Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mekke'ye Giden Yol

Muhammed Esed

Mekke'ye Giden Yol Gönderileri

Mekke'ye Giden Yol kitaplarını, Mekke'ye Giden Yol sözleri ve alıntılarını, Mekke'ye Giden Yol yazarlarını, Mekke'ye Giden Yol yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her erdem, tevazu ve samimiyetini yitirdiğinde kendi kendini yok eder.
Sayfa 211
.... Havada misk kokusu vardı; döşeme kırmızı ve mavi halılarla kaplıydı. İmamın arkasında, saflarda yüzlerce insan dizilmişti; hep birden eğilip kalkıyorlar, diz çöküp oturuyorlar ve alınlarını yere koyuyorlardı: Bütün bu düzenli hareketlerde, insana hem bu hayatın ciddiyetini hatırlatan, hem de başka bir hayata yönelmiş olmanın heyecanını tattıran olağanüstü ama yalın, çekip götüren bir şey vardı.
Reklam
Bunu söylerken maddî gelişmeyi kötü ve gereksiz bulduğum sonucu çıkarılsın istemem; tersine onu her zaman iyi ve gerekli buluyordum. Fakat şuna da inanıyordum ki, maddî ilerleme, ruhsal tutumumuzun yeniden yönlendirilmesiyle, mutlak değerlere yönelmiş yeni bir inançla el ele yürümedikçe, insan mutluluğunun sınırlarını genişletmek olduğu iddia edilen amacında asla başarıya ulaşamayacaktır.
Sayfa 98 - İnsan Yay.Kitabı okuyor
Batı'nın şimdiki tanrısı manevî alanda yer tutmuyordu artık; Refah'tı bu yeni tanrının ismi.
Sayfa 96 - İnsan Yay.Kitabı okuyor
Batı yaşam tarzıyla bizi istila etmeden hemen önce
Cuma günü -yani Müslümanların bayram günü- Şam'daki hayatın ritminde bir değişiklik görürdünüz. Tüm şehir mutlu bir heyecan seline kapılır, aynı zamanda da törensel bir hava eserdi. Avrupa'daki Pazar günlerimizi düşünüyordum, şehrin sessiz caddelerini ve kapalı dükkânları; bomboş geçen bütün o günleri ve o boşluktan ileri gelen bunaltıyı
Sayfa 169
…Tam demini almak üzereyken birkaç kakule tohumu ekliyor ki daha da acılaşsın. Zira Arabistan’da derler ki kahvenin iyi olması için “ölüm gibi acı ve aşk gibi sıcak” olması gerekirmiş.
Reklam
Derin çukurlu ve uzun kirpikli, sükûnet içinde, sert ve mahzun fakat ansızın neşe içinde parlamaya hep hazır vaziyetteki bu gözler, bozkırlarda yüzlerce nesildir süregelen hayattan ve özgürlükten dem vuruyor, ataları asla sömürülmemiş veyahut başkalarını sömürmemiş olan bir adamın gözleri bunlar. Ama Zeyd'in en güzel tarafı hareketleri: Dingin, kendi ahenginin farkında, acelesiz ve duraksamasız, iyi düzenlenmiş bir orkestradaki enstrümanların birlikte çalışını insana hatırlatan bir yerli yerindelik ve tasarruf. Buna benzer hareketleri bedeviler arasında sıklıkla görürsünüz. Çünkü birkaç kasaba ve köyü saymazsak Arabistan'daki hayatın şekillenmesinde insan elinin payı pek az olmuştur. Öyle ki tabiatın haşinliği, insanı gevşek davranışlardan kaçınmak ve kendi iradesinin ya da dışsal ihtiyaçların sevkiyle yaptığı her şeyi belirli birkaç temel forma indirgemek zorunda bırakmıştır.
Tehlike yalnızca bir yanılsamadır. Beni asla alt edemez. Çünkü başıma gelen her şey, her şeyi kapsayan ve benim de bir parçası olduğum akışın bir parçasıdır. Belki de tehlike ve emniyet, ölüm ve sevinç, kader ve tekâmül, “ben" dediğim bu küçücük, şahane bütünün farklı cihetlerinden ibarettir yalnızca. Ya Rabb'im, insana nasıl da sonu gelmez bir özgürlük bahşetmişsin...
...Şehirlerin de Araplarla dolu olduğunu bilmiyordum; öyle ki 1922'de Filistin'de Arap nüfus Yahudilerin beş katı idi ve dolayısıyla Filistin, bir Yahudi ülkesi olmaktan çok daha fazla derecede bir Müslüman ülkesiydi..
Hayatımızın ne kadar karışık bir hale geldiğini... İnsanla insan arasında bulunması gereken gerçek bağın nasıl zayıfladığını, fitratımızdan ne kadar uzaklaştığımizi ve ruhlarımızın nasıl sığlaşıp küflendiğini görebiliyordum..
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.