Bir süre sonra, gerçeğin herkese açıklanmaması gerektiğini anlamaya başlıyorsunuz. Sözünüzü sakınıyor, onlardan biri gibi davranmaya alışıyorsunuz. İçinizdeki anlatma isteği sizi yiyip bitirirken, hep gönlü temiz birine rastlayıp dertleşmeyi umut ediyorsunuz.
"Bir nehir kaynağını unutabilir mi,
Gün ışığı unutabilir mi güneşi?
Denız yatağındaki çapa gemiyi ya da
Bir yılanın kuyruğu önünde giden başı unutabilir mi?
Bugün dünü unutabilir mi?
Bir adam unutabilir mi babasını...?"
Binbir Gece Masalları
Güneşin renkleri nasıl eşyanın üzerinde şekil alıyorsa, evrenin gerçekliği de kalp aynasında tam biçimini alır. Üç unsur var burada, birincisi kalbimiz, ikincisi dışımızdaki varlık, üçüncüsü bu varlığın kalpte aldığı görünüştür.