Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Küvette Bulunan Günce

Stanislaw Lem

Küvette Bulunan Günce Gönderileri

Küvette Bulunan Günce kitaplarını, Küvette Bulunan Günce sözleri ve alıntılarını, Küvette Bulunan Günce yazarlarını, Küvette Bulunan Günce yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir işaret, bir mesaj, son bir arzu, bir vasiyetname ya da bir uyarı-yazılı herhangi bir şey- bırakmış olsa, yeniden şüpheye düşecektim. Bunu biliyordu; o yüzden de yalnızca çıplak bir ceset bırakmıştı; sanki ölümün tam da o çıplaklığı aracılığıyla herşeyin sahte olmadığını, son tahlilde mutlak ve yanılgıya yer vermeyen, hiçbir hilenin asla değiştiremeyeceği bir şeyler olduğunu söylemek ister gibi.
Elveda ince ince düşünüp taşınmalar, hepsi de aldatıcı olan korkular ve umutlar, elveda onur ve onursuzluk, sadakat, ihanet, elveda!!
Reklam
Kendimi doğrulamayı o kadar umutsuzca istiyordum ki -aklıma bir fikir geldi, umutsuzca saf ama cczbedici bir fikir- bunlar bir düş olabilir miydi, olağandışı bir şekilde ısrarcı ve sapkın bir düş?
Ama Gizem bir çıkış yolu sunar; tüm o korkunç saçmalıklardan bir çıkış yolu. Gizem sayesinde insan en azından ümit edebilir... Sana tüm söylemek istediğim işte bu.
Genelde, her açıdan mükemmel, ama tamamıyla anlamsız bir şeyle karşılaştığımızda güleriz. Ancak yeterince büyük bir ölçekteyse gülmeyiz...
“Her şeyin ötesinde, olaylarla ilgilen, taraf ol, kendine acıma ve gerçeklerden kaçma, fantezilerinin kuyusuna bırakma kendini. Şunu unutma; küçük bireyin sonu Şeytan ile derin mavi denizlerin arasında hapsolmaktır.”
Reklam
anlamlar insan yaşamına şekil vermiş ve yönetmiş, onun özü, çerçevesi ve temeli haline gelmiştir- ama aynı zamanda ölümcül bir sınırlama ve tuzak!
dünyevî varlığımızın anlamı, istihbarat toplamak değil de nedir?
Şunu söylemek gerekir ki Profesör Mankafa’mız şantaj konusunda dünyada en büyük otoritedir ve tabii İhanet’in Anatomisi adlı eseri de ülkesine ihanet etmeyi planlayan herkesin mutlaka okuması gereken bir kitaptır.
Doktor sıcak, tombul eliyle benimkini sıktı ve şöyle dedi: “Cesaretini topla. Daha az şüphe, sadece biraz daha cesaret; göreceksin her şey iyi olacak.”
Reklam
EVET... Kendimi evrenin merkezi, tabiri caizse Bina’nm attığı tüm taşların, tüm okların hedefi zannetmiştim, oysa öteden beri ben bir hiçtim; benden önce gelen tüm atalarım ne yaptılarsa aynı durumlarda aynı şeyleri yapan; bir kasetten tamamıyla aynı kelimeleri, duyguları, düşünceleri tekrarlayan bir serinin bir parçası, ötekiler gibi bir kopya, kalıptan çıkmış bir örnektim. Melodra-matik hareketlerim, anlık güdülerim, yanlış başlangıçlarım, şaşırmalarım, esin anlarım, birbiri ardısıra gelen herbir keşfim -her şey, noktasına virgülüne kadar, tam şu an da dahil olmak üzere talimatımda yazılıydı -tabii onlara artık benim talimatım denemezdi;...
Garip, neredeyse yeterince karışık herhangi bir fikir nasıl da Bina’ya uyuyor gibi duruyordu, onu açıklıyor gibi... Garip ve biraz da korkutucu.
Bina’da kaos yalnızca sıradan değildi, aslında normdu -daha çok, ciddi bir çabanın, boyuna devam eden bir sebatın sonucuydu. Bu yapay bir kaostu; Nihaî Giz’i meraklı gözlerden uzak tutmak için işlenen bir kaos.
Yeniden ve yeniden, gerçekte benden hiçbir şey beklenmediği kafama kakılıyordu. Bu da tek kabul edemeyeceğim şeydi; zira hiçbir anlamı yoktu.    
Talimatım da dahil her şeyim elimden alınmış, gaspedilmişti; hatta talimatımın varlığına dair umudum bile. Bense olanları açıklamaya, kendimi doğrulamaya çalışmıştım -ama kimse beni dinlemediği için, hatta yalanlarımla bile ilgilenmedikleri için, işlememiş olduğum suçların ağırlığı o kadar fazlasıyla üstüme çökmeye başlamıştı ki, şu suçlu rolünü kabul etmeye hazırdım; yalnızca bir gerçeklik olsun yeterdi; yargım ve cezam belli olsun ve uygulansındı.
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.