Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı Hapishanelerinin Kuruluş Serüveni (1839-1908)

Mapusane

Gültekin Yıldız

Mapusane Hakkında

Mapusane konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Günümüz insanı için hapis cezası ve bu cezanın infaz edildiği hapishane, sanki çok eski çağlardan beri hep varolagelmiş "tarihsiz" bir kurumdur. Oysa sadece ikibuçuk asır geriye gidildiğinde, dünyanın hiçbir yerinde bugünkü manada bir hapishaneye rastlanmaz. Tarih boyunca esirler, zanlılar, suçlular ve siyasî mahbusların kapatıldığı her mekânı, günümüzdeki manasında "hapishane" olarak adlandırmak, "hapishane" ve "mahbes" arasındaki farkı göz ardı etmek demektir. Mahbes ve hapishane, farklı dünya tasavvurları ve toplum düzenlerinin farklı tezahürleridir. Kadîm dünyada zanlı, mahkûm ya da esirin kapatıldığı saray, kale, hisar, kule, tersane ya da çeşitli devlet görevlilerinin konutları birer mahbesti. Fakat bunların hiçbiri sadece suçluları ve tutukluları cezalandırmak ve dönüştürmek için tesis edilmiş müstakil birer hapishane değildi. Tanzimat ile başlayan idarî yeniden yapılanma ve bürokratik merkeziyetçilik politikalarının bir ürünü de hapishaneydi. Ülke içindeki cezalandırma pratiklerini tektipleştirmek ve standartlaştırmak isteyen Osmanlı idarecileri için hapishane, hem daha insani bir ceza aracı hem de Avrupa kaynaklı dış baskılara karşı kullanılabilecek önemli bir "medeniyet sembolü" idi. Osmanlı Devleti'nin "yeni imajı"na uymadığı düşünülen kadîm zindanlar ve mahbesler bir bir kapatılırken, bunların yerini eldeki kıt kaynaklarla yapılmaya çalışılan irili ufaklı hapishaneler almaktaydı. Bürokrasinin "hapishane reformu" olarak adlandırdığı bu süreç, çok geçmeden bir "hapishane problemi"ni beraberinde getirdi. Pek çok mahbus daha muhakemeleri yapılamadan salgın hastalıklara kurban olurken, siyasî suçluların da hapishane müdavimleri arasına girmesi ile Avrupalı büyük devletlerin diplomatik baskıları arttı. Anglo-Amerikan Püritanizminin bir icadı olarak doğan modern hapishane kurumu, dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi Osmanlı coğrafyasında da, yarım yüzyıl içinde büyük bir hayal kırıklığına dönüştü.
Tahmini Okuma Süresi: 15 sa. 1 dk.Sayfa Sayısı: 530Basım Tarihi: 2012Yayınevi: Kitabevi Yayınları
ISBN: 9786055397647Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Gültekin Yıldız
Gültekin YıldızYazar · 5 kitap
Gültekin Yıldız Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nde başladığı akademik tarih öğrenimini, yüksek lisans ve doktora düzeyinde Marmara Üniversitesi’nde tamamlamıştır. On yılı aşkın bir zamandır, son dönem Osmanlı ordusunun tarihi üzerine araştırmalar yapmaktadır. Doktora tezine dayanan Neferin Adı Yok: Zorunlu Askerliğe Geçiş Sürecinde Osmanlı Devleti’nde Siyaset, Ordu ve Toplum başlıklı kitabının yanı sıra; Osmanlı askerî tarihinin metodolojisi üzerine incelemeleri bir araya getiren Osmanlı Askerî Tarihini Araştırmak: Yeni Kaynaklar&Yeni Yaklaşımlar başlıklı bir derlemesi de mevcuttur (Cevat Şayın ile birlikte; İstanbul, 2012). Ayrıca, geç Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi askerî tarihi üzerine Türkçe ve İngilizce makaleleri ile kitap parçaları da kaleme almıştır. Halen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.