Masa Dergisi - Sayı 21 (Ekim 2018) kitaplarını, Masa Dergisi - Sayı 21 (Ekim 2018) sözleri ve alıntılarını, Masa Dergisi - Sayı 21 (Ekim 2018) yazarlarını, Masa Dergisi - Sayı 21 (Ekim 2018) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçimizdeki o boşluğun yarattığı hoşnutsuzluğumuzdan sanırım, geleni öyle bir buyur ediyoruz ki zihnimizde yarattığımız o kalıba, sevme biçimimize tam oturuyor. Tüm yaralarımızı, aydınlığa kavuşturmayı umduğumuz taleplerimizi hemen gösteriyoruz.
Bir şey var içimizde. Yüreğimizin tam ortasında. Koca bir eksiklik, derin bir boşluk. Ruhsal, kasvetli bir karanlık. Hani ne yaparsak yapalım. Dolmayan, doldurulamayan o garip, çoğu zaman dünyaya ait olmadığını düşündüğümüz o his...
"Toplumda artık her şey bir otorite figürüyle gerçekleştiği için doğruları söyleme cesareti gösteren insanlar, özellikle yalnızlaştırılmaya çalışılıyor. Çünkü insanların doğruları duymaktan hoşlanmadığı yeni bir çağ yaratıldı. Sabit fikir çağı."
Gün bitiyordu. Güneş ise acımasızca kavurduğu saatleri geride bırakırken, yeryüzünde gerçekleşen her şeyin kalbe en çok dokunan saatleri başlıyordu.
Susku saatleri...
Düşünsenize: Birine âşık olup bir gün tüm cesaretinizi toplar ve içinizden geçen tüm güzellikleri ona en tatlı sözlerle ifade edersiniz. Oysa onun bünyesi o an tek bir öğreti ile çalkalanmaktadır. "Güzel şeyler söyleyenlere hemen kanma, kimse doğruyu söylemez, biri eğer çok dürüst görünüyorsa ona inanma!"
Hayal gücünün çok ötesinde bir kötülükle yüzleştiğin de dahi, daha da kötüsü olabileceğini göstermekte üstüne yoktu hayatın. Her şerde bir şükür gizliydi.
Tek tezgâhtan çıkmış, birbirinin aynı çiviler gibi evrenin de gitgide çürüyen ve eksilen tahtalarını sağlamlaştırmak için aynı yerlere çakılıp duruyoruz çocuk.