Maneviyatı Yükselten İlkeler
İmam GazaliManeviyatı Yükselten İlkeler Gönderileri
Maneviyatı Yükselten İlkeler kitaplarını, Maneviyatı Yükselten İlkeler sözleri ve alıntılarını, Maneviyatı Yükselten İlkeler yazarlarını, Maneviyatı Yükselten İlkeler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nefis, sevilen bir düşmandır. İnsan sevdiğinin kusur ve ayıplarını görmez.
Haram ve şüpheli gıdalarla beslenmek, insanı hayır ve iyilikten uzaklaştırır.
Dini kesimi, özellikle alimleri gıybete sevkeden durumlar vardır. Örneğin dini konulardaki yanlışlık ve haksızlıklar karşısında öfkelenmek, dini hassasiyetin bir sonucu gibi görünen tenkit ve beyan, gıybetin en gizli ve anlaşılması en güç sebeplerinden biridir.
Tûl-i emel, yani insanın uzun vadeli arzular taşıması, kişiyi iyilik ve güzelliklerde bulunmaktan alıkoyar, insanı Hak'tan mahrum eder ve oyalar.
Bilinmeli ki insanın Yaratıcı'dan kopuşu, kendi ve kendisi gibi yaratılmışlarla hemhal olmasından, yaptığı az bir iyilik ve güzelliği kayda değer bularak gözünde büyütmesinden ve doğru ve gerçek akideden sapmasından ileri gelir.
Pişmanlık, ekseriyetle konuşmaktan ileri gelir. Susmaktan ötürü pişmanlık duyan pek azdır.
Sayfa 149Kitabı okudu
Vaktin kıymetini bilmeyen kimse cahildir, bunu iyi değerlendirmeyen kimse gafil, vaktine gereken ilgiyi göstermeyen ve savsaklayan kimse beceriksizdir.
Sayfa 146Kitabı okudu
Fetâ, insanlarda beklenti içinde olmaz ve onlardan herhangi bir şey istemez, durumunu insanlara açmaktan kaçınır.
Fetâ, ihtiyaç ve sıkıntılarını gizler, dışarıya karşı varlıklı ve tok görünmeye çalışır. Maruz kaldığı eziyetlere katlanır ve hak arama peşinde koşmaz. Başkalarının isteklerini, kendi isteklerine tercih eder ve bunu davranışlarına yansıtır. Başkalarının ihtiyaçlarına koşar, iyilikleri başa kakmaz, haklarını talep etme cüretinde bulunmaz, ancak başkalarının haklarına karşı son derece titiz davranır. Herkesi kendisinden üstün ve iyi görürken kendisini sürekli eksik ve kusurlu bulur. Yaptıklarını çok görmez, iyiliklerini azımsar.
Sayfa 126Kitabı okudu
Sabır, Allah’a imanın bir parçasıdır ve gereklidir.
Sayfa 99Kitabı okudu
Insanın dünyevi zevk ve hazlara olan tutkusu olmasa Allah sevgisi kalplerde yer eder, O'na duyulan özlem hiç sönmezdi.
Bunun yanı sıra sırat köprüsünden en hızlı geçecek olanlar, dünyadan en çok el etek çekenler olacaktır.
İnsanın Allah’tan başka hiçbir şeye muhtaç olmaması ve diğer her şeyden müstağni durumuna gelmesi, kalbin masivadan soyutlanmasına, Allah dışındaki her şeyden arınmasına vesile olur.
Sayfa 106Kitabı okudu
Zira insanı var eden, varlığını idame ettiren ve ona doğru yolu gösteren yalnızca Allah’tır.
Sayfa 105Kitabı okudu
İnsanın, dinde haram olan ve sakıncalı görülen davranışlardan kaçınmasını ve kulluk görevlerini yerine getirmesini sağlayacak miktarda korku taşıması farzdır. 
Sayfa 102Kitabı okudu
İlim, bir nur ve aydınlıktır. İlim, kalbe yerleştiğinde parıltısı bilinene (nesne, kavram) nüfuz eder ve tıpkı gözün görünen şeyle irtibat kurması gibi onunla irtibat kurar.
Sayfa 36Kitabı okudu