Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbul Düşü

Loksandra

Maria Yordanidu

Loksandra Sözleri ve Alıntıları

Loksandra sözleri ve alıntılarını, Loksandra kitap alıntılarını, Loksandra en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çok hoş bir anlatım tarzı, şöyle:
Kocan, kocalığını yapsın istiyorsan onu iyi doyur. Yalancı dolmaya bolca soğan doğra, sindirimi kolay olsun diye nane de koy içine. Ayva reçeli ekşi ise, olgun bir ayvayı çekirdeği ile kaynat, içine kat, dengeyi sağlamış olursun. Tenekedeki zeytinyağına acıma, ne der atasözü: "Zeytinyağı yiyen, akşamı çabuk eder." Mevsimine göre, güzelinden, iyisinden sebze al, konserveyi ne yapacaksın?
Çocuklar küçük olduğundan Loksandra hamama giderken onları da yanına alırdı. Her cumartesi sabahı erkenden hamam eğlencesi yapılırdı. Loksandra, bir önceki akşamdan o günün yemeklerini hazırlardı: Tavuk çorbası ve sonra muhallebi. Serinletici içecekleri yapar ve yanlarına alırlardı. Sütlü badem ezmesi, portakal ya da vişne suyu, bir tatlı ve ona benzer şeyler... Hep sindirimi kolay yiyecekler. Yakınmış oldukları kına kuruyuncaya dek soğukluk'a çıkıp oturmuş ve yalancı dolma gibi yağlı yemekleri atıştırmakta olan Türk ve Ermeni hanımları onları böyle görünce "A-a-a-a!" yaparlardı.
Reklam
Akıl da yok.Onu unutmuşsun.
Bu, ne biçim memleket, Allahaşkına? Zambak arıyor­sun, yok. İri midye arıyorsun, yok. Dolmalık pırasa diyorsun, gülüyorlar, Asma-kabağı’nın ne olduğunu bilmiyorlar. Pastırmayı, lâkerdayı da bilmiyorlar. Yok, yok, yok. Hiçbir şey yok diyorum sana, canım! Hiç­ bir şey!
Sayfa 158Kitabı okudu
Çokta güzel seyirci kalınıyor.Sonuçta bencilliğimizle ünlü bir türüz.
«Bilmez misin atasözünü: Büyük balık küçük balığı yutar di­ye? Doğanın düzenine karşı mı çıkalım?» Loksandra gözlerini sildi: «İyi be, çocuğum, ama balık mıyız biz? Kendi in­sanlarının acı çekmesine seyirci kalabilir misin?»
Dünya Savaşı! Cehennem ağzını açmış, oluk gibi kanlar akma­ya başlamıştı.
Sayfa 206Kitabı okudu
Söylentiye göre, böbreklerinden hasta olan Kayzer Jüstinyen Balıklı da şifa bulunca, Ayasofya'nın yapımından arta kalan malzeme ile buradaki Zoodohos Piyi* kilisesini onartmıştı. Bu kilise sonraları yeniçerilerce yerle bir edilmişti. Şimdiki kilise ise çok daha sonraları yapılmıştı.
Reklam
Mezarlıkta düşüncelere dalar:
Hayat böyleydi, işte. Yaşadığın sürece evin yurdundu. Ama ölünce yurdun burasıydı. Bu işler böyleydi ve böyle olacaktı. Çünkü herşeyin bir yeri, bir zamanı vardı. Mutfaktaki sabunun bile bir yeri vardı. Değişen hiçbir şey yoktu.
Doğumlar, ölümler, evlilikler, depremler, yılları gösteren sınır taşları idi. Bazen de "o mor renkli fistanı diktiğim yıl" dendiği olurdu.
Zoodohos Piyi, berrak suları bir havuzda toplanan bir kaynaktı. Havuzda küçük balıklar yüzüyordu. Türkler İstanbul'u alınca bu balıklar tavadan suya atlamışlardı. Sayılarının her zaman yedi olması gerekiyordu. Ama havuzda yüzen bunca sarıbalık arasında o yedi balığı nasıl ayırırdın?
Nasıl ki tavşan kaçmak ister,kartal hız ister.İşte onun gibi sevgi, anlayış ve alçakgönüllülük ister.
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.