Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Manyak Anne Hakkında

Manyak Anne konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Bu kitapta sen varsın, ben varım, bir de hormonlarımız var... Hormon denen illetin bir kadını nasıl ele geçirebildiğini okuyunca, fantastik film izlemekten vazgeçeceksiniz çünkü gerçekler çok daha inanılmaz... Kocanızı “ayaklı çocuk yapıcı” olarak gördünüz mü hiç? Hamileyken biri koltuğa sert oturdu diye bebeğinizin zarar göreceğinden korktunuz mu? Loğusayken her kapı çaldığında misafir gelecek korkusuyla yerinizden fırladınız mı? Büyük konuştuğunuz her şeyi yapıp bir de kendinizi haklı çıkardınız mı? “Sütün geliyor mu?” diye soran insanları gerçekten sevdiniz mi? Çocuğunuzu aylarca içme suyuyla yıkadınız mı? Bebeğinizin banyosunu ısıtırken evi yaktınız mı? Çocuk başını çarptı diye gidip aynı yere kafa attınız mı? Doktorun çocuğunuz için verdiği ilaçlara gurmelik yaptınız mı? * Hayır, hayır! Bütün bunları ben yapmadım, tabii ki, hormonlarım yaptı. Her şeyin tek suçlusu onlar... Hormonlar! (Tanıtım Bülteninden)
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 13 dk.Sayfa Sayısı: 184Basım Tarihi: Kasım 2017Yayınevi: Destek Yayınları
ISBN: 9786053113232Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 96.1
Erkek% 3.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Şebnem Seçkiner
Şebnem SeçkinerYazar · 4 kitap
1978 Haziran doğumluyum, Şubat 2010’dan bu yana anneyim, Haziran 2006’dan beri Arkın’ın karısı, Ekim 2009’dan bu yana da halayım… Üniversitem İstanbul İşletme. Ancak şöyle bir gerçek var ki, bir kere bile oraya ait hissetmedim. Hangi okuldan mezunsun sorusunun cevabı benim için her zaman “Avusturya Lisesi.” Erken yaşta başladığım gazetecilik kariyerimde, işin en zevkli kısmı olan aylık bir derginin uzun süreli yazı işleri müdürüyken hamile kaldım, 4 aylık hamileyken dergi kapandı. Tasımı tarağımı toplayıp evde oturmak istedim. Doğurduktan sonra düşünecektim işi. Sonra bir baktım, Şubat 24’te Irmak doğmuş, üzerinden bir sene geçmiş ben hâlâ evdeyim. Bir dönem part time çalıştım, Irmak iki yaşına yaklaşırken full time çalışmayı denedim, bir sürü etken bir araya geldi ve sadece 2 ay sonra yeniden eve dönme kararı aldım. Yanında ben olmalıydım, bir başkası değil. İtiraf ediyorum, evde oturmak hem Irmak hem de benim için iyi güzeldi de, çalışmak da gerekiyordu. İşin maddi boyutunu bir yana bıraktım, manevi olarak da artık evde duramaz konuma gelmiştim. Çalışmaya alışınca, çocuk da biraz büyüyünce evde olmak daha zor geliyor. Çeşitli denemeler yaptım. Temmuz 2012’de sabah 9 akşam 6 (hatta 7) temposuna başladım. Güzel bir iş olmasına rağmen benimseyemedim, baktım aklım sadece “anne-çocuk” konularına çalışır olmuş, 6 ay sonra bıraktım işi. Kariyer konusunda mücadele dolu bir dönemin ardından şimdi hem kendi mesleğimi yapıyorum hem de evden çalışıyorum ve bunu çok seviyorummm… İletişim, sosyal medya ve içerik danışmanlığı yapıyorum. Kızımı kendim okula götürüp kendim alıyorum. Tüm işlerimi okul saatine göre ayarlamaya çalışıyorum. Arada çok sıkışınca da annemden yardım istiyorum. Neden manyakanne dedim kendime? “Manyak”ın sözlük anlamlarından biri de sıra dışı. Ayrıca… Gazdı kolikti, kustu kusmadı, emdi emmedi, yedi yemedi, bezi bıraktı bırakmadı derken sanırım normalin biraz dışına çıktım. İşte bu nedenle de kendime bu lakabı seçmekte bir sakınca görmedim. Fırsat buldukça iki satır yazıyorum ve işte o zaman resmen “hafifliyorum”. Şunu da eklemek istiyorum. Gerçek bir manyak kendine böyle söyler mi? Hayır! İroni yapmak istedim. Birçoklarının aksine kusursuz bir yaşam olmadığını anlatmak istedim. Hatalarımla… Irmak da biliyor zaten bu ismi. Bazen “ama seni yanlış anlarlarsa” diyor. Ben de ona insanları tanımadan bir isimle yargılamanın kötü olduğunu anlatıyorum her seferinde. Çocuk kesin sıkıldı benden. Artı, söylememe gerek var mı bilmiyorum, ama her anne gibi doğumdan sonra bütün değer yargılarım tepe taklak oldu, hayatımın merkezine can kız geldi oturdu. İyi ki de öyle oldu. Burayı seviyorum çünkü hem hayatımızdan kesitler anlatıyorum hem de Irmak’a güzel bir hatıra bıraktığımı düşünüyorum. Zaten kurcalayınca göreceksiniz, aklıma her geleni yazıyorum, annelere yardımcı olacağını düşündüğüm konulara değinmeye çalışıyorum. Kimi zaman da içimi döküp rahatlıyorum. Önerilerinize sonuna kadar açığım. Şebnem Seçkiner