Lanetli Sözleri ve Alıntıları
Lanetli sözleri ve alıntılarını, Lanetli kitap alıntılarını, Lanetli en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kulüpten çıkan ve Faeler tarafından yem muamelesi görmüş insanlardan biri gibi yoğun bir sisin içinde hareket ediyordum. Suyun içinde yürümeye çalışıyor gibiydim. Ren’in peşinden kamyona doğru ilerlerken neyin benim için daha tehlikeli olduğunu artık bilmediğimi fark ettim. Tehlikeli olan Faeler miydi, yoksa Ren miydi? Çünkü her ikisi de bana hâkim olacak güce sahipti.
Dex YayınlarıKitabı okudu
“Bir sorum var,” dedi yumuşak bir ses tonuyla. Bir kolunu kapının üzerine atıp kamyonetin içine doğru eğildi. “Silah taşıyorsun, değil mi?”
“Evet. Tabii ki.”
Uzun kirpiklerinin arasından beni süzerken sırıttı. “Silahı nerene gizlemiş olabilirsin, Ivy? Bunu öğrenmek için canımı bile verebilirim.”
Dex YayınlarıKitabı okudu
Oydu. Yeşil Gözlü. Ren. Adı buydu. Şimdi hatırlamıştım. Öne doğru hamle etmeye kalkıştım ama beni durdurdu. Saldırmak üzere olan lanet olasıca bir yılan kadar hızlı hareket ederek bileklerimi yakaladı. Kollarımı arkaya kıvırmadı. Tek yaptığı, yumruklarımı yüzünden uzak tutmaya çalışmaktı.
Dex YayınlarıKitabı okudu
Hafifçe gülüp eteğimin kenarına uzandım. Bir an tereddüt etsem de parmaklarımla eteğimin ucunu tutup hafifçe yukarı çektim ve uyluğuma bağladığım kazığın sivri ucunu görmesine izin verdim.
“Lanet olsun, bebeğim.” Kapıyı kavrayarak dikleşti. “Fanteziler işte tam bu noktada şekilleniyor.”
Dex YayınlarıKitabı okudu
Doğru soruyu sormak istiyorsak neden sana bulaştığını düşünmeliyiz. Dediğim gibi, Kadimler... Mafya patronu gibidir. Çok tehlikelidirler ama zorunda kalmadıkları sürece bize bulaşmazlar. Bunlardan birinin ortalıkta dolaşıp seni avlamaya çalışmasının başka bir anlamı olmalı.”
Et suyunun damağımda bıraktığı leziz tat bir anda talaş tozuna döndü. “Beni avlamaya çalışması mı?”
“En mantıklı açıklama bu. Seçkinlerden kimse -gerçekten kimse, Ivy- bir Kadim’in Düzen üyelerinden birinin peşine düştüğünü duymadı. Lanet olsun, daha önce bir Fae’nin Düzen üyelerini avlamaya çalıştığını hiç duydun mu? Bu önemli bir konu.” Boş kâseyi kenara itip pastırmayla dolu tabağa saldırdı. “Neden böyle yaptıklarını kendimize sormalıyız.”
Dex YayınlarıKitabı okudu
"Bir şey istediğin zaman onun peşine düşmelisin."
Sayfa 249Kitabı okudu
Hızla atan nabzımın üzerine bir öpücük kondurunca nefesimin kesilmesine engel olamadım. Boynum boyunca tatlı, kısa öpücükler kondurarak ilerlerken gözlerimi kapattım. Sadece rol yapıyorduk. Başparmağı göğüslerimin hemen altında daireler çizerken kendime bunu söyleyip duruyordum. Sadece rol yapıyorduk. O kadar. Ama bedenim laf dinlemiyor gibiydi. Göğüslerim sızlamaya, nabzım kasıklarımın arasında atmaya başladı. Bedenim arzuyla kavruluyordu.
Dex YayınlarıKitabı okudu
“Daha önce hiçbir erkekten böylesine harika bir silah aldığımı söyleyemeyeceğim.”
Dudakları yukarı doğru kıvrıldı. “Daha önce benim gibi bir adamla tanışmadığın ortada.”
Dex YayınlarıKitabı okudu
Birkaç saniye sonra başını ters bir şekilde salladı. “Git.”
“Senin iznine ihtiyacım yoktu,” diye çıkıştım.
Ren suratını ekşitti. “Tatlım, neye ihtiyacın olduğunu biliyorum ve onu alacaksın.”
Öfke ve arzu karışımı bir duyguyla vücuduma ateş bastı. Kolumu kaldırıp ortaparmağımı göstererek onu selamladım.
Güldü.
Dex YayınlarıKitabı okudu
“Dün gece olanlara gelince... David, karşılaştığım Fae...”
“Harris’e ve Ren’e anlattıklarını biliyorum ama...”
“Ren mi? Ren de kim?” O anda neden bahsettiğini anladım ve dudaklarım sessizce ismini bir kez daha telaffuz etti. “Yeşil gözlü tip mi?”
David gözlerini kısıp başını yavaşça yana eğdi. “Pekâlâ, aslında çocuğun gözlerinin rengine dikkat ettiğim söylenemez ama dün gece sen merdivenlerde kan kaybederken Harris’le birlikteydi.”
Dex YayınlarıKitabı okudu
Dolgun dudaklarında çarpık bir gülümseme belirdi. “Bana yumruk atmaya çalıştığına pek şaşırdığımı söyleyemem.”
“O zaman buna da şaşırmayacağını düşünüyorum.” Kendimi geriye atarak ağırlığımı sol ayağıma verdim ama bir kez daha, Ren hamlemi utandırıcı bir hızla savuşturdu.
Dex YayınlarıKitabı okudu
“İç çamaşırlarımın alev almasını istediğimi hiç sanmıyorum.” Ulu Tanrım, neden bir anda herkes seks hakkında konuşmaya başlamıştı? “Hem de hiç.”
Elini kayıtsızca salladı. “Onu istiyorsun. Ona sahip olabilirsin. Cinsel anlamda, şu lanet kuraklıktan kurtulman gerekiyor ve o çocuk kesinlikle bunu başarabilir.” Beni bırakıp topuklarının üzerinde sıçradı ve ellerini birbirine vurmaya başladı. “Küçük kızım biriyle yatacak!” Kalçalarını sallayarak tiz bir sesle, “Sonunda!” diye ciyakladı.
Dex YayınlarıKitabı okudu
Hepimiz üzerimizde Düzen’e bağlı olduğumuzu gösteren birer işaret ve Kelt öncesi dönemi hatırlatan, birbirinin içine geçmiş üç spiralden oluşan birer dövme taşıyorduk. Ama bizimkilerin altında üç tane düz çizgi vardı. Düzen’in özgürlük sembolü olarak yeniden uyarlanmıştı.
Korkusuzca yaşama özgürlüğü. Kendi seçimlerimizi yapabilme özgürlüğü. Başarılı olma özgürlüğü.
Benimki kalça kemiğimin üzerindeydi. Hiçbirimizin dövmesi, ölümlülerin ya da Fae’nin görebileceği yerlerde değildi.
Dex YayınlarıKitabı okudu
Dünyada onlardan daha güçlü veya hızlı tek bir insan ya da hayvan yoktu. Becerileri saymakla bitmezdi. Düşünce gücüyle nesneleri yerlerinden oynatabilirler ya da parmaklarının ucuyla şöyle bir dokunarak en vahşi yangınları çıkarabilirlerdi. Ama en tehlikeli silahları, ölümlüleri düşünce yoluyla etkileyerek köleleştirmeleriydi. Fae, insanlara ihtiyaç duyuyordu. Fae’nin yaşlanma sürecini ölümsüzlükle rekabet edebilecek kadar yavaşlatabilmesi için tek yol insanlardan beslenmesiydi.
Dex YayınlarıKitabı okudu
“Bu açığın bir buçuklukla ilgisi var. Prens ya da prenses eğer şey yapabilirse... Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama eğer bir buçuklukla çiftleşebilirse böylesine bir birleşmeden doğacak çocuk -yani yarı insan yarı Fae bir yaratıkla Kadim’in birleşmesinden dünyaya gelecek çocuk- kapıları ayakta tutan büyüleri sonsuza dek yok edecek.” Ona şaşkın şaşkın baktığımı görünce kuru bir kahkaha attı. “Gördüğün gibi, prens ya da prenses asla dünyamıza ulaşmamalı. Buçukluklar var olmamalı. Şimdi bir de onların birleşmesinden doğacak çocuğu düşün. O da asla dünyaya gelmemeli. Bunu bir tür kaide gibi düşünebilirsin - dünyamızın, geçitlerin ve Ötedünya’nın dayandığı ideoloji ve temeller yerinden oynayacak ve böylece, paradigma tümüyle çökecek.”
Dex YayınlarıKitabı okudu