Bir kaptan pilotun uçak kazalarıyla ilgili değerlendirmeleri. Benim için çok öğretici oldu. Geçmişten günümüze yaşanan kazaların sebebi ve sonrasında alınan tedbirlere değinmiş. Eskiden uçak kazaları tamamen teknik nedenler yüzünden olurmuş... Günümüzde ise daha çok insan faktörlerinin etken olduğunu görüyoruz. Uçak kazalarını araştıran insanların tespitleri doğrultusunda geliştirilen yeni metodlar ve sistemler sayesinde minimuma indirgenmiş. Umarım tekrarı yaşanmaz. Alınan dersler süreci denen birşey var ne kadar önemliymiş... Bir de CRM denilen ekip kaynak yönetiminin sadece havacılıkta değil tüm alanlarda çalışanlara aşılanması lazım...
Hepimiz insanız , bazen elimizde olmayan nedenlerden dolayı kendimizi işimize veremeyiz. Sanki bedenimiz oradadır ama ruhumuz başka bir yerde kalmıştır. Böyle bir durumu hisseden pilot uçuşa gelmeden uçuşunu aldırır ve uçmaz. Ama bazen kişi bunun farkında olmayabilir ve uçuşa gelebilir. İşte bu gibi nedenlerle kokpitte her zaman iki pilot görev yapar. Uçuşa tam konsantre olmayan pilotun eksikleri ve hataları diğer pilot tarafından hemen fark edilip kapatılır. Uçuşta her iki pilotun da gününde olmaması istenmeyen bir durumdur. O gün de 965 sefer sayılı uçuşun her iki pilotu bir şekilde uçuşa tam konsantre değildi. Ayrıca yerdeki hava trafik kontrolörü de 965 sefer sayılı uçakla yapılan konuşmalara tam konsantre değildi.
Kitabi kimler okumali?
Ucak teknoloji ve mühendisliğine ilgi duyanlar
Ucak Kazalari ve sebeplerini merak edenler
Ucak Kazası Raporu belgeseli izleyicileri
ve Ucak Korkusu olanlar (ben)
kitap oldukça sade ve basit dille yazılarak, teknik bilgi ile okuyucu sikilmamaya calisilmis. Tabi bir ucus kitabinda hic teknik bilgi olmamasını bekleyemezseniz. Ama yazar olabildiğince azaltmaya calismis bunlari. Yazar, "Havacilik tarihi kanla yazılmıştır" sozu doğrultusunda gerçekleşen kazalar sonucunda, bu kazaları önlemek adina ucak teknolojisinde ne gibi gelistirmeler yapıldığını kronolojik bir sekilde ortaya koyuyor. Kitapta 6 olay ve bu olaylar sonucunda geliştirilen ya da yayınlanan 6 teknoloji/kurali anlatılıyor. Okurken uçakta bu teknolojide mi varmis demekten kendinizi alamıyorsunuz. oldukça basarili bir anlatimi var. direk konuya girmekten ziyade, olaylari kaza raporlarından alinan bilgilerle hikayelestirmesi oldukca başarılı.
tek eleştirim kitapta yer alan ya da bahsedilen uçak kazasi olaylarının daha guncel olmasini beklerdim. 60 larda 70 lerde bir uçağın dusmesi okuyucuda bu ucak neden dustu ki izlenimi bırakmıyor. o yillarin teknolojik imkanlari dahilinde daha mumkun görülüyor. bunun yerine 2000 lerden sonra gerceklesen ucak kazaları yer alsa idi en azindan onca gelişen havacilik teknolojisi ve endüstrisine ragmen uçaklarin neden düştüğü okuyucuda daha fazla merak uyandırabilirdi. ki bu konuda da yazara cok fazla elestiri getiremem cunku yazar bu konuları bir kitap serisi olarak yazmayi düşündüğünü soylemis, belki bir sonraki kitapta daha guncel olaylara değinir.
Dipnot: Ucak korkum gecti ve ucaklar en güvenilir ulasim aracıdır :)
Peki Stall nedir?
Her uçağın kanatlarının şekli ve flap/slat gibi ek sistemleri ile uçabileceği maksimum bir sürati vardır. Şayet uçak, bu minimum süratin altında uçurulmaya calışılırsa hava ile yaptığı açısı arttırılarak havada tutunmaya çalışır. Ancak bir kritik açıdan sonra kanadın üzerinden giden hava, kanadın şeklini takip edemez ve kanadın üstünden dolaşamaz. Yani kanadın üzerindeki hava akımı bozulur. Böyle olunca kanadın altı ve üstü arasında basınç farkı kalmaz. Yani uçağı havada taşıyan kanat yeterince kaldırma kuvveti yaratamaz ve uçak önce titremeye başlar, yani insan gibi yere düşmeden önce sendeler, böylece pilot uçak tarafından uyarılır. 'Dikkat et,bu süratte kanatlarım artık uçağın ağırlığını taşıyamıyor, devam edersen kontrolü kaybedeceksin' der. (Stick shaker titremeye başlar.)
Bu konuyla ilgili uzmanlığım ya da uzman olabilme durumum yok ama ilgim olduğu için seviyorum ve okuyorum.Yazar pilot bey olayları ve yapılması gerekenleri gayet açıkça ve ders anlatan hoca edasıyla anlatmış.amerikan havayolları pilotu kaptan Nicholas Tafurinin olayının olduğu 20-30 sayfa beni delirtse de sonunda bu adam uçağı nereye çakacak diye sinir olarak okudum.Tüm pilotların Menderes bey gibi işin ehli olmasını diliyorum