Medine Sözleşmesi

Ali Bulaç

Sayfa Sayısına Göre Medine Sözleşmesi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Medine Sözleşmesi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Medine Sözleşmesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Resmî toplumun sivil alanı tam olarak zapt etmesinin ilk adımı Tanzimat'la atılır, 2.Meşrutiyet ile devam eder, Cumhuriyet'in ilanı ile tamamlanır. Şeriat'in ilgası, sivil inisiyatif ve alanların tümünün devletin denetimine geçmesini sağlar. Bundan sonra devlet, kendi serasında bir zenginler sınıfı yaratmaya çalışacağı gibi, sivil alanda da (SDK'lar) yani sivil devlet kuruluşları oluşturacaktır.
Osmanlı'da kamu hukuku ve siyaset Şeriat'a dayanmaz, Örfî hukuka dayanır. Osmanlı'nın modern zamanlar için bir model olarak gösterilmesi, çağdaş İslâmî/İslamcı akımları Hz.Peygamber'in tatbikatına ve Şeriat'ın ruhuna aykırı otoriter modelleri yeni siyaset ve sosyal bilimlerin diliyle tekrar ettirme gibi dramatik sonuçlara götürmüştür.
Reklam
Seçimsiz biat , yönetimi meşru kılmaya yetmez . Muaviye'den başlamak üzere tarihi İslami yönetimlerin tamamı seçimsiz biatle yetinmişlerdir.
Vahiy ve Tarih...
Vahiy, tarih üstünden hak, hakkaniyet, iyilik ve doğruları tarihe dahil eder ve tarihi dönemlere damgasını vuran hata ve yanlışları, zülüm ve ahlaki çöküntüleri sona erdirir. Tarihsel realite ve olaylar hükümleri belirlemez, hükümler tarihi realiteleri değiştirir olayları dönüştürür.
Sayfa 223 - Çıra yayınlarıKitabı okudu
Medine Sözleşmesi, "muharip/düşman" olmadıkça gayrimüslimleri ümmetin bir parçası, yani siyasi birliğin ortağı kabul eder, bu ise tarihsel yönetimleri pek hoşnut edecek model olamazdı. Teb'a da buna o kadar alışmıştı ki, zihnen hiçbir şekilde sosyal sorumluluklar ve hukuk karşısında bir Müslümanla gayrimüslimin eşit olabileceğini kabul etmiyordu. 1850 Islahat Fermanı'na karşı gösterilen şiddetli tepkilerden birinin sebebi eşitlik ilkesinin gelmesiydi.
Sayfa 242Kitabı okudu
Batı, kendi geçmişini ve bu geçmişte yaşadığı tecrübe ile bu özel/yerel tecrübeden ortaya çıkan entelektüel, politik ve toplumsal sonucu evrenselleştirmekte, önermelerini bütün beşeriyete üniversal değerler olarak empoze etmektedir. Eğer mutlakiyetçi idare, insanın günahkâr tabiata sahip olma faraziyesi, sınıf ve mezhep savaşları, kilise-devlet çekişmesi ile 20. yüzyılda faşizme ve komünizme karşı elde edilen sonuçlar modern liberal anayasa metinlerine damgasını vurmuşsa, bütün bunların hiçbirini kendi tarihinde yaşamamış toplumlar için tek referans çerçevesi olarak alınabilir mi?
Sayfa 273Kitabı okudu
Reklam