Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lanetli Pay

Georges Bataille

Lanetli Pay Gönderileri

Lanetli Pay kitaplarını, Lanetli Pay sözleri ve alıntılarını, Lanetli Pay yazarlarını, Lanetli Pay yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dinsel etkinlikler -kurban törenleri, şenlikler, şatafatlı gösteriler­- bir toplumun fazla enerjisini emerler, ama genellikle birincil anlamı etkin eylemler dizisini parçalamak olan şeye ikincil bir etkinlik atfedilir. Bundan, dinsel alanı dolduran büyük bir rahatsızlık doğar - bir yanılgı, aldanma duygusu.
Sayfa 125Kitabı okudu
Zenginin yedeği vardır: yoksulda ise yoktur, onun açlıktan ölmesini engelleyen zengin, verdiğinden daha fazlasını rahatsızlık duymadan isteyebilir mi? Bu, insanların değil Tanrı'nın olduğu söylenen uzamın değil, aradaki zamanın parasını ödetmektir. Ama zaman doğanın içindedir
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Askeri bir sömürünün, dinsel bir mistifıkasyonun ve ve kapitalist bir zimmete para geçirmenin ötesinde, artık kimse servetin anlamını kavrayamaz, onun -paçavraların görkemi ve ilgisizliğin meşum meydan okuması değilse­ patlama, müsriflk ve taşkınlık olarak duyurduğu şeyi bulamaz. Sonuçta yalan, yaşamın taşkınlığını isyana adar.
...günümüz toplumu, servetin bu hakikatinin sinsice sefaletin içine geçtiği engin bir düzmecedir. Zamanımızın gerçek lüksü ve derin potlatch'ı sefalete uygun düşer, yeryüzünde yayılanı anlar ve onu küçümser. Sahici bir lüks zenginlikleri tam anlamıyla küçümseyiş, çalışmayı reddedenin ve kendi yaşamını bir yanıyla son derece harap olmuş bir görkem, diğer yanıyla zenginlerin zahmetli yalanına sessiz bir hakaret haline getiren kişinin karanlık ilgisizliğini gerektirir.
Kusurların arasında, zenginlik içinde parıldayan şey, güneşin ışıltısını sür­dürür ve tutkuya çağrı yapar: Onu kendi yoksulluklarına indirgeyenlerin hayal ettikleri şey değildir; engin canlılığın taşkınlığın hakikatine geri dönüşüdür. Bu hakikat onu olmadığı şey olarak kabul edenleri yok eder
Sonuç olarak, büyüme ya da sahiplenme olasılığının bir noktada kendi sınırı olduğundan, tek tek her bir varlığın açgözlülük nesnesi olan enerji ister istemez serbest kalmıştır: Yalan kisvesi altında gerçekten de serbest kalır. Sonuç olarak, insanlar yalan söyler, bu serbestliği çıkara indirgemeye çabalarlar ve bu serbestleşme onları daha uzağa sürükler. Böylelikle, bir anlamda, her koşulda yalan söylerler.
Reklam
Bencillik tam bir aldatmadır. Bencillik baskın çıkıyor ve çaresiz bir sınır çiziyor gözükse de her koşulda aşılır. Hiç kuşkusuz, bireyler arasındaki rekabet, enerjinin global taşkınlığı yoluyla doğrudan doğruya aşılma erkini çokluktan çekip alır. Zayıf güçlü tarafından haraca bağlanmıştır, onun tarafından sömürülür, güçlü ise bu durumun bedelini aşikâr yalanlarla öder.
Bilginin nihai nesnesini tabi kılınmış ve çekip çevrilmiş şeylere indirgemek isteyen bilgi yok olmadan, bu nesneye erişemeyiz. Bilginin nihai sorunu, tüketiminkiyle aynıdır. Kimse hem bilip hem yok olamaz, kimse hem serveti tüketip hem artıramaz.
İnsan ister istemez bir serap içindedir, düşündükçe kendi kendini mistifiye eder, kavranılamaz olanı kavramakta, yitik nefret taşkınlıklarını alet olarak kullanmakta inat eder. Yitimin kazanıma dönüştüğü mertebe, düşünce nesnelerini şeylere indirgeyen zekânın faaliyetine karşılık verir.
İnsanın sahip olduğu kaynaklar enerji miktarlarına indirgenebilir olsa da, bunları, sonsuz olamayacak, özellikle de süreğen olamayacak bir büyümenin amaçlarına sürekli vakfedemez. Fazlalığı israf etmesi gerekir, ve israf ederken bile elde etme açlığı içinde kalır ve israf etmeyi bile bir kazanç konusu yapar; kaynaklar bir kez uçup gittiğinde, geride israf edenin edindiği prestij kalır.
172 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.