Türk öykücülüğüne ve düşünce dünyasına yeni fikirler ve boyutlar kazandırarak unutulmaz eserler veren Rasim Türk öykücülüğüne ve düşünce dünyasına yeni fikirler ve boyutlar kazandırarak unutulmaz eserler veren Rasim Özdenören, öykü ve düşüncedeki istikrarlı ve güçlü konumuyla kendinden sonra gelen pek çok yazarı etkiledi. Türkçeyi doğru ve güzel kullanmaktaki mahareti, insan ruhunun sırlarına vâkıf olması, gözlemciliği, ayrıntıları yakalamadaki ustalığı, dilde ve muhtevada yerli duruşu her kesimde kabul gördü. Öyküleri; özetlenemez oluşuyla, her defasında yeniyi ve yenilenmeyi yakalamasıyla dikkat çekti. Benliğimizi, bilincimizi tazeleyen, okuyucusunu tekraren kendine çağıran metinler ortaya koydu. Toplumdaki değişmeyi, yabancılaşmayı, uyumsuzluğu, modern çağın insanının dramını ve trajiğini sergilemedeki başarısıyla özgün bir yere sahip oldu. Bu özellikleriyle edebiyat ve düşün dünyamızın bilgesi olarak anıldı. Türk öykücülüğünün ve deneme yazarlığının gelmiş geçmiş en usta kalemlerinden biri olarak temayüz etti. Kuyu; arayışı durmadan arayışı, varlığın, hakikatin, nefsin ve ruhun arayışını anlatıyor. İnsan olarak her birimizin karanlık kuyularından, sayıklamalarından, rüyalarından, çelişkilerinden, ikilemlerinden, nefsin ve ruhun savaşından bahsediyor. Dünya kuyusuna düşmüş insanın öyküsüdür anlatılan…
112 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Şubat 2017
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
kuyusuz KUYULAR..
Bir
Rasim Özdenören
Rasim Özdenören
kitabına başladım ki, ne kadar da geç kalmışım sana dedirtti.. Nasıl da naif; alıp götüren kuyunun içine, kuyunun dışına hatta belki Bi boşluğa.. Kullandığı metafor anlatımıyla aslında" biz kimiz " sorusunu akıllara getiriyor.. Kitabın baş kahramanı Yusuf.. Züleyha'sı olan Zelihasına sevdalı Zelihası olan Züleyha' ya öfkeli.. Bu bir nefs kitabı. Bu bir irade kitabı. Bu bir farkındalık kitabı.. Yusuf ki düştüğü kuyudan bir başka kuyuya düşer, Yusuf ki düştüğü kuyuya şükreder ve yine Yusuf ki o kuyudan çıkış yolu arar.. Tasavvufi bir öykü kitabı desem tam anlamıyla tabirlemiş olurum aslında. Okurken kaybolmuşluğunuzu bulursunuz belki, belki de kaybolmuşluğunuza yanar fakat yanmaya da devam edersiniz.. Bazı bölümlerde argo anlatımlar olması beni rahatsız etmedi, argo-naif kombinasyonu kitapla oldukça bütünleşmiş.. Okunulası ders alınılası bir kitap, ne bir kişisel gelişim ne de bir öğütler kitabı aslında bu kitap; Benim Sensin Biziz İncelememi Rasim hocam gibi iki nokta kullanarak yapmak istedim aslında çok anlam içeriyor bu yazış tarzı benim de bazı yazılar da kullandığım da ki hissettiklerimi hissettirdi.. Okur kalın.. :()
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 20221,011 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
“Soluk alıp vermesi, kımıltılar..canlı varlığın görünen bütün devinimleri… her şey, her şey ona aczini, zavallılığını haykırıyordu. Ama ah, şimdi uyuması gerekiyor.” Ülfet.. Günümüz Türkçesiyle; alışma. Gönül perdelerimizi şöyle bir sıyırırsak binbir mucizeyle dayalı döşeli şu kâinata kaç gaflet perdesinin ardından bakıyoruz, göreceğiz. Şu yağan
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 20221,011 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir yerlere gitmek amacını şaşırmadan gerçeklik duygusunu yitirmeden gitmek durmamacasına gitmek / bir ânın içine sıkıştırabileceği hayatı buydu işte.
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 20221,011 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Rasim Özdenören'in okuduğum ilk kitabı ve çok geç kalmışım ne yazik ki. Okumadan önce gördüğüm yorumlardaki gibi gerçekten alışılmışın dışında çok özgün bir anlatımı var. Bu adamın kalemi bir harika dedirtiyor adeta. Her sayfası dolu dolu olan ilmek ilmek işlenmiş bir hikaye.. Birçok şey okuyucunun tasavvuruna bırakılmış. Ana karakterin düşüncesiyle birlikte sizi de düşünmeye itiyor, okurken birçok kez derin derin düşüncelerde buldum kendimi, defalarca okuduğum yerler oldu. Başlarda garip bir hikaye olarak ilerliyor fakat ortalara gelince kopuşlar başlıyor. Nefs muhakemesi için çıkılan yolda nefs adına çırpınışlar, mücedeleler ve yolun sonu.. "Kuyu"nun dibi, "kuyu"nun sonu.. Nasıl çıkılırdı kuyudan ?
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 20221,011 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Hayatı sorgulatan, içinde bulunduğumuz kuyuyu gün yüzüne bir hikaye güzelliği ile çıkaran Rasim Özdenören’in kalemi yine konuşuyor. Bizi, bizde, biz ile beraber anlatıyor. Hani günümüzün revaçta olan konularından biridir “Tükenmişlik Sendromu”. Derler ben tükendim kardeşim, bu sendroma yakalandım diye. Yok kardeşim, sen kendi kuyunda, kendinden habersiz, bi çare kayboluyorsun. Bunun adına da tükenmek diyorsun. Diyorsun çünkü o kuyu seni boğuyor. Somut anlamda düşünürsek Yusuf (a.s)’ın atıldığı kuyu gibi. Sen nefs ile âkıbet’in arasında bir kuyu içerisinde debelenen bir yolcusun. Ve bu yolculuk ise, ancak o kuyunun farkında olabilme kaydı ile bir amaca erişebiliyor. Eser de bu durum yine bir Yusuf karakteri aracılığıyla derin bir kuyu yolculuğunda aktarılmış. Nefs mutluluğu, dünya güzelliği Züleyha mı, sonsuz güzellik Bâki mi? Bu tartışma çerçevesinde yazılmış bi eser. Öyle ki kendimizi irdelememiz, dönüp aynaya bakmamız açısından okunması gereken bir kitap. Yedi güzel adam güzelliğini ve insana dair bitmek bilmeyen kederini aktarmış Rasim Özdenören. Zarifoğlu’nun dediği gibi; Yedi dinmez kedersiniz, uslanmaz yedi güzel adam. Bu eserdeki kederimizle kederlenebilmek duasıyla. Keyifli okumalar :)
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 20221,011 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Rasim Özdenören'den okuduğum ilk eser, yazarın alışılmışın dışında okunması kolay gibi görünen ama düşünmeye sevk eden aslında zor bir dili var. Kitap ne kadar ince, bir çırpıda bitiverecekmiş gibi görünse de sindire sindire, kendi hayatlarımızla üzerinde muhakeme yapılarak ve biraz dini-tasavvufi alt yapıya sahip olunarak okunması gereken bir yapıda. Baş kahraman Yusuf'tan yola çıkılarak Yusuf ile Züleyha kıssasına göndermeler yapılarak, insanın nefsiyle mücadelesi ve nefsinden kaçmaya çalışması, düştüğü kuyudan nasıl çıkabileceği bazen gerçek hayattan bazen de kahramanın rüyalarından, sembollerden kesitlerle okuyucu düşünmeye sevk edilmiştir. Eserin son sayfasına, kendi günahlarınızı belki de kuyunuzu düşünürken bitmemişlik duygusuyla geleceksiniz. "Söyle bakalım ahbap, şimdi biz kuyunun içinde miyiz, dışında mı?"
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 20221,011 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Bir yazarı sevince "tüm kitaplarını alıp, okuma" huyum sayesinde Rasim hocanın 'Kuyu' kitabını da bitirmiş bulunmaktayım ve finali bu öyküyle yapmak beni ayrıcalıklı hissettirdi , şiddetle tavsiye edebileceğim bir öykü .. Nefsin eğitilmesi gereken bir köpek olduğu düşüncesi öyle güzel metaforlarla anlatılmış ki Yusuf ile Züleyha kıssasını günümüz gözüyle değerlendirerek kendinizi hesaba cekeceğiniz, bir solukta bitireceğiniz bir eser ..
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 20221,011 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
“Belki de kuyuda başlamıştı her şey: her şey, yani kapana kıstırılmış olma hali. kuyunun daha dibi yok, kuyunun sağı ve solu yok; önü ve ardı yok. Kuyunun bir çıkış yolu var, o da yukarıya, göğe doğru olan boşluğu. öyleyse o boşlukta yükselmeyi denemesi gerekiyor: ama bir yandan da kendi kendine diyor ki, boşlukta yükselmek de ne demek?“
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 20221,011 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Rasim Özdenören ismi "Yedi Güzel Adam" vasıtasıyla duymuş olduğum bir isim.Sonrasında bir konferansında bulundum ve kendini dinleme fırsatım oldu.Kitaba başlarken nasıl bir üsluba sahip olduğunu tahmin ediyordum.Ama o da ne bu gerçekten Rasim Özdenören'in mi eseriydi?Kitap 33 bölümden oluşuyor ve ilk bölümler bana biraz müstehcen geldi.Yine de devam ettim nereye bağlanacak bunun sonu diye, iyi ki de devam etmişim.Kahramanımızın ismi Yusuf ve kitabın geri planında "Yusuf ve Züleyha" kıssası yazara özgü bir şekilde işlenmiş.Ayrıca nefis terbiyesi konusunda yazılanlar üzerinde düşünülmesi gereken kısımlar bence.Ben hızlı bir şekilde okudum ama biraz daha sindirerek okunsa verilmek istenen mesajlar daha iyi anlaşılacaktır diye düşünüyorum.Ha birde bu kitabı okurken alışılmış hikaye kalıplarını bir kenara bırakın bence, iyi okumalar.
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 20221,011 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Vaveyla’nın kendine notudur !
Rasim hocaya duyduğum derin muhabbetin sebebi bu kitapta gizliymiş. Hakikat bahsini kendi olağanüstü üslubu ile anlatmış. Ne desem basit kalacak fakat ille de bir şey diyeceksem arayan Akşın’ı ve kuyudaki Yusuf’u çok iyi tanıyorum. Akşın aradığını buldu, Yusuf da kuyudan çıktı. Yaradan şaşırtmasın !
Kuyu
KuyuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 20221,011 okunma

Yazar Hakkında

Rasim Özdenören
Rasim ÖzdenörenYazar · 51 kitap
Rasim Özdenören (d. 1940, Maraş), Türk öykü ve deneme yazarı. İlk ve orta öğrenimini Maraş, Malatya, Tunceli gibi Güney ve Doğu şehirlerinde tamamladı. İ.Ü. Hukuk Fakültesini ve İ.Ü.Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman olarak çalıştı. Bir ara araştırma amacıyla ABD'nin çeşitli eyaletlerinde, 1970-1971'de iki yıl kadar kaldı. 1975 yılında Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine geldi. Aynı bakanlıkta bir yıl da müfettişlik yaptı. 1978'de istifa ederek ayrıldığı devlet memurluğuna bir süre sonra tekrar döndü. Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme adlı hikayeleri ayrıca TV filmi yapılmış, bunlardan ilki, Uluslararası Prag TV Filmleri Yarışmasında jüri özel ödülünü almıştır. Rasim Özdenören'in, Türk edebiyatında adını duyurmaya başladığı yıllar, köy romancılığının etkisinin artık azalmaya başladığı, varoluşçu yazarların etkisinin daha fazla hissedildiği yıllardır. O yıllarda roman ve öykü yazarları genel olarak Batı kaynaklı bir anlayışla, sanki dışarıdan bakan bir gözle eserlerini yazmışlardır. Özdenören ise daha çocukluğunda Anadolu'nun birçok ilini gezerek, orada yaşayarak, köyünü, kasabasını, şehrini tanıyarak, kendisine ';ayrıntı avcısı' dedirtecek bir özellik ve güçlü bir tasvir yeteneğiyle, insanın evrensel yanlarını öne çıkararak yazmıştır öykülerini. Yazar, gençliğinin ilk yıllarından itibaren kendine edebiyatı ciddi bir meşale olarak seçen insanlardan oluşan bir arkadaş grubuna dahil olmakla, sonraki yıllarda şekillenecek edebi şahsiyeti için çok önemli bir zemin bulmuştur. Bu arkadaş grubu Özdenören'in anlaşılmasında kilit konumdadır. Çünkü Özdenören'in okumaları, edebi ilgileri büyük oranda bu arkadaş grubunda şekillenmeye başlamış; sonraki yıllarda tanıştığı Sezai Karakoç'un etkisiyle bir bütünlük kazanmıştır. Özdenören'in Amerika'ya gidip orada iki yıla yakın bir süre kalması vesilesiyle çağdaş dünyanın en önemli merkezini tanımasının da eserlerine olumlu yansımaları olmuştur. O, yerli olmak nedir, bu nasıl gerçekleştirilir, sorularının cevabını öyküleriyle vermiş bir yazardır. Hikayelerinin kahramanları, çevremizde rahatlıkla görebileceğimiz, dokunabileceğimiz kişilerdir. Rasim Özdenören, gerek denemelerinde gerekse öykülerinde, meselenin anlatmak olduğunu ilk öykülerinden başlayarak kavramış bir yazardır. O, İslami kimliğiyle tanınan bir öykücü olmasına rağmen öykülerinde hiçbir zaman, dönemindeki birçok yazarda görüldüğü gibi, inandığı şeyleri okuyucusuna dayatmamış, vermek istediği mesajı öyküyü örselemeden, akışı ve yapıyı bozmadan anlatmayı bilmiştir. Anlatırken de dili ustaca kullanmış, yer yer de adeta şiir yazmıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.