Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mektubat-ı Hulusıyye -1

Muhammed Doğan

En Beğenilen Mektubat-ı Hulusıyye -1 Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Mektubat-ı Hulusıyye -1 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Mektubat-ı Hulusıyye -1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ancak şu bir hakikattir ki; insan kabre yalnız olarak gider. Orada ona enis olacak şey; Kur’ân, imân ve a‘mal-i salihadır.
Zâten hîç ender hîç olan şahsıyyetimi unut­turmak, hakíkate sarılmak lüzûmunu tavsıye etmek, en birinci düstûrumdur. Şahsıyyete değil, cemâate kuvvet vermek zarû­reti var.
Reklam
İnsânda bu on letáiften başka, “kuvve-i şeheviyye, kuvve-i gadabiyye ve kuvve-i akliyye” denilen üç “kuvve” mevcûddur.
Alláh, Kerîm ve Ganiyy, dilerse feth-i bâb eder. Şimdilik sabırla bekleyeceğiz.
Bilmezler ki zavallılar, Alláh’ın yakdığı şem‘a, üflemekle sönmez ve söndürülemez.
İnsanlar da mâdem ki Rab’lerini tanımak için halk olunmuşlar; öyle ise kendilerinde ve mevcûdâtta tecellî eden esmâ-i İlâhiyyeden hîç olmazsa bir tek ismin cilvesini görüp anlamakla, semâvât ve Arz ve dağların yüklenemediği emâneti yüklenmek súretiyle halîfelik da‘vâsına lâyık olduklarını bi’l-fiil isbât etmeleri lâzımdır.
Reklam
İnsânda on latífe, on havâs, “kuvve-i şeheviyye, kuvve-i gadabiyye ve kuvve-i akliyye” denilen üç kuvve mevcûddur. Bu yirmi üç cihâzın şerîat dâiresinde mezcinden, ya‘nî istikámet üzere berâber çalışmalarından bir “buluş” meydâna gelir ki; buna “vicdân-ı hakíkí” denir.
Kışın bulutları bir ânda dağıtıp, yaz güneşi gibi bir güneşle álemi ısındırdığı ve çalkalanan denizde kuvvetli ve bir şeyden müteessir olmaz zannettikleri vapurlarının batmak üzere ve bitmez ve tükenmez sandıkları servetlerinin mahvolmak üzere ve sonsuz tanıdıkları ömürlerinin bitmek üzere olduğunu gö­renlere, kemâl-i rahmetinden bir ânda o denizi durgun bir göl, mâvî ve berrâk bir sahrâ ve kendilerini güneşli bir havâda Há­lık’ın ni‘metlerini gezmeye ve görmeye çıkmış bir misâfir seyir­ci vaz‘ıyyetine çıkardığı gibi, kulûb-i mü’minîne başta evliyâ-yı umûr olmak üzere rahmetiyle nazar edip ve tecellî eyleyip; “Hak tecellî eyleyince her işi âsân eder, “Halk eder esbâbını bir lahzada ihsân eder” sırrına mazhar olan hakíkí mes‘úd ve mü’minler zümresine cümlemizi ilhâk buyursun. Âmîn, bi-hürmeti Seyyidi’l-Mür­selîn.
Alâka ve dağdağa-i dünyâ, takdîr buyrulacağı gibi, huzúru ihlâl etmektedir. Şerîat nazarıyla, dîn düstûruyla, îmân dürbü­nüyle neye baksak, fenâ ve müstekreh manzaralar... Bu hâli­mizle maazalláh, afva liyâkatimiz de kalmıyor.
İnşâalláh uhrevî hayâtımıza medâr olacak derslere devâma muvaffak oluruz.
Reklam
Ancak şu bir hakíkattır ki; insân kabre yalnız olarak gider. Orada ona enîs olacak şey; Kur’ân, îmân ve a‘mâl-i sálihadır.
Cinnî şeytánlar, Elláh’a sığınmak ma‘nâsındaki, اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ demekle ve bunun ma‘nâsını tefekkür ederek söylemekle def‘ olur, ilişemezler. Fakat, insânların şeytánlaşmışlarından korunmak zordur. Sünnet-i seniyyeyi dâima rehber ittiház etmek gerektir.
Fakat, kimseyi de kendi fikrimize meylettirmeye de aslâ uğraşmayız.
Cümlemizi Hafîz ve Rahîm olan Alláh’ımızın hafîzıyyet ve rahîmiyyetine havâle ve emânet ederim.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.