En Eski Kybele' nin Varisleri kitaplarını, en eski Kybele' nin Varisleri sözleri ve alıntılarını, en eski Kybele' nin Varisleri yazarlarını, en eski Kybele' nin Varisleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Merhabalar bugün birçoğumuzun severek okuduğu öykülerden oluşan “Kybele’nin Varisleri” adlı kitaptan bahsedeceğim sizlere..
17 farklı hikaye 17 farklı mücadele 17 farklı hayat var kitabın satırlarında.. Bir çırpıda okunabilecek kitaplardan.Ben keyifle okudum öykü severlere veyahut tanışmak isteyenlere tavsiye ediyorum Kaleminize ve emeğinize sağlık okurunuz bol olsun
#arkakapak
Duygularının içinde göçebe gibi yaşayarak, karanlıktan aydınlığa çıkmaya çalışan, umuda ve özgürlüğe susayan insanın öyküsüdür “Kybele'nin Varisleri”. Gelenekçi, tutucu, insan duygularına kapalı bir toplumun, enkazı altında kalan yaralı kadınların, sıra dışı yaşamını gerçeklik masasına yatıran Fatma Türkdoğan, başarılı kurgu ve sıra dışı anlatımıyla okuru, üzerinde durulması gereken düşünce mantığının içine çeker.
Keyifli okumalar ve Huzurlu Akşamlar
17 farklı hikayenin yer aldığı kitabımızda kullanılan betimlemeler, şiveler yazarın usta kalemi sayesinde, karakterlerin gerçeklikle gözünüzde canlanmasını sağlıyor.
Yazarımızın, toplumda birçok zorluk yaşayan kadınları ve maruz kaldıkları olayları sağlam kurgu ile hikayeleştirmesinin farkındalık anlamında insanlara büyük bir katkı sağladığını düşünüyorum.
.
Annemi aklıma getirdiğimde, beni çokça derinden etkileyen bazı hikayelerde vardı içlerinde. İnsan böyle şeylerin yaşandığını düşününce gerçekten etkileniyor ama olayların can sıkıcılığı dışında yazarın anlatımı, yazım dili bir o kadar güzel ve hikayenin içine çekiyor.
Bence ödül alabilecek birçok hikaye var bu kitapta, okumanızı öneririm.
Ocak ayı benim için oldukça verimli geçti kitap okuma anlamında. Çok güzel kitaplar ve yazarlarla tanıştım. fatma Türkdoğan'ın kalemi bunlardan biriydi.
Neşet Ertaş'ın bir lafını aklımda mıh gibi tutarım. "Kadın insandır erkek insanoğlu."
En savaşçı, en cesur zamanlardan sürülüp hapsedildiğimiz şu zamana kadar ana topraktan hep kadınlar tarihin karanlık sularına bastırıldı. Kadın olgusu hep korkulan, göklerce bile isyanın markası haline geldi. Günahkar olduk.
Oyda Ateş, Su,Hava,Toprak dişidir. Düsünce ve duygu özünde disidir. Dişilik pür güç demektir. Mücadele demektir.
fatma turkdogan bu kitabında 17 hikaye,17 bakış açısısı,17 mücadele ile kişilik erezyonu yaşayan toplum üyelerini ele alışı ile size dişli olayların kapilarini açıyor.
Her hikayeye kalbimi bıraktım. Ocak ayını bu guçlu kitap ve yazarı ile kapatıyorum.
Her hikaye bir bildiri bir savaş çağrısı niteliğinde. Güçlü toplumların güçlü kadınlardan geçtiğine inanan Fatma Hanım kaleminiz daim olsun.
Bir solukta okunan bu kitabın Türkçe kullanımı çok iyiydi. Zengin bir anlatıma sahip. Sizi içine sürükleyen, olaylara müdahele eden, ettiren bir anlatımı var.
Okuyun okutturun.
17 farklı, hepimizin gözünde çok kolay canlandıracağı, hiçte yabancısı olmadığımız, gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde görebileceğimiz türden kadın hikayeleri...
Yazar her bir hikayesinde, hepimizin çok iyi bildiği kadın yaşamlarını hatırlatmış bizlere.
Çocuk yaşta fuhuş batağına itilmiş bir kadın, taciz eden kayınpederini öldüren ve hapishaneye düşen bir kadın, hapishanedeki kocasını bekleyen başka bir kadın, Alamanyalara giden kocanın ardından köyünde unutulan bir kadın, kimi zaman en ağır işlerde çalışabilen bir kadın, kimi zaman çocuğunun mutluluğu için çile çeken bir anne bir kadın…
.
Anlaşılır, samimi ve akıcı dil de yazılmış, yürekleriniz de hissedeceğiniz hikayelerin derlendiği bu kitabı, özellikle hemcinslerimin okumasını tavsiye ederim.
.
Ah be toplum! Bir türlü bitiremedin bizlerle derdini...
Belki bir gün... İnşallah...
Umarım bizden sonraki nesiller de aynı hassasiyetle Ata'mızı Ata'sı belleyip:
"Ya Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı bizler şimdi hangi ülkenin boyunduruğu altında, hangi dil ve dinin etkisinde olurduk?" sorusunu sorarlar kendilerine...