Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Neşet Ertaş

Masa Dergisi - Sayı 32 (Eylül 2019)

Masa Dergisi

Masa Dergisi - Sayı 32 (Eylül 2019) Sözleri ve Alıntıları

Masa Dergisi - Sayı 32 (Eylül 2019) sözleri ve alıntılarını, Masa Dergisi - Sayı 32 (Eylül 2019) kitap alıntılarını, Masa Dergisi - Sayı 32 (Eylül 2019) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben artık yorgun muyum yoksa mutsuz mu, ayırt edebilmek istiyorum.
Kendi kendisinden utanmayan, yeryüzünde hiç kimseden utanmaz. | Neşet Ertaş
Reklam
Hepimiz hayvanseveriz, ancak sadece bir çocuk bir böceğe su vermenin erdemini insanlığa öğretebilir.
"Birçok kişi çok genç yaşta ölür ancak ortalama 70'li yaşlarında gömülür" diye okumuştum bir kitapta. Ne kadar da haklıydı. Toplumun büyük bir çoğunluğu depresif bir hâlin içinde kendi yaslarını erkenden tutmaya başlarlar. Bu yüzdendir ki yaşayanlara tahammülleri yoktur.
Neşet Ertaş...Bir gün TRT sanatçıları ile birlikte Almanya turnesine gider. Turne dönüş birtakım aksilikler yaşanır. Neşet Ertaş trafik kazası yapar. Yugoslavya'da üç ay kadar hapse mahkûm edilir. İşte hapiste kaldığı günlerden birinde, hapishaneye yazarından imzalı bir kitap gelir. O kitap Yaşar Kemal'in "İnce Mehmed" idir, kitabın girişinde ise şöyle yazıyordur: "Bozkırın tezenesine selam olsun geçmiş olsun." İşte o gün Yaşar Kemal'in el yazısından tüm Türkiye'ye yayılır bu hitap: BOZKIRIN TEZENESİ.
Neşet Ertaş...
Gittiği köylerde aşık olduğu kızlar olur ancak babasına söyleyemez. Kendi deyişiyle Kerem de olur, Mecnun'da. 15-16 yaşlarına gelinceye dek o aşıkların ateşini yüreğinde söndüremez. Derdini kimselere anlatamaz, çünkü köylerde abdallara kız verilmez. "Kızın gönlüne bırakırsan ya davulcuya varır ya zurnacıya" sözü onlar için söylenir. Bu cümle, Neşet Ertaş'ın çok gücüne gider. Yıllar sonra verdiği röportajlarda dinleyicilerinden en büyük ricasıdır bu cümleyi kullanmamaları...
Reklam
Bir süredir anlaşılmamayı da mesele etmiyorum mesela kendime. Her şeyi kendimde arayıp kendimde buluyorum. Doğruyu da yanlışı da... Hakkı da haksızlığı da... Belki şimdiye kadar hiç fark etmediniz ama çok çarpıcı bir gerçek var bu hayatta: Yan yanayken bile birbirimizin aynı yanına denk gelemiyoruz. Siz bir başkasının sol yanını doldururken bile kendi solunuz hep boşta kalıyor aslında...
"Birini tanımak, adını değil acısını bilmekle başlar" yazıyordu bir kitapta. Eskiden katılıyordum bu düşünceye ama artık kimseyi acısını bilecek kadar tanımak istemiyorum.
Bugün "Gönül" kelimesi dile gelseydi ve tek bir nefese kapatılması gerekseydi; hiç şüphesiz Neşet Ertaş'ı seçerdi. Ondan sonra bir daha kimse onun kadar yürekten "Gönül" diyemedi.
Birilerine "iyi" yükler bıraktık..Buna inanıyorum.
İyilik de bir intikam çeşidiymiş. Seni üzmüş, kalbini kırmış birine yapabileceğin en büyük kötülük, ona iyi davranmakmış. Zaman, ettiğin hakaretleri, belki attığın tokadı bile unuttururmuş ama yaptığın iyiliği ağır bir yük gibi karşındakinin vicdanına bırakırmış. Sen çoktan unuturmuşsun yaptığı kötülüğü de o, hayatı boyunca koca bir yükle yaşarmış.
Reklam
"Birini tanımak, adını değil acısını bilmekle başlar" yazıyordu bir kitapta. Eskiden katılıyordum bu düşünceye ama artık kimseyi acısını bilecek kadar tanımak istemiyorum.
Çok doğru...
"İyilik de bir intikam çeşidiymiş.Seni üzmüş,kalbini kırmış birine yapabileceğin en büyük kötülük,ona iyi davranmakmış.Zaman,ettiğin hakaretleri,belki attığın tokadı bile unuttururmuş ama yaptığın iyiliği ağır bir yük gibi karşındakinin vicdanına bırakırmış.Sen çoktan unuturmuşsun yaptığı kötülüğü de o,hayatı boyunca koca bir yükle yaşarmış."
masadergi, sayı 32Kitabı okudu
İnsan bir sudur,akıştır, mal,mülk dünya işleri sarptır,beladır, başa derttir, yokuştur, abdallığın gölgesi dahi ödünçtür.
Kime gönül koyacağım, gönül bilene konulur, gönül bilmeyende gönül yok ki ne koyacaksın...
432 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.