''Dünya üzerindeki insanlar neye sahip olduklarının farkında değiller. Belki de pek çoğu onu terk edip sonra tekrar geri dönme şansına sahip olmadığı içindir.''
Jim Lovell (Astronot)
''Dünya bir illüzyondur, her şey illüzyon, aşk da öyle. Ona inanmaya son verirsen, yok olur. Hissetmekten vazgeçersen, güneş bir topak yığını olur, çiçekler de çalı. Tüm hikaye bu''
Hiçbir zaman inançlı biri olmamıştı, her budalanın astral bir açıklama bulduğu gökyüzünün cennet olduğu fikri, ona şimdi bile ucuz bir panayır vaadi gibi geliyordu. Din, böceğin hiç girmediği deliklerden biriydi. Yaşamı boyunca inancı alaya alan ve Tanrı'nın belki de var olduğu şüphesiyle ölüm döşeğinde işi sağlama alarak günah çıkaran bir Cyrano de Bergerac'ı hiç anlamamıştı. Hayat geçip gidiyordu. Kalan zamanını neden herhangi bir cennet için harcayacaktı ki? Şu anda ışığa bakıyor olmasını da yalnızca salonu yapay bir gün ışığına boğan parlak, beyaz neonlara borçluydu. Hani klinik olarak ölü ilan edilen ve sonra yeniden hayata dönenlerin söz ettikleri şu beyaz ışık. Ölüm deneyimi, varsayılan öte taraf. Gerçekte beyinde salgılanan tripatmin alkaloidlerin neden olduğu halüsinasyonlardan başka bir şey olmayan öte taraf.