Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5

Nurullah Ankut

Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5 Gönderileri

Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5 kitaplarını, Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5 sözleri ve alıntılarını, Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5 yazarlarını, Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Karanlık günlerden geçiyoruz, dedik. Daha da karanlık günler göreceğiz, zor günler göreceğiz ama umutsuz değiliz. Devrimci, çelikleşmiş irade demektir. Bir başına bile kalsa yılgınlığa düşmez, korkuya kapılmaz, umutsuzluğa düşmez. İçinde bulunduğu kaostan, cehennemden çıkış yollarını sağlıklı ve soğukkanlı bir biçimde araştırır, düşünür, bulur ve mücadelesini sürdürür. Ve bizim inancımız sonunda mutlaka bizim kazanacağımızı bize peşinen söylüyor zaten. Biz adımız gibi eminiz bundan. O zaman umutsuzluk diye, yılgınlık diye bir şey yok bizde, böyle bir şey yazmaz Tarihimizde!..
Halkı Din ile aldatmanın dayanılmaz hafifliği
Bakın biz ne kadar müslümanız, diyerek cahil insanlarımızı, bilinçsiz insanlarımızı kolayca kandırıyorlar. Onlar da bunların dindar olduğunu sanıyor. Oysa namuslu ilahiyatçı Yaşar Nuri'nin dediği gibi, başta Tayyip gelmek üzere, bunların, Hz. Muhammed cenaze namazlarını bile kıldırmaz. Kamu malı yiyenin cenaze namazı kılınır mı hiç?... Bunlar bu kadar dinden çıkmış insanlar. Ama buna rağmen kandırmaya devam ediyorlar insanlarımızı.
Ülkemiz ve halklarımız, tanık olduğumuz gibi çok karanlık günlerden geçmekte. Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktıği, Hikmet Kıvılcımlı'nın Kuvayimilliye'ye katılmak üzere Yörük Ali Efe'nin çetesine katılmak için Ege'ye çıktığı günlerdeki kadar kara günlerden geçmekteyiz. Bu konuşmam da, bu kara günlerin bir tahlili, sebep ve
Yani Amerika bu, yoldaşlar. Tahir Yörükoğlu’nun, “İstihbarat Servislerinde Beyin Yıkama Operasyonları” adlı kitabından bu kısa özeti okudu yoldaşımız. Ve işte bu sebepten Che, “insan soyunun başdüşmanı ABD Emperyalistleri” diyor. Ve o yüzden Kıvılcımlı ömrü boyunca bu alçaklara karşı mücadele etti. O yüzden Denizler, Mahirler bunlara karşı mücadele etti. Ve biz de bayrağı devraldığımız günden bu yana bu alçaklara karşı mücadele ediyoruz. Ve devrimciliğin abecesi; ABD Emperyalistlerine ve onların yerli işbirlikçi hainlerine karşı mücadele etmektir ve karşı olmaktır. Bunlara karşı değilsen devrimci değilsin!
Reklam
Devrimci Olmanın Şartları
Ne diyor Tüzüğümüz, Usta’mızın hazırladığı 1954 Vatan Partisi Tüzüğü: “Yetki ve sorumluluk kendiliğinden veya kuru kıdemle alınmaz. Yalnız ve ancak, yaratıcı BİLGİ-DENEYİM-ENERJİ’ye, daima bir kararla verilir ve yine bir kararla geri alınır. Hiçbir görev, hiçbir partiliye şahsî hiçbir imtiyaz bağışlamaz. Partinin en alt kademesindeki organ üyeliği işi, en şerefli faaliyettir.” Bilgi, deneyim, enerji... Üç önemli kriter ortaya koyuyor Tüzüğümüz. Bu ölçütler de bizim tüm kapasitemizi devrimci hareketin meselelerini çözmek ve onları hallederek devrimci hatta yürümek için kullanmamızı emreder.
Sayfa 61 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
1992 1 Mayıs'ı
Saraçhane’de kutlayacaktık ikimiz [*] 1992 1 Mayısı’nı. HÖC’ün sözünden dönme gerekçesi de şuydu: Ya, polisin bize nasıl sert davrandığını biliyorsunuz. O bakımdan biz böyle tecrit, dışarıda, az bir güçle yapmayalım, orada kalabalığın arasına girelim. E, şimdi gençleri de Okmeydanı’nda ne diyorlar? Ellerine tahta tüfekler alıp: “Titre Oligarşi Parti Cephe Geliyor”. E, sen 1 Mayıs’ı Saraçhane’de yapmaya cesaret edemiyorsun 1992’de... Şimdi bunları olmamış sayıyorlar ve gençlik, yeni nesil de bilmiyor bunları tabiî. Ama bizler yaşadığımız için, bunları size aktarmakla mükellefiz. Sorumluluğumuz bizim geçmişimizi neyse öylece sizlere tanıtmak, anlatmak, bilgilendirmek... [*] Devrimci Mücadele ve Haziran, bugün HKP ve Halk Cephesi - Tarihsel Maddeci
Sayfa 59 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
Perinçekgillerin 12 Eylül'ü savunuşu
..bu siyasetin Avrupa’daki bir örgütlenmesi vardı o günlerde de, bugün de var ya... Hani Avrupa’da da Aydınlık Gazetesi’ni basıyorlar şimdi. Örgütlerinin adı: “Avrupa-Türkiye Halk Birlikleri Federasyonu (HDF)”. Bakın (...) ne diyorlar Faşist Diktatörlük hakkında, kısa bir bölüm aktaralım: “12 Eylül 1980 askeri harekâtına karşı Federasyonumuz olumlu tutum almıştır. Askeri Yönetimi sağcı ve sahte solcu terör örgütleriyle başarılı mücadelesinde desteklemiştir. Her türlü terörist ve bölücü örgüt tarafından Türkiye’ye karşı yürütülen kampanyaya karşı Türkiye’yi savunmuştur ve bu tutumuyla da yurt dışındaki bütün örgütlerin düşmanlığını üzerine çekmiştir. “Federasyonumuz işkencelere karşı çıkmıştır. Askeri yönetimden işkencelerin önlenmesini dilemiştir. Bugün Türkiye’de işkence uygulamış olanlar, bunu halkın nazarında Milli Güvenlik Konseyi’ni küçük düşürmek için yapmışlardır.” “Türkiye Halk Birlikleri Federasyonu (HBF) adına; Avrupa Disiplin Kurulu Başkanı Halil İ. Özak “Yönetim Kurulu Başkanı E. Ümit Ağca “Denetim Kurulu Başkanı Yıldırım Dağyeli” (Yankı Dergisi, 23-29 Mart tarihli 521. Sayı.)
Sayfa 53 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
30 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.