Madame Bovary Fransız edebiyatında bir devrin başlangıcı "ilk toplumsal gerçekçi roman" olarak literatüre geçmiştir.
Yazıldığı dönemde hükümet tarafından ahlaki ve dini duygulara hakaret ettiği gerekcesi ile yasaklandı.Yazara dava açıldı.Romandan sonra Bovarizm (psikolojide tatminsizlik ve memnuniyetsizlik) akımı oluştu.
.
Doktor Charles ile evli olan Emma hayatın sıradanlığından sıkılmış okudugu romanların etkisinde kalarak hayatını anlamdıracak kusursuz aşkı ve mukemmel erkeği aramaktadır.Kendini herkesten üstün görmekte farklı bir hayatın hayalini kurmaktadır.Elindekilerin değerini bilmeyen, gözü yükseklerde, memnuniyetsiz, bir hayalperestir.
Arzuladığı hayata kavuşmak için öz benliğini, gururunu, ahlakını, parasını kaybetmiş.Tutkularının esiri olmuştur.Eşini farklı erkeklerle aldatmış sonunu kendi elleriyle hazırlamıştır.
Kitap bir döneme tanıklık ederken günümüze de ayna tutuyor kanımca.
.
Günümüz insanının içinde az da olsa memnuniyetsizlik, tatminsizlik görüyoruz. Daha iyisine sahip olma, son moda olanının hayalini kurma, daha zengin olma hırslarımızla anı yaşayamıyor genelde mutsuz oluyoruz.Elimizdekilerin değerini bilemiyor.Mutluluğu yarınların getireceği "daha" larda ararken, sahip olduğumuz tek an "şimdi " yi kaçırıyoruz.
Sevdiklerine sarıl, anı yaşa,şükret.Mutluluk sahip olduklarında, olamadıklarında değil.