Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Marakeş'te Sesler

Elias Canetti

En Eski Marakeş'te Sesler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Marakeş'te Sesler sözleri ve alıntılarını, en eski Marakeş'te Sesler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aynı yakarışın yinelenmesi, yakaranın belirleyici özelliğidir. Kafaya yerleşir böyle bir yakarış, yakaranın tanınmasına imkan verir, bundan böyle oracıktaki sürekli varoluşunu sağlar; yakaran, sınırları kesinlikle belirlenmiş bir yakarış biçimiyle elde eder bu varoluşu. Hakkında daha fazla bir şey bilmek olanaksızdır, bu yoldaki girişimlere karşı korur kendini, yakarışı aynı zamanda kendi dışındakilerle kendisi arasına çektiği bir sınırdır.
Kitaplar vardır,yirmi yıl yanınızda taşımış,okumuşsunuzdur;hep el altında bulundurmuş,kentten kente,ülkeden ülkeye sizinle alıp götürmüş ,pek fazla yer olmasada özenle sarıp sarmalayarak bavulunuza koymussunuzdur.Bavuldan çıkarıp alırken yapraklarını belki karistirirsiniz soyle, ama bir tek satısını bile bastan sona okumaktan dikkatle sakınırsınız.Derken yirmi yıl geçer aradan,biran gelir sanki cok büyük bir baskıya karşı duramayarak ansızın böyle bir kitabı bastan sona bir solukta okuyup ,yutmaktan başka bir sey yapamazsınız ,bir vahiy gibi gelir size okuduklarınız.o Zaman kitabı okumaktan o bir suru kaçışların anlaşılır nedeni.Okumadan kitabı uzun bir sure yanınızda bulundurmanız gerekmiştir;Kitabin yolculuğa çıkması,uzamda bir yer tutması ,bir yük oluşturması gerekmiştir.Ama yolculuğun son durağına ulaşmıştır artık,kendini acığa vurma Zaman'ı gelip çatmıştır,sizinle suskun yaşadığı yirmi yılın üzerine saçar simdi ışığını.Butun Zaman suskun durmasaydı,söyleyeceği o kadar seyde olamazdı.Bu durumda hangi budala kitabin hep aynı içeriği kendisinde barındırdığını söylemeye kalkabilir.
Sayfa 117 - CemKitabı okudu
Reklam
Konuşurken lafları asiri ölçüde sakin sıralıyor,ağzından çıkacak sözleri her zaman denetimi altında tutuyor,ilgili sözler onu önlerine katıp kovalamıyor,onunla eğlenmiyor,onugulunc duruma sokmuyor asla ,-böyle bir insana Nasıl güvenebilirim?
Sayfa 121 - CemKitabı okudu
Develerle Karşılaşma
Üç kez develerle karşılaştım, üçünde de kötü bitti sonu. Marakeş’e gelmemden kısa bir süre sonra dostum, “Deve pazarını göstermeden dünyada bir yere bırakmam seni!” dedi. “Her perşembe öğleden önce deve pazarı kurulur Marakeş’te. El Khemis Kapısı’nın hemen yanı başında, surların önünde. Buradan hayli uzaktadır; en iyisi ben seni arabamla götürürüm oraya.” Perşembe günü gelip çatınca, arabaya atlayıp yola düştük. Ama geç kalmıştık; surların önünde sere serpe uzanmış yatan geniş alana varmamız öğleyi bulmuştu. Alan boştu adeta. Öbür başında, bizden birkaç yüz metre uzaklıkta bir grup insan dikiliyordu. Ama deve falan hak getire. Gördüğümüz insanların alışveriş konusunu daha küçük hayvanlar, yani eşekler oluşturuyordu, oysa zaten eşekten geçilmiyordu kent; bütün yük eşeklerin sırtına vuruluyor, bu hayvancıklara o denli acımasız davranılıyordu ki, eşek görmeyi içi götürmüyordu insanın. “Zamanında yetişemedik,” dedi dostum. “Pazar dağılmış.” Pazarda gerçekten görülecek bir şey kalmadığına beni inandırmak için, arabayı alanın ortasına doğru sürdü.
*SEL YayıncılıkKitabı okudu
Birbirinizin karşısına çıplak durumda çıkmak zorunda kalsaydınız birbirinizi boğazlamanız daha bir güç olurdu. - Katil üniformalar.
Sayfa 116 - Cem yayıneviKitabı okudu
"Sanırım dilencileri ayakta tutan, dinlendikleri sadakalardan çok, dilenirken söyledikleri sözlerdir."
Sayfa 27 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
" Bir şey anlatayım diyorum, susar susmaz bakıyorum ki, ortada söylediğim hiçbir şey yok."
Sayfa 25 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
" Yahudi mahallesinde içerilere doğru yol aldıkça, her şeyin büyük bir yoksulluğa gömüldüğünü sezmiştim. O güzelim kumaşlar, ipekliler gerilerde kalmıştı. Hiç kimsede Hz. İbrahim'in zenginliği ve görkemi yoktu."
Sayfa 49 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Kimi sözcüklerdeki görkemi, kimi sözcüklerdeki sinsi niyeti seziyordum. Yüze gülen, gönül okşayan sözcükler beni etkiliyor, sanki bana söylenmiş gibi duyumsuyordum bunları. Kimi sözcükler de beni korkutuyordu. Her şey öykücülerin avucundaydı, alabildiğine güçlü sözcükler öykücünün istediği bir uzaklığa kadar uçup gidiyor, orada kalıp daha ileri geçmiyordu."
Sayfa 85 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
505 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.