Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mekke'ye Giden Yol

Muhammed Esed

En Eski Mekke'ye Giden Yol Gönderileri

En Eski Mekke'ye Giden Yol kitaplarını, en eski Mekke'ye Giden Yol sözleri ve alıntılarını, en eski Mekke'ye Giden Yol yazarlarını, en eski Mekke'ye Giden Yol yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Islam'ın, kalbin tasfiyesi yerine ibadetleri körü körüne uygulamayı öne çıkaran kaba bir şekilcilik ve korkunç bir vahşet dini olduğu şeklindeki gülünç inanış Haçlı Seferleri esnasında Batı zihnine girmiş ve orada kalmıştır.
İslam düşmanlığı, Avrupa medeniyetinin beşiğini sallamaktaydı.
Reklam
Arabistan'da derler ki kahvenin iyi olması için "ölüm gibi acı ve aşk gibi sıcak" olması gerekirmiş.
Gerçi, diyorum kendi kendime, yaşadığı müddetçe herhangi bir kimsenin kendi hayatının anlamını kavrayabilmesi mümkün müdür? Hayatımızın şu veya bu döneminde başımıza neler geldiğini tabii ki biliyoruz, bunların neden olduğunu da bazen anlayabiliyoruz; fakat varış noktamız-kaderimiz- öyle kolayca seçilemiyor, zira kader, geçmişte ve şu anda bizde hareket eden ve bizi harekete geçiren, gelecekte de bizi hareket ettirecek ve içimizde hareket edecek olan her şeyin toplamıdır. Dolayısıyla kendisini ancak yolun sonunda açığa çıkarabilir ve yola devam ettiğimiz sürece, kaçınılmaz olarak ya yanlış anlaşılacak ya da yarım yamalak, eksik anlaşılacaktır.
"Yolumu kendim bulmak istiyorum."
Sayfa 9
1. Dünya Savaşını takip eden yerleşik sosyal örflerin genel olarak tasfiye edilmesi sürecinde cinsler arası kısıtlamaların çoğunda bir gevşeme olmuştu.Bence burda asıl olan şey 19.yyl. 'in bağnazlığına karşı bir başkaldırıdan ziyade belirli ahlaki standartların ebedi ve sorgulanamaz kabul edildiği bir gidişattan her şeyin sorgulanabilir olduğu bir ortama geçerken meydana gelen basit bir geri tekme haliydi, tıpkı bir sarkacın salınımı gibi. Düne kadar insanlığın sürekli daha iyiye doğru ilerlediğine inanmakla huzur bulurken şimdi ise; Spengler'in o acı düş kırıklığıyla Nietzchenin ahlaki rölativizmiyle ve psikanalizin besleyip büyüttüğü manevi nihilizm ile karşı karşıya kalmıştık.
İnsan yayınevi
Reklam
...döner kapıdan henüz içeriye girmiş olan bir hanımı işaret ediyordu. 40'lı yaşlarının ortalarında ufak tefek zarif bir kadındı bu, üzerinde son derece iyi kesilmiş siyah bir elbise ve etekleri zemine okşuyan ipek siyah bir pelerin vardı. Öylesine aristokratik bir edası vardı ki onu emekçilerin şairinin karısı olarak hayal etmek gerçekten güçtü, hele Sovyetler birliği vatandaşı olduğunu düşünmek daha da zordu. Yolunu keserek referans verdim ve en alımlı ses tonumla ona seslendim: - " Madam Gorki "
İnsan yayınevi
Batının gerçek tanrısı artık manevi bir Tanrı değildi. Yeni tanrı Konfordu. Şüphesiz tanrıyı hala dindarane şekilde düşünüp hisseden ve çaresizce ahlaki değerlerini medeniyetlerin ruhu ile ulaştırmaya çalışan bir çok insan vardı ancak bunlar istisnaydılar. İster demokrat olsun ister kominist ister işçi olsun ister entelektüel ortalama avrupalı sadece tek bir şeye inanmış görünüyordu ; maddi ilerleme yani hayatta, hayatı kolaylaştırır rahata kavuşmadan başka bir gaye olmadığı yahut bu günlerde çok kullanılan ifadesiyle hayatı doğadan bağımsız kılmak gerektiği inancı. Bu inancın mabetleri ; dev fabrikalar, sinemalar, kimya laboratuvarları, dans pistleri, hidro elektrik santralleriydi. Rahipleri ise bankacılar, mühendisler, siyasetçiler, film yıldızları, istatikçilet, işadamlar, pilotlar ve bürokratlardı. Ahlaki bozgun iyi ve kötünün anlamları üzerinde uzlaşılamamasında ve tüm sosyal ve ekonomik meselelerin işine geldiği gibi düştüğünde ele alınmasında kendini gösteriyordu.
Güce ve hazza karşı tatmin olmaz ihtiras; tepeden tırnağa silahlı ve menfaatleri çatıştığı anda yekdiğerini yok etmeye kararlı düşman gruplara bölünmesine sebeb olmuştu. Kültür sahasında ki sonuçta ahlaki değerleri sadece pratik fayda fikrinden ibaret, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırd etme konusunda kriteri maddi üstünlük olan bir insan tipinin yaratılması olmuştu.
İnsan yayınevi
Gerçek bir ibadetin mekanik beden hareketleriyle birleşmiş olması beni biraz rahatsız ediyordu. Bir gün biraz İngilizce bilen hacıya sordum. " Tanrının sizden ona olan saygınızı ,eğilerek, dizüstü oturarak ve yere kapanarak göstermenizi istediğine mi inanıyorsunuz gerçekten. İnsanın kendi içine yönelmesi ve tanrıy kendi sükuneti içinde dua
İnsan yayınevi
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.