Ben ne okudum !!!
Çok güzel bir kitap okudum ,güzel bir yazarlada nihayet tanışmış oldum.İlk defa Mine Söğütten bir eser okudum .Daha dururmuyum? Hayır durmam bütün eserlerini bu hızla okurum.
Okuyanlara sormak lazım okurken sizler de bir ''Mihail Bulgakov'' ve ''Hakan Günday'' tadı aldınız mı? Ben çok güzel aldım ve çokta hoşuma gitti o karanlık evren de kırmızı kadife perdelerin arasındaymışcasına tekrardan dolaşmayı.
Zaman algımızı eserde biraz değil tam yitiriyoruz son sayfalara gelene kadar.Zaten okudukça insanı yazar hapsediyor kelimelerine.Vanilya kokusu burnumda halen bunları yazarken sizlere.Sahiden kim bu KadınAdam diyorsunuz.Korkmuyorsunuz fakat geriliyorsunuz.Fakat en sevdiğim bölümler hep sevgili Olgaya ait olan bölümler.Olganın kederini içimde en derinde hissettim. Ben de onunla güzel porselen bardaklarda sıkıca kapanmış perdelerin arasında boğazın hafif gürültüsünde çay içip son kez en içten kahkahalarımı atmak isterdim. Sevgili dizi-film platformlarıbu eseri kaçırmayın fakat hakkıyla yapın derim.
''Ülken seni buraya yapayalnız mı gönderdi?Yapayalnız ve korunmasız ve ölüme belki de?O ülkede yaşlı kadınlar kızlarını,ergenlikten yeni çıkmış torunlarını iki yanaklarından öperek otobüslere bindiriyorlar komşu ülkeye oruspuluğa gitsinler diye.Sonra banka hesaplarına yığınla para yatıyor.Paraları çekip küçük kızlarına ve küçük torunlarına süt ve elbise alıyorlar.Ah o kadınlar! Kimileri bir zamanlar öğretmendi.Sonra,sonra çocuklara öğrettikleri her şeyi sobalarda yaktılar.Tüm idealler sadece bir kış,sadece tek bir kış ısıtmaya yetti tek göz odalarını.''