Meksikalı
Jack LondonMeksikalı Gönderileri
Meksikalı kitaplarını, Meksikalı sözleri ve alıntılarını, Meksikalı yazarlarını, Meksikalı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan demek emek demekti..
Sayfa 84Kitabı okudu
Ölüler asla geri gelmez.
Sayfa 42Kitabı okudu
Bu karışık, intikam duygusuyla coşmuş topluluk sınırdan içeri girdiği an devrim başladı demekti.
Sayfa 17Kitabı okudu
Jack London denildiğinde akıllara gelen üç kitap var, Vahşetin Çağrısı - Beyaz Diş - Martin Eden. Çılgın bir grup Martin Eden hayranı, kötü eleştiri yapan yok. Kitap uzun zamandır kitaplığımda, sanırım en son okuyup en büyük hayranı olacağım.
Hayranlıkla okuduğum bir yazar, burada öyküleri bir arada toplanmış ve dönemin toplumsal olaylarına değinilmiş. Öykülerden en çok beğendiğim; Meksikalı ve Dönek…
Meksikalı, devrime destek olmak için ringe çıkan boksör. Tüm umutsuzlara rağmen inanmaktan vazgeçmez ve ringe çıkar.
Dönek, tüm ailenin yükünü sırtlanmış bir genç çalışmaktan bedeni ruhu beyni yorulup tükendiğinde belki de Onu kimse sevmeyecektir. Durmaya, vazgeçmeye, gitmeye hakkı var mı? Kendini aramak için bir şans verin, lütfen.
Okumaya yeni başlayanlar, hemen adapte olamayanlar için muhteşem bir eser. Ben Jack London hayranı olabilirim, evet.
Bugün noluyor, ilkokuldan sonra ortaokul, lise, sonra üniversite, sonra ya memur oluyoruz ya doktor Moktor, bildiğimiz serüvenleri de sadece kitaplardan öğreniyoruz. Burada Mist şalupasının arkasında oturduğumdan ne kadar eminsem, gerçek bir serüvenle karşılaştığımızda ne yapacağımızı bilemeyeceğimizden de o kadar eminim. Yanlış mıyım?
Sayfa 155Kitabı okudu
Onun için sevinilecek şey yoktu hayatta. Günlerin nasıl başlayıp bittiğini görmüyordu. Geceleri silkinip uyanmalar bölüyordu hep. Geri kalan vakti çalışmakla geçiyordu; ve onun bilinçli halı bir makine bilinçliliğiydi. Bunun dışında bomboştu kafası. İdealleri yoktu; bir konuda aldanıyordu yalnız: Sabahları çok iyi bir kahve içtiğine inanıyordu. Bir emek hayvanıydı O.
Sayfa 93Kitabı okudu
“Ne saçma bir şey şu büyük kayık! Çok, çok akılsız bir şey! Rüzgarın oyuncağı! Rüzgar nereye giderse, o da oraya gidiyor. İçindeki kişi, hangi sahile vardığını asla bilemez; çünkü hep rüzgarla birlikte gidiyor. Sonuçta rüzgar her yere gider; hiç kimse nereye gittiğini bilmez.
Sayfa 49Kitabı okudu
