Vladimir İlyiç'le aklımıza, Lev Tolstoy'un kullandığı bir benzetme gelmişti. Tolstoy yolda yürürken kollarını tuhaf bir şekilde sallayan çömelmiş bir adam görür. Deli olduğunu düşünür ama yaklaşınca adamın kaldırımın kenarında bıçak bilediğini anlar. Kuramsal tartışmalarda da aynısı geçerlidir. Dışarıdan baktığınızda tümüyle zaman kaybı gibi görünür, ama soruna derinlemesine daldığınızda çok önemli olduğunu anlarsınız.