutulmak istenmekteler. Yoksul kitleler,her şeyin Tanrıdan olduğuna inansınlar,Tanrının kendilerini sınadığını sansınlar ve içinde bulundukları durumlara katlansınlar. Böyle özetlenebilir işin içyüzü."
Işin gerçeği şu: Înanmaya elverişli insanlar, özellikle de "darlık"ta olanlar, varlık sahiplerinin yararına yatıştırılmak, uyutulmak istenmekteler. "Yoksul kitleler, her şe- yin Tanr'dan olduğuna inansınlar. Tanrr'nin kendilerini sınadığını sansınlar. Ve için- de bulunduklan durumlara katlansınlar". Böyle özetlenebilir işin ięyüzü. Gerçeğin bu olduğuna, dinlerin "kutsal kitap"larındaki anlatımlar da yeterince "ipuçları" ver- mekte:
"UMUT" "Korku" ve "umut". Dinlerin sömürdükleri son derece verimli iki alan. Tümden "umut kesilmesi", dinlerin işine gelmez. Insanlar, kitleler, bir yandan korkmalılar, öbür yandan da ummalılar. Onun için alabildiğine korkutulurken yine alabildiğine umutlandırılmalılar da... Yani her durumda kapi açık bulundurulmalı: Korkutulurken "umut kapısi", umut- landırirken "korku-dehşet kapısı". "Once korkut, sonra umut ver." Dinlerde en geçerli ilkelerdendir bu. Insanlığı aldatmak için elbirliği edenler, bu ilkeyi önerirler ve bu ilkeye kendileri de titizce uyarlar.
Tanri, Kur'an'da "kadın-erkek" ayrımı da yapar ve "erkek"leri "kadin'"lara üstün tuttuğunu belli etmekten çekinmez. Bakara Suresi'nin 228. ayetinde, "Kadınlara kar. Si erkeklerin üstün dereceleri vardr..." der. Nisâ Suresi'nin 34. ayetinde erkeklere seslenerek, "...Karşı gelmelerinden (ya da uygunsuzluklarindan) kaygilandığınız karnlarıniza öğüt verin, yataklarında onları yalnız birakın. Ve dövün onları.!" buyru. gunu verir. Ayrıca Kur'an'ın "hükmü'"'ne göre, "miras"tan kadin, erkeğin ancak yar7 St kadar pay alır. Tanıklıkta, "iki kadın", bir erkek yerine geçer. Erkeğin kadına üs- tün tutulduğunu anlatan daha nice "hüküm"ler var ayetlerde. "Ahiret" yönünden er keğe verilen üstünlük, daha çarpie: "Cennet"te erkeklere "huriler" ve "birer inci gi bi erkek hizmetçiler (oğlanlar)" verileceği bildirilirken; kadınlara bir șey yok! Bütün bunlar da, "Ulu Tanrt'nın "erkek" olduğunu göstermiyor mu? Bu "erkek Tanrı", birçok kez belirtildiği gibi, Yahudilerden gelmiştir Kur'an'a. Yahudilerse, kuşkusuz çevrelerinden almışlardır. "
Reklam
71 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.