Sürekli uzayıp duran bir şeylerle karşı karşıyaymış gibi duruyordu çıkış kapısının önünde: kente doğru ilk adımını nasıl atacağını bilemiyormuş gibi, daha önce hiç yürümemiş gibi, bacakları kendisinin değilmiş, onlara komut veremezmiş gibi...
Kente doğru ilk adımını nasıl atacağını bilemiyormuş gibi, daha önce hiç yürümemiş gibi, bacakları kendisinin değilmiş, onlara komutu veremezmiş gibi...