--Spoiler Uyarısı--
Bu kitabı okurken Susan Ee'nin akıcı ve yalın anlatımıyla sayfalar akıp gidiyor,kendinizi gidişata kaptırmanız gerçekten çok kolay.Yazarın gayet açıklayıcı bir dili olmasına rağmen yer yer betimlemelere gereğinden fazla yer verdiğini düşünebiliyorsunuz.Bu rahatsız edici detaya fazla takılmazsanız olay örgüsü gerçekten başarılı kurgulanmış
Serinin ilk kitabı olan Meleğin Düşüşü'nde yazar bize kurguladığı dünyayı tanıtırken,ana karakterimiz olan Penryn ve ailesinin başına gelenlere heyecanla tanıklık ediyoruz.Engelli ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan güzel kalpli kız kardeşi, akıl hastası ve çoğunlukla anlaşılamayan bir anne ve gözü kara kızımız Penryn.
Dünyada baş meleğe atılan ilk kurşundan sonra bir kaos hüküm sürmekte.Melekler artık iyiliğin timsali değil; düşman olarak görülüyor.Melek kanatları, tüyleri birer ticaret malzemesi olmuş adeta.. Böyle bir dünyada ailenizle bir sonraki sığınağınızı ararken gözünüzün önünde kanatları kesilmiş,ölmekte olan bir meleği görseniz ne yapardınız?
Distopik serilerin iyi örneklerinden biri olan bu kitapta yer yer çok üzülecek,çok kızacaksınız.Bazı savaş sahnelerinde ise sonradan nefesini tutmuş olduğunuzu fark edeceksiniz.
