Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5

Nurullah Ankut

Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5 Gönderileri

Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5 kitaplarını, Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5 sözleri ve alıntılarını, Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5 yazarlarını, Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz insanın hayvan yerine konulmasına, tüm canlıların tarifsiz acılar çekmesine ve doğanın tahrip edilerek tüm dengelerinin yok edilmesine, sadece bugünün değil, gelecek kuşakların da hayatının çalınmasına isyan ettiğimiz için sosyalistiz..
Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5
Lenin Sonrasının Marksizmi-Leninizmi Işığında Dünya ve Türkiye Cilt 5
"Tabiatı gereği haksızlık oluşturan bir şeyin kanuni bir kılıfa büründürülmesi o şeye hukuki bir nitelik kazandırmaz." Yani bugün ki İktidarın (AKP'nin) yaptıkları bütün düzenlemeler, bütün suçlarına, vurgunlarına kanun kılıfı giydirmeye çalışmaları hukuki bir nitelik oluşturmaz; hukuk dışıdır bunlar.
Reklam
Marks'da yoksulluk içinde yaşıyor. Dahi! Üniversiteyi hep birincilikle bitiriyor. Avrupa ve dünya çapında bir felsefeci ama buna rağmen komünist ideolojiyi oluşturduğu için her taraftan dışlanıyor ve bütün hayatı acılar içinde ve yoksulluk içinde geçiyor. Yani çocuklarını geçindirecek, onlara gıda alacak para bile bulamıyor. Açlıktan, hastalıktan ölen oğlunun cenazesini kaldıracak cenaze masrafın karşılayacak kadar bile parası yok. O denli acılar içinde, yoksulluk içinde ömrünü tamamliyor. Can Yoldaşı Engels'in babasının ticaret şirketinden, ki babası ölünce Engels yönetici olarak onun başına geçiyor, oradan aktarılan sınırlı, cüzi yardımlar olmasa yaşaması mümkün olmayacak. Işte böyle bir önderin teorisiyle karşılaşınca, bir anda, insanlığın gerçek kurtuluşunun nerede olduğunu elle tutarca görüp kavradık. Ardindan da tabii bir işçi çocuğu olan Usta'mız Hikmet Kıvılcımlı ile tanıştık. Hikmet Kivilcımlı'nın yaşamı da yoksulluk içinde geçmiştir. Yol Anıları'nda anlatır, 22.5 yıllık cezaevi hayatı, isci annesinin ve teyzesinin kendi geçimlerinden biriktirebildikleri o kırk kırsığı cezaevinde yiyecek, yemek ya da gıda maddesi olarak göndermesiyle geçmiştir Önderimizin de. Oysa çok başarılı bir hekim. Psikiyatrinin Türkiye'de kurucularından, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin ünlü başhekimi Mazhar Osman'ın Asistanı. En gözde Asistanı. Ama 1925 Komünist Tevkifatı'nda içeriye alınıyor ve ondan sonra mesleğini yapma imkanı verilmiyor, arkadaşlar...
Ama ne yazık ki, Sovyetler Birligi'ndeki parti Leninist ilkelere ihanet ettiği için, sırtını döndügü için çürümeye başladı, halktan koptu, kendi içine kapandı, mal-mülk, ayncaliklar telaşına düştü. İşte o derde düştüğünüz anda kaybetmeye başlarsınız. Eger emperyalizmin burnunun dibinde, 90 mil açığında, Küba bugüne kadar yiğitçe direnebilmişse önderlerinin, halklan gibi aynı geçim düzeyinde yaşamaları sayesinde mümkün olmuştur. Ne kadar maaş alıyor Fidel? 25 Dolar degil mi? Oyle arkadaşlar. Hiçbir ayrıcalığı yok. Ünlü şapkası var, gittiği yerde yoldaşları hatıra olarak çok arzu ediyorlar, Fidel de veriyor. Eh maaşımla bu kadarını karşılayabiliyorum, diyor. Yani bu kadar mütevazi yaşıyor. Kübalı diğer önderler de öyle. Bundan uzaklaştığınız anda kitlelerle bağınız kopar. Ve o yüzden biz Paris Komünü 'nün bu ilkesini, Marks'ın, Lenin'in Parti Programlarına geçirdiği bu ilkeyi: tüm devlet ve parti yöneticileri ortalama isci ücretine denk bir maaş alacaklardır ilkesini israrla, kararlılıkla savunuyoruz. Ondan uzaklaştığınız anda çürümeye başlarsınız. Kitlelerle aranızdaki teller kopar, baglar kopar, siz kitleleri anlayamazsınız. Onların taleplerini, arzularını, isteklerini, özlemlerini anlayamazsınız. Onlar sizden uzaklaşır siz onlardan uzaklaşırsınız böylece önderlik edemezsiniz.
MUAVİYE Yezid İslamı
"Bir kuruş haramı terk etmek, sahibine vermek; bana helal mal ile iki yüz defa hac etmekten daha sevimlidir." diyor. Düşünebiliyor musunuz, arkadaşlar... Bir kuruş haramı sahibine, gerçek sahibine vermek helal mal ile yapılmış iki yüz defa hac etmekten daha sevimlidir, diyor. Yani Islamiyet'in bu yönünü, ilkel Komünal Geleneklerini savunan düşünürler, İslamiyet'in ruhunu anlayan düşünürler. işte bunları söylerler, bu anlayışta olurlar. Ama Muaviye-Yezid, Pentagon-CIA Islam'ı tamamen İslamiyet'in bu ruhunu reddeder. Geriye ne kalır? Geriye şiddet kalır, başörtüsü kalır, kara çarşaf kalır, sarık kalır, cübbe kalır, hac kalır, namaz kalır... Boş yani. Içi bos. Sadece bir suret kalır. kabuk kalır geriye.
Din ve Marksizm
O sebeple hiçbir din laik olamaz. Laik olmak dinin özüne aykırıdır. Çünkü her din, değişmez en yüce doğruların kendisinde olduğunu kabul eder. Onu kabul etmedigi anda zaten din olmaktan çıkar. O yüzden başka türlü bir yaşam biçimine izin vermez. Ha o zaman biz ne yapacağız? Laikligi savunacağız. Din, her insanın özel olanını ilgilendirir. İnsanlar
Reklam
İnsanların ne yazık ki böyle bir zaafı var. Bir hayvanı bir kere kandırırsınız, bir kere zulüm edersiniz, ikinci sefer sizin tuzağınıza düşmez o hayvan, içgüdüleriyle bilir sizin düşman olduğunuzu. Ama insanı defalarca kez kandırabilirsiniz. Usta'mız Hikmet Kıvılcımlı buna "Sınıf Körlüğü" diyor.
Gerçekte Milliyetçi olmak Sosyalist olmaktır
Biz sosyalistiz. Sosyalizmden başka hiçbir şeyimiz yok. Neden? Çünkü gerçek anlamda hakkını vererek insan olmak, eşittir sosyalist olmaktır. Sosyalizm düşmanlığı bu sebeple insanlık düşmanlığıdır. Usta'mız ne diyor? Gerçek anlamda milliyetçi olmak da sosyalist olmaktır. Çünkü milletin binde dokuz yuz doksan dokuzunu halk oluşturur. Sadece binde birini halk düşmanı, ABD-AB Emperyalizminin uşağı, yerli satılmış Parababalar, siyasiler ve onların emrindeki aydın, satılmışlar güruhu oluşturur. Siz eger milletin binde dokuz yüz doksan dokuzunun safinda olmazsanız nasıl milliyetçi olabilirsiniz? Nasıl milleti savunuyorum ben diyebilirsiniz? Hayır, o milliyetçiliğiniz sahtedir. Siz açıkça o zaman Parababalarının safındasınız ve Türk ve Kürt halkının düşmanısınız. İşte Ustamız Hikmet Kıvılcımlı diyor ki: "Türk milliyetçiliğinin kuramını ilk yazan, oluşturan Ziya Gökalp sonunda gerçek milliyetçiliğin sosyalizmde oldugunu gördü ve bir sosyalist olarak öldü" diyor. Işte bu sebepten biz sadece sosyalistiz dedik mi, her şeyimizi anlatmis oluyoruz.
Biz insanın hayvan yerine konulmasına, tüm canlıların tarifsiz acılar çekmesine ve doğanın tahrip edilerek tüm dengelerinin yok edilmesine, sadece bugünün değil, gelecek kuşakların da hayatının çalınmasına isyan ettiğimiz için sosyalistiz...
Reklam
Karanlık günlerden geçiyoruz, dedik. Daha da karanlık günler göreceğiz, zor günler göreceğiz ama umutsuz değiliz. Devrimci, çelikleşmiş irade demektir. Bir başına bile kalsa yılgınlığa düşmez, korkuya kapılmaz, umutsuzluğa düşmez. İçinde bulunduğu kaostan, cehennemden çıkış yollarını sağlıklı ve soğukkanlı bir biçimde araştırır, düşünür, bulur ve mücadelesini sürdürür. Ve bizim inancımız sonunda mutlaka bizim kazanacağımızı bize peşinen söylüyor zaten. Biz adımız gibi eminiz bundan. O zaman umutsuzluk diye, yılgınlık diye bir şey yok bizde, böyle bir şey yazmaz Tarihimizde!..
Halkı Din ile aldatmanın dayanılmaz hafifliği
Bakın biz ne kadar müslümanız, diyerek cahil insanlarımızı, bilinçsiz insanlarımızı kolayca kandırıyorlar. Onlar da bunların dindar olduğunu sanıyor. Oysa namuslu ilahiyatçı Yaşar Nuri'nin dediği gibi, başta Tayyip gelmek üzere, bunların, Hz. Muhammed cenaze namazlarını bile kıldırmaz. Kamu malı yiyenin cenaze namazı kılınır mı hiç?... Bunlar bu kadar dinden çıkmış insanlar. Ama buna rağmen kandırmaya devam ediyorlar insanlarımızı.
Ülkemiz ve halklarımız, tanık olduğumuz gibi çok karanlık günlerden geçmekte. Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktıği, Hikmet Kıvılcımlı'nın Kuvayimilliye'ye katılmak üzere Yörük Ali Efe'nin çetesine katılmak için Ege'ye çıktığı günlerdeki kadar kara günlerden geçmekteyiz. Bu konuşmam da, bu kara günlerin bir tahlili, sebep ve
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.