Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu

Josef Stalin

Öne Çıkan Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu Gönderileri

Öne Çıkan Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu kitaplarını, öne çıkan Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu yazarlarını, öne çıkan Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Modern uluslar belirli bir çağın, yükselen kapitalizm çağının ürünüdürler. Feodalizmin tasfiye edilmesi ve kapitalizmin gelişmesi süreci, aynı zamanda insanların uluslar halinde birleşmesi sürecidir.
Ülkeyi emperyalist savaş ve ekonomik çöküntü çıkmazından çıkarmak için yeni, sosyalist bir devrim zorunluydu. Bu devrim, ekim ayaklanmasının sonunda geldi.
Reklam
Ulus,tarihi olarak oluşmuş,dil,toprak,iktisadi yaşantı birliği, ve kültür birliğinde ifadesini bulan ruhi şekillenme birliği temelinde oluşmuş istikrarlı bir insan topluluğudur.
Sayfa 15 - İnterKitabı okudu
Farklı devletlerde milliyetlere karşı takınılan farklı tavırlar ne ile açıklanır? Bu devletlerde hüküm süren demokratizmin derecesindeki farklılıkla.Önceki yıllarda,Rusya'da devlet iktidarının başında eski toprak aristokrasisi dururken,ulusal baskı katliamlar ve pogromlar gibi en iğrenç biçimlere bürünebiliyordu ve gerçekten de bürünmüştür.Belli bir ölçüde demokratizmin ve siyasi özgürlüğün varolduğu İngiltere'de ulusal baskı daha az vahşi bir karakterdedir.İsviçre demokratik bir topluma yakındır ve bu ülkede uluslar aşağı yukarı tam özgürlüğe sahiptir.Kısacası,bir ülke ne kadar daha demokratik olursa,ulusal baskı o kadar az olur,ve tersine.Demokrasi ile,belirli sınıfların devlet iktidarında bulunmalarını kastettiğimize göre,bu bakış açısından hareketle şu söylenebilir:Eski Çarlık Rusyası'nda olduğu gibi,eski toprak aristokrasisi iktidara ne kadar yakınsa baskı o kadar ağır ve biçimleri o kadar iğrenç olur.Ne var ki,ulusal baskı yalnızca toprak aristokrasisi tarafından ayakta tutulmaz.Ek olarak,bir diğer güç daha vardır -kendi ülkelerine sömürgelerde öğrendiği milliyetleri köleleştirme yöntemlerini getiren ve böylece toprak aristokrasisinin doğal müttefikleri durumuna gelen emperyalist gruplar.Bunları,küçük-burjuvazi,aydınların bir bölümü ve aynı zamanda soygun yağmasını paylaşan işçilerin üst tabakasının bir kesimi izler.Böylece,ulusal baskıyı destekleyen,başını toprak ve finans aristokrasisinin çektiği tüm bir sosyal güçler korosu ortaya çıkar.Gerçek bir demokratik sistem oluşturmak için,her şeyden önce zemini temizlemek ve bu güçleri siyaset sahnesinden silmek zorunludur.
Sayfa 82 - İnterKitabı okudu
Ortak bir toprak üzerinde yaşayan ve ortak bir iktisadi yaşantı sürdüren insanlar düşünülebilir, ancak ortak bir dile ve “ulusal karaktere” sahip olmayan bu insanlar gene de bir ulus oluşturmazlar.
Fakat örneğin, ortak bir dil konuştukları halde İngilizler ve Amerikalılar neden tek ulus oluşturmazlar? Herşeyden önce, birlikte değil, ayrı topraklar üzerinde yaşadıkları için. Bir ulus ancak uzun süreli ve düzenli ilişkiler sonucunda, insanların kuşaktan kuşağa bir arada yaşamaları sonucunda oluşur.
Reklam
Ezilen ulusların siyasi yaşamı nasıl biçimlendirilmelidir? Bu soruya yanıt olarak, Rusya'daki ezilen halklara, Rus devletinin bir parçası olarak kalmaya devam mı etmek, yoksa bağımsız devletler olarak ayrılmak mı istediklerine kendi başlarına karar verme hakkının tanınması gerektiği söylenmelidir.Şu anda, Fin halkı ile Geçici Hükümet arasında somut bir çelişkiye tanık olmaktayız.Fin halkının temsilcileri, Sosyal-Demokrasinin temsilcileri, Geçici Hükümet'in Fin halkına, Rusya'ya ilhak edilmeden önce sahip oldukları hakları geri vermesini talep ediyorlar.Geçici Hükümet bunu reddetmekte ve böylece Fin halkının egemenliğini tanımamaktadır.Kimin safında yer almalıyız? Apaçık ki, Fin halkının safında, çünkü herhangi bir halkın bir devlet sınırları içinde zorla alıkonulmasını kabul etmemiz, düşünülemeyecek bir şeydir.Halkların kendi kaderlerini tayin hakkı ilkesini ileri sürdüğümüzde, biz buna bağlı olarak ulusal baskıya karşı mücadeleyi, ortak düşmanımız olan emperyalizme karşı mücadele düzeyine yükseltiyoruz.Eğer bunu yapmazsak, kendimizi emperyalistlerin değirmenine su taşıyanların durumunda bulabiliriz.Eğer biz Sosyal-Demokratlar, Fin halkının ayrılma iradesini bildirme hakkını ve iradesini gerçekleştirme hakkını inkar etseydik, kendimizi Çarlığın siyasetini sürdürenlerin durumuna koymuş olurduk.
Sayfa 83 - İnterKitabı okudu
Ulusların özgürce ayrılma hakkı sorunuyla, bir ulusun şu ya da bu anda mutlaka ayrılıp ayrılmaması gerektiği sorununu birbirine karıştırmaya izin verilemez.Bu ikinci sorun, proletarya partisi tarafından her özel durumda, koşullara uygun olarak tamamen ayrı ayrı çözülmek zorundadır.Ezilen halkların ayrılma hakkını, siyasi kaderlerini kararlaştırma hakkını tanıdığımız zaman, bununla söz konusu anda belli ulusların Rus devletinden ayrılıp ayrılmaması gerektiği sorununu çözmüş olmuyoruz.Bir ulusun ayrılma hakkını tanıyabilirim, fakat bu onu böyle yapmaya yükümlü kılıyorum anlamına gelmez.Bir halkın ayrılma hakkı vardır, fakat koşullara göre, bu hakkı kullanamayabilir de.O halde, proletaryanın, proleter devrimin çıkarlarına uygun olarak, ayrılma lehinde ya da aleyhinde ajitasyonda bulunmakta özgürüz.Dolayısıyla, ayrılma sorunu, her özel durumda bağımsız olarak, varolan duruma uygun olarak belirlenir, ve bu nedenle, ayrılma hakkını tanımak, herhangi belli koşullarda ayrılmanın amaca uygunluğuyla karıştırılmamalıdır.Örneğin ben, kendi payıma, Transkafkasya ve Rusya'daki ortak gelişmeyi, proletaryanın mücadelesinin belli koşullarını ve benzeri şeyleri hatırda tutarak, Transkafkasya'nın ayrılmasına karşı çıkardım.Fakat eğer, gene de, Transkafkasya halkları ayrılmayı talep ederse, onlar elbette ayrılırlar ve bizden bir direniş görmezler.
Sayfa 83 - İnterKitabı okudu
408 syf.
4/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Beni tanıyanların malumudur, kendisiyle pek sevişmeyiz. Lakin konu ilgi alanlarım arasında ve ne dediğini bilmemek de olmazdı... Stalin'in 1913-1948 yılları arasındaki konuşma, bildiri, broşür, makale vb materyalinden derlenmiş bu kitap, hem ulusal sorun konusunda ne dediğine hem de yıllar içinde odağına aldığı noktalardaki harekete ışık tutuyor.
Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu
Marksizm, Ulusal Sorun ve Sömürge SorunuJosef Stalin · İnter Yayınları · 199640 okunma
Geri14
49 öğeden 41 ile 49 arasındakiler gösteriliyor.