Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Lükse Övgü

Thierry Paquot

Lükse Övgü Gönderileri

Lükse Övgü kitaplarını, Lükse Övgü sözleri ve alıntılarını, Lükse Övgü yazarlarını, Lükse Övgü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Lükse, tarihsel açıdan az ya da çok sabit 3 gerekçe saptıyor : kibir, dünya istekleri ve süs .
Daha işimiz bitmedi ! Özetleyelim : Lüks görece ender bulunan( ya da sınırlı sayıda üretilmiş ) ,dolayısıyla, eski bir denklem uyarınca pahalı ; bu yüzden de kendisini lüks sanayilerinin saygın, zarif ve süslü püslü tapınağına girmeye hakkı olan, seçilmiş, seçkin tek topluluk olarak gören bir müşteri kitlesine ayrılmış bir mal (maddi ya da maddi olmayan, mümkünse numaralandırılmış) biçimini alır .Fiyatı aşırı görünür ,bu da ona hesaba sığmaz bir hava katar, birçoklarının ona imrenmesine, buna karşılık sahtecilerin ortaya çıkmasına yol açar. Bir toplumsal statü simgesi olarak lüks, sözümona harcı ve toplumsal kültürel açıdan hala ayırt edici olan lüksün karşısında gerilemiştir. Demek ki lüksün birçok çeşidi vardır. Şatafatsız törensiz ,tıpkı bir büyü gibi tüketileceği gibi, lüks olarak nitelenen bir mağazadan ,lüks olarak nitelenen bir ambalaj içinde alınabilir.
Reklam
Yunanca terim daha vardır :Homeros'ta yaşamsal bir sıvı, yaşamın simgesi olan aiôn; ben ondan yanayım . Boyun eğdiğimiz ritmik bir düzeni değil, var olmak için ödünç aldığımız bir ilerlemeyi ifade eder. İlerlerken, zamanı şimdileştiririm, onu benim kılarım, anlam ve yoğunluk katarım zamana. Bu ilerleme içsel ,devinimsiz ,süreksiz ,değişken verimsiz olabilir( tabii hangi ölçütlere göre ? ) yine de sonsuza dek tamamlanmayan, eksik, kusurlu kalan varlığını oluşturan öğelerden biri olmayı sürdürür .İşte lüks üstüne düşüncem de bu geçişken süreçlerde yatmaktadır .Zamana paha biçilmez bir değer kazandıran bir yaşama sanatı ,bir varoluş tarzı.
Kendinizi, saat 5 ile 7 arası doluyum, çünkü düşünmem gerekiyor derken hayal edebiliyor musunuz?
Stenhal "yaşam sabahlardan oluşur" der. Doğru başlangıç büyük bir zevktir, ama ancak bedenimle ruhum huzur içindeyse onu sevebilirim, bu yüzden adına öyle uykusu, yürüyüş, kendine ait zaman, dinlenme ,mesafe, lüks ve tembellik denen o bakımı uygularım onlara.
Gereksizlik gerekliliğin yakasını bırakmaz , aynı şekilde gereklilik de gereksizliğinkini . -Gerekli olan gizil gereksizliğini açığa vurduğunda , ondan kurtulabilirsiniz. Gereksiz olan gerekli yanlarını açığa vurduğundaysa, son derece mutlu olursunuz. -İnsanın zamanını canının istediğince kullanmasıdır benim lüks idealim. O halde ölçüsüz olanı ölçecek bir alet ne işe yarar? " Dünya kadar zamanı olmak"demek benim için zamanı hesaplamamak, istediğim şeyi kendi ritmime göre gerçekleştirmek demektir.
Reklam
- Tükettiğiniz şey öteden beri kendi onayınızla size karşı dönmüştür. Tüketilen nesne hem bir gösterge (başkalarına sizi onlardan ayıran şeyi gösterir) , hem bir ölçüt( sizi bir gruba, bir eğilime, bir modaya, bir konuma dahil eder ) ,hem de bir serap'tır (kişiliğinize bir özgünlük, değer kattığınızı düşündürür size, oysa sizi tüketici bir oymacılığın içine hapseder!) - bir şey gelir gereksinim duymak eksik olan şeyi doldurmaya çabalamaya ,bu yolla o gereksinim'i gidermeye sürükler insanı. - Elleri alışveriş arabasına yapışmış, her biri iştah kabartıcı, her biri çekici ,her biri onun banka kartının cömertliğini arzulayan bir ürün dünyasında dolanırken, hatta sendelerken ve ne karar vereceğini, neyi seçeceğini, kendini mahvetmemek ,yitirmemek, harcamamak adına neyi tüketeceğini şaşırmış bir halde rastlıyorum sürekli...
mesleğimden ve kendimden beklentim tam olarak buydu ve oldu .d
Benim zamanım kesinlikle belirli ya da sabit çalışma saatleri olmayan bir zamandır, çünkü bilgi dakikalarla değil, anlaşılırlıkla ölçülür.
Sayfa 105 - 1. basım: Eylül, 2010 - Can Yayınları
Tembellik Hakkı - Paul Lafargue
Lafargue yalnızca "Sermaye Dini"ni geçersiz kılmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal ve bireysel tek değer olarak çalışma üstüne kurulmuş tüm toplumsal sistemlere de karşı çıkar. Makineler ve herkesin "boş zamanlar"a erişebilmesi aracılığıyla, ücretlilikten ("köleliklerin en beteri") kurtulunmasını umar.
Sayfa 101 - 1. basım: Eylül, 2010 - Can Yayınları
"Yürümek düşünmektir" diyordum. Belki de "hiçbir şey olmamış gibi" sözünü eklemeliydim buna, çünkü yürüyüş görüşlerin, düşüncelerin, düzenlemelerin uçarılığıyla birleşir.
Sayfa 97 - 1. basım: Eylül, 2010 - Can Yayınları
Reklam
Gereksizin gerekliliğini ne reklamlar, ne tanıtım ilanları, ne de bir yakınınızın düşüncesi gösterebilir. Kanıt ancak deneyimle elde edilir ve başkasına aktarılamaz.
Sayfa 75 - 1. basım: Eylül, 2010 - Can Yayınları
Tanık olduğumuz şey, dünya çapında, birçok düzeydeki ve farklı farklı hızlardaki bir tüketim toplumuyla reklam söylemine gitgide daha az kanan, satın aldıkları şeylerin hiyerarşileştirilmesine gitgide daha eleştirel yaklaşan bireylerden oluşmuş, bir tüketimsizlik toplumunun birlikte var olması değil midir?
Sayfa 38 - 1. basım: Eylül, 2010 - Can Yayınları
Üretim artık her zaman maddileştirilebilir durumda değilse, kent yaygın bir kentsellik alanına dağılmışsa ya da bir "megakent" halinde ölçüsüzce şişmişse, gündelik yaşantı kendi aralarında eşzamanlılıktan gitgide daha uzak bir görüntü çizen zamansallıkları kabul ediyorsa, çalışma, çalışmanın anlamı ve deneyimi bundan nasıl etkilenir?
Sayfa 30 - 1. basım: Eylül, 2010 - Can Yayınları
Yeni olan şey belki de, bugün bir malı satın alma olgusuyla ondan ileri gelen doyum duygusu arasında beliren o kopukluk.
Sayfa 13 - 1. basım: Eylül, 2010 - Can Yayınları
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.