Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Meçhul Gönderileri

En Eski Meçhul kitaplarını, en eski Meçhul sözleri ve alıntılarını, en eski Meçhul yazarlarını, en eski Meçhul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Senin gibi, benim gibi kayboldu...
Koca kanatlı iki kuşun bir olup dünyanın başkentindeki iki büyük kuleyi yerle bir ettiği, Kandaharlı Fatima'nın burkasının altından hayatında ilk defa dudağına ruj sürdüğü, Filistinli Ziyad'ın karaciğerinin dört parmak altından vurulduğu, Picasso'nun Dört Kulaklı adlı tablosunu Diyarbakır'dan Kayseri'ye getiren getiren trenin raydan çıktığı, bütün lolita mankenlerin rüyalarında saçlarının arasına karafatmalar dolduğunu gördüğü gecenin sabahında, İbrahim ortadan kayboldu...
Sayfa 7 - İletişim Yayınları
207 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yazarın, Manuel Çıtak'ın çektiği fotoğraflar üzerinden kurduğu bir hikaye İbrahim'in hayatı. Kayıp, bir garip insan İbrahim. Doğumuyla başlayan ilginç, fantastik bir hayat. Bir gazetecinin yanan bir gazete binasından kurtarılmış bir dolapta bulduğu İbrahim'in kayıp dosyası ve şahitlerinin ses kayıtlarını kitaplaştırarak sunan bir gazeteciyi okuyoruz. Biraz karışık olmuş olabilir. Şöyle ki Annesi ile başlayan ses kayıtları İbrahim'in iletişime geçtiği herkesle yapılan röportajlar arka kapağında da belirtildiği gibi anca üçüncü sayfa haberlerinde kahraman olabilen insanların hayatlarına da daldırıyor bizi. Ben kitabın tarzını, üslubunu çok beğendim. Gaye Boralıoğlu "Dünyadan aşağı" ve "Hepsi Hikaye" kitaplarıyla gönlüme oturmuş "Meçhul" ile yerini sağlamlaştırmıştır.
Meçhul
MeçhulGaye Boralıoğlu · İletişim Yayınları · 201547 okunma
Reklam
Aslında biraz sert görünüşlüydü ama iyi adamdı. Söylerdi sadece, yapmazdı. Hep bağırırdı, küfür ederek bağırırdı. Kulakları sağır olur insanın, öyle bağırırdı.
Sayfa 34 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Zaten onun hiç arkadaşı yoktu ki, kimseyle iyi geçinemezdi.
Sayfa 39 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Evlenmeyeceğim kimseyle, beni kimse istemeyecek. Allah benim yüzüme bir perde örtmüş, erkekler bana baktığında o perdeyi görüyor ; benim aynada gördüğümü görmüyorlar.
Sayfa 47 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ben aynaya baktığımda alınyazımı görüyorum abla. Alınyazımda... kainatın renklerini, şekillerini görmen için güzel bir çift kaş göz, hayvanları, çiçekleri, otları koklaman için bir burun, dertlerini söylemen hem de sırlarını saklayabilmen için bir ağız, her bir şeyi anlaman ve bu yüzden acı çekmen için akıl verdim ama bütün bunları erkekler fark etmesin diye bir perde çektim suretine diyor. Bunun adı kadersizlik işte.
Sayfa 47 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çek resmimi abi, farketmez bana. Nasılsa kimse aslını görmeyecek.
Sayfa 47 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hiç bilemezsiniz birisinin sizi görünce yolunu değiştirmesinin ne demek olduğunu. Çok fena bir şey, çok.
Sayfa 49 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Sözlüye kaldırınca imkânı yok konuşmazdı. Sanırsın polis sorgusunda. Sorulan sorunun cevabını bilirdi ama yine de konuşmazdı. Bu yüzden çok sıfır aldı. Yazılıda her şeyi bilirdi ama.
Sayfa 51 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
O zaman anladım ki, camdan bakarken aslında dinliyor. Kulağının arkasıyla dinliyor.
Sayfa 51 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Biraz düşündü, sonra gene sordu : Zaman durur mu ? Durur mu oğlum hiç, dedim, saat durur, zaman ilerler. Zamana ayak uydurmak için biz de daima ilerlemeliyiz. Yoksa geri kalırız. Bizi ezerler. Ezilmemek için çok çalışmamız lâzım. Aklımca çalışma şevki aşılayacağım çocuğa. Öğretmenim ya !
Sayfa 53 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Öyleyse, dedi, belirsiz bir zamana doğru ilerlemek için niye çok çalışmamız gerekiyor. Her şey belirsizse kim ileride, kim geride nereden bileceğiz ?
Sayfa 53 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ne görüyorsun, diye sordu. Ağaçları, evleri, arabaları, gökyüzünü görüyorum, dedim. Ne varsa onu görüyorum. Seni görüyorum. Gözlerini kapat, dedi. Kapattım. Şimdi ne görüyorsun, diye sordu. Hiçbir şey görmüyorum, dedim. Belki de ben yokum o zaman, dedi.
Sayfa 54 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Eğer, dedi, ben hiç konuşmazsam ve bütün dünya gözlerini kaparsa o zaman, kimse, hiç kimse ben var mıyım, yok muyum bilemez.
Sayfa 54 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Nemrut' un rüzgârı tehlikelidir. Her şeyi alıp götürür, silip süpürür... saçları, şapkaları, taşları, ağaçları, insanları, kelimeleri... her şeyi peşine takar, sen ne olduğunu bile anlamazsın. Bak koskoca tanrılar bile rahatsız olmuşlar rüzgârdan burada, yeter demişler, tahtlarını bırakmışlar inmişler aşağı. İyice sarınö
Sayfa 59 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
139 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.