Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mavi Anadolu

Azra Erhat

Mavi Anadolu Gönderileri

Mavi Anadolu kitaplarını, Mavi Anadolu sözleri ve alıntılarını, Mavi Anadolu yazarlarını, Mavi Anadolu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Platon’un “Akademia”sı, Aristo’nun “Lykeion”u gerçek ve yaygın eğitimin ancak sevgi ile birbirine bağlı topluluklarda yaşayıp geliştiğini öğretmemiş midir bize?
Sayfa 191Kitabı okudu
Antalya’nın Kale Mahallesi’nde gezmeye, iki yanı mimari şaheserleri ile süslü küçücük sokaklarında dolaşmaya, limanına inip Toroslar’ın ak gölgeleri önünde masmavi denize; sarılı, yeşilli, kırmızılı çizgiler çizen kayalıklara bakmaya, ağaçlarında yüz binlerce portakal, limon, turunç sarkan narenciye bahçesini görmeye, motorla Düden Şelalesi’nin önünden geçmeye iki gün de yetmez, üç gün de. Antalya’ya bir haftada bile doyamazsınız.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Antalya’yı, Alanya’yı, Side, Perge, Termessos, Manavgat’ı görmeyen, burasını bilmedikleri için gelemeyen insanlara yazık..
Sayfa 141 - Azra Erhat bu sözü 1956’da söylemiş ama bence hala geçerli…Kitabı okudu
Antalya, Türkiye’nin turistik bir merkezi olmak için saatinin gelmesini henüz bekler durur.
Sayfa 140Kitabı okudu
Pazar olduğu günler Anadolu kasabalarının canlılığına doyum olmaz. Eşeğe, ata binmiş köylüler tepesine kadar dolu heybeleriyle pazardan dönüyorlardı. Karacasu pazarında kalabalık cıvıl cıvıldı, ortaya serilmiş mallar ise bölgenin zenginliğini gösteriyor..
Sayfa 138 - Karacasu, benim memleket Yaz tatillerinde giderdik.. Ben de pazarına gidip gezmeyi severdim.. Hele kar helvası yemek vazgeçilmezimizdiKitabı okudu
Anadolu’da ilkçağın eserlerini hep Hıristiyanlar yok etmiş. Bizanslılar dünya harikalarının taşlarını, mermerlerini taşıyıp kilise yapmışlar, heykelleri parçalayıp yazı anıtlarını yakmışlar. Hıristiyan ortaçağının yıkıcılığından, yağmacılığından ne kurtulmuşsa onu da 18-19. yüzyıllarda Fransızlar, İngilizler, Almanlar gelip almışlar, müzelerine götürmüşler. Sonra da barbar Türkler, yıkıcı Türkler deyip suçu bize yüklemişler.. Avrupa bir gün bizden aldığı bunca eserleri bize geri vermelidir.
Reklam
Sirtisiz yola çıkmak balık tutamamak, aç kalmak demekti.. Gerçi Mehmet’in zıpkınlı tüfeği vardı, ama Bodrum balıkçıları bu amatörce icatla balık tutulabileceğine inanmıyorlardı..
Söke’de milyonerler varmış, aralarından dünyalığını düzeceği kadar düzmüş, ahiretini düşünen bir Müslüman çıksa da şu Balat Camii’ne birkaç bin kira bağışlayıp onu kurtarsa.
Güllübahçe, sevimli Priene! İlkçağın ölçü güzelliğine vurgun şairleri sana gelmemişler, gelselerdi Atina Akropolü’nde bulamayacakları değerleri sende bulurlardı..
Yerliler Priene’ye Güllübahçe demişler; ortada ne gül var ne bahçe ama güzelliğini sezdikleri bu yere Güllübahçe’den daha uygun bir ad takabilirler miydi?
491 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.