Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Mecmû'u'l Fetava - 2.Cilt Sözleri ve Alıntıları

En Eski Mecmû'u'l Fetava - 2.Cilt sözleri ve alıntılarını, en eski Mecmû'u'l Fetava - 2.Cilt kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Adalet..
Şeyhul İslam İbn Teymiyye (rah) dedi ki: Allâh kâfir de olsa adil devleti ayakta tutar. Fakat Müslüman da olsa adil değilse o devleti ayakta tutmaz.
Sayfa 146 - 28.Cilt
Şeyhulislam İbn Teymiyye dedi ki: Yazdığım şeyler konusunda bana muhalefet edenlerin mezhebini onlardan daha iyi biliyorum.
Sayfa 163 - 3.Cilt
Reklam
Şeyhülislam İbn Teymiyye der ki: "İmâm Ahmed'in i'tikâdının anlatıldığı en derli toplu eser, el-Hallâl'ın es-Sünne'sidir."
Sayfa 390 - 7.Cilt
Namazdan Sonra Yapılan Bir Bi'dat...
Şeyhulislâm İbn Teymiyye rahimehullah'a soruldu: Soru: İmam ve cemaatin farz namazın ardından dua etmesi câiz midir? Değil midir? Cevap: Önce Allah'a hamd ederim. İmam ve cemaatin namazın hemen ardından topluca dua etmesi bid'attir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem zamanında böyle bir şey yapılmıyordu. Bilakis O, namazının içinde dua ederdi. Kişi, namaz kıldığı esnada Rabbiyle konuşmaktadır. O'na seslendiği sırada dua etmesi daha münasiptir. O'na seslenmesi ve konuşması (yani, namazı) bittikten sonra dua etmesi pek uygun değildir. Namazın peşi sıra yapılması sünnet olan, Allah'ı tenzih, hamd ve tekbir içerikli Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den gelen zikirleri söylemektir. Yine namazlarının ardından Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şunu söylemiştir: Allah'tan başka ibâdete layık bir ilâh yoktur. O birdir ve ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd de O'na aittir. O her şeye kadirdir. Ey Allah'ım! Senin ihsânına engel olabilecek kimse yoktur. Senin engellediğini de verebilecek kimse yoktur. Soylu olanın soyunun, senin katında ona bir faydası da olmaz. Sahîh-i Buhârî'de gelen bir hadîste Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Her kim farz namazın sonunda 33 defa tesbih ederse (subhânallah), 33 defa hamd ederse (elhamdulillah), 33 defa tekbir ederse (Allahuekber) bu toplam 99 eder. Bunun yüze tamamlayarak, "Allah'tan başka ibâdete layık bir ilâh yoktur. O birdir ve ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd de O'na aittir. O her şeye kadirdir" derse hataları azalır. Namazın ardından yapılması sünnet olan bu ve benzeri rivâyetlerde aktarılan zikirlerdir. En doğrusunu Allah bilir.
Sayfa 519 - Mecmûu'l-Fetâvâ 22/519
Şeyhulislâm Ebû'l-Abbâs Ahmed İbn Teymiyye (vefâtı: 726 hicrî) şöyle der: 1- «İnsan, üzerinde icmâ bulunan bir harâmı helâl veya üzerinde icmâ bulunan bir helâli harâm kılar ya da üzerinde icmâ bulunan bir şerîatı tebdîl ederse (değiştirirse) fukahânın ittifâkıyla kâfir ve mürteddir. İki görüşten birine göre şu buyruk bunun benzeri bir konuda
Sayfa 343
Cehmîlik "Onlar Zındıklardır!"...
Şeyhülislâm İbn Teymiyye dedi ki: Bu kimseler zuhûr edince, sıfatların isbâtına müntesib kimselerden: "Allah ses ile konuşmaz" diyenler ortaya çıktı. Bunun üzerine Ahmed bunu reddetmiş, böyle diyenleri Cehmîlikle nitelemiş: "Onlar zındıklardır! Onlar ancak ta'tîl için uğraşıp duruyorlar" demiş ve sonra da Allah'ın ses ile
Sayfa 368 - Mecmûu'l-Fetâvâ 12/368
Reklam
Şeyhülislam İbn Teymiyye dedi ki: "Bazı kişilerin Eşari imamlarını lanetlemeleri meselesine gelince kim onları lanetlerse ta'zir olunur. üstelik lanetleri de kendilerine döner. Çünkü kim laneti haketmeyen birine lanet okursa, bu lanet kendisine döner. Bazı alimler, dinin tali meselelerin (füruunun) yardımcılarıdırlar. Eşariler ise dinin temel meselelerinin (usulünün) savunucularıdır."
Sayfa 16 - (Mecmuul Fetava 4/16)
İbni Teymiyye'yi Zemeden Sözde Ehli Sünnetim Diyenlere Gelsin...
Şeyhülislâm İbn Teymiyye Vâsıtıyye üzerine yaptığı meşhur münâzarasını anlatırken şöyle diyor: "O önde gelen şeyh sözleri esnasında: 'İmam Ahmed'e Haşeviyye ve Müşebbihe'den bir çok insan mensub olmuştur.' gibi şeyler dedi. O önde gelen şeyhe şöyle dedim: 'İmam Ahmed'in ashâbı içinde senin kastettiğin mânâ ile haşevî olan kimdir? Esrem mi? Ebû Dâvud mu? Merrûzî mi? Hallâl mı? Ebû Bekr Abdulazîz mi? Ebu'l-Hasen et-Temîmî mi? İbn Hâmid mi? Kadı Ebû Ya'lâ mı? Ebu'l-Hattâb mı? İbn Akîl mi? Sesimi yükselttim ve isimlerini söyle, bazılarını say bakalım kimmiş onlar? dedim."
Sayfa 185 - 186 Mecmûu'l-Fetâvâ 3
Selef Âlimlerin Görüş Beyânı...
İbn Teymiyye, akıl ve nakil münasebetine dair görüş beyan eden zümreleri Kur’an merkezli olarak üç gruba ayırır. Birinci grup Kur’an’daki aklîliliği ve aklî delilleri kabul etmeyenler, ikinci grup kabul eden fakat anlama ve tesbitte hata edenler, kendisinin de dahil olduğunu belirttiği üçüncü grup ise Kur’an’daki aklî delilleri doğru bir şekilde bilip anlayanlardır (Mecmûʿu fetâvâ, XVI, 470-471). Ona göre esasen ehl-i hak (Selef ulemâsı) aklî delillere ve aklın doğru kabul ettiği hükümlere itiraz etmez; onların itirazda bulunduğu şey aklın Kitap ve Sünnet’e muhalif sonuçlara varabildiği iddiasıdır. Halbuki tam aksine dinle çelişen her şey akıl tarafından da yanlış bulunur (Derʾü TEʿÂRUZİ’L-ʿAkl ve’n-Nakl, I, 194)
Sayfa 470 - 471 (Mecmûʿu Fetâvâ, XVI,).
İbn Teymiyye’nin Cüz’î İrâde Görüşü-II...
İbn Teymiyye, kulun cüzî iradesi hakkında yine şöyle der: “Aklı olan herkes, insanın kalkması, oturması, namaz kılması, cihad etmesi, zina etmesi, hırsızlık yapması ile felçlinin ayaklanması, sıtmalı kişinin titremesi arasındaki gün gibi açık olan farkı görür. Birincisinin, fiil yapmaya kudreti, iradesi ve seçme hürriyeti olduğunu; ikincisinin ise buna güç yetiremediğini, bir iradesinin ve muhayyerliğinin olmadığını biliriz.”
Sayfa 394 - Mecmûu’l-Fetâvâ, VIII, 394.
Reklam
Şeyhülislâm İbn Teymiyye’nin Cüz’î İrâde Görüşü-I...
İbn Teymiyye, kulun cüzî iradesi hakkında kendisine sorulan bir soruya şöyle cevap verir: “Elhamdulillah. Evet, kul Allah’ın kendisine farz kıldığı bir taati, kesin olarak irade ettiğinde, o taate güç yetirir hale gelir. Aynı şekilde kul, kendisine haram kılınmış olan bir günahı terk etmeyi kesin olarak irade ettiğinde, bunu yapmaya güç yetirebilecek hale gelir. Bu görüş, Müslümanların, diğer dinlere mensup olanların ve hatta Cebriyye’nin imamlarının dahi ittifak ettiği konulardandır. Hatta bu, İslam dininde zaruri olarak bilinmesi gereken bir meseledir [zarûrât-ı dîniyye]. Bu konuda sadece Cebriyye’nin aşırı olanları muhalefet edip tartışır.”
Sayfa 437 - Mecmûu’l-Fetâvâ, VIII, 437
Kur'ân'ın Te'vili...
● İbn Abbas radıyallahu anhu dedi ki: Kur'an'ın tefsiri dört yöndedir: • Birincisi, arapların kendi dilleri ile bildiği tefsir. • İkincisi, bilmemenin mazeret olmadığı ve herkesin bilmesi gereken tefsir. • Üçüncüsü, alimlerin bildiği tefsir. • Dördüncü ise, yalnızca Allah'ın bildiği tefsirdir. Kim bu tefsiri bildiğini iddia ederse, o yalancıdır.
Sayfa 37 - ● Mecmû'u'l-Fetâvâ: 5/37
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.