Men Kazanga Baramen
Dilaver CebeciEn Yeni Men Kazanga Baramen Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Men Kazanga Baramen sözleri ve alıntılarını, en yeni Men Kazanga Baramen kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Eski mezarlıklarımızda daha ziyade mermer işçiliğine,mezartaşı kitabelerine daha çok önem veriliyordu....Mesela,hemen bütün genç kız mezarlarının kitabe taşının baş tarafında bir gül tasviri vardır.Eğer "Ah minel mevt" ibaresi yazılı ise,mutlaka genç yaşta ölmüş birisidir
Sayfa 68 - Panama YayınlarıKitabı okudu
Nene Hatun,Kara Fatma,Süyüm Bike...
Tarihimiz farklı yönleri ile kahraman olmuş kadınlarla doludur.Kimisi savaşarak,kimisi büyük liderlerin arkasında durarak,kimi cihangirler doğurarak,kimisi sabrı ile,kimisi şefkati ile kimisi bilgisi ile kahraman yüzlerce Türk Hanımı...Nene hatun,93 Harbinin;Kara Fatma,Türk İstiklal Savaşı'nın kahramanıdır.Süyüm Bike de 16.yüzyılda Kazandaki Tatar Türklüğü için kendini feda etmiş bir kadındır.
Sayfa 38 - Panama YayınlarıKitabı okudu
Minareler ve kubbelerle süslü Anadolu şehirlerinde büyümüş bir insan olarak gözlerim bunları arıyor.Daha önce de bulunduğum yabancı ülkelerde de hep minare aramışımdır.Minare böyle yerlerde binlerce asık suratlı adamın içinde gülen ve bu hali ile "Benden emin olabilirsin" diyen bir mütebessim kimse gibidir.Sizi rahatlatır.Minarenin ekmek gibi,su gibi bir ihtiyaç olduğunu buralarda hissediyorum.
Sayfa 34 - Panama YayınlarıKitabı okudu
Men Kazanga baramen
Men Kazanga barganşa
Kan cavmasın kar cavsın
Men Kazanga barganson
Kar cavmasın kan cavsın
(Ben Kazan'a gidiyorum
Ben Kazan'a gidene kadar
Kan yağmasın kar yağsın
Ben Kazan'a vardıktan -gittikten- sonra
Kar yağmasın kan yağsın)
Manzume,Kazan şehrinin Ruslar tarafından işgali üzerine,orayı geri almaya giden Sora Batır (Çora Batur) Han tarafından söylenmiş.
Sayfa 21 - Panama YayınlarıKitabı okudu
DILAVER CEBECİ 1943 Kelkit doğumlu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 1970 mezunu, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde master ve doktora yaptı. Çeşitli liselerde ve enstitülerde öğretmen olarak çalıştı. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi nde öğretim üye-si iken 2001 yılında emekliye ayrıldı. Evli, 2 çocuk sahibi. 2008 yı-lında İstanbul'da vefaat etti. Çok yönlü bir sanatçı olan Cebeci'nin, Hun Aşkı (Şiir, 1973), Din Bilgisi Ortaokul 3 (1981), Din Bilgisi Lise 3 (1981), Mavi Türkü (Mensure, 1983), Devrannâme (Mizah, 1984), Şafağa Çekilenler (Şiir, 1984) Büyü (Oyun, 1984),... Ve Sığınırım İçime (Şiir, 1992), Evliya Çelebi Çocuk Kitapları Dizisi (1993), Kandehar Dağ-larında Sabah Namazı (Kaset; 1993), Tanzimat ve Türk Ailesi (İlmî Araştırma, 1993), Seyrânname (Mizah, 1997) Sitâre (Şiir 2000) Asra Yemin Olsun Ki (Şiir, 2000) Men Kazanga Baramen (Seyahat Notları 2000), Türk'e Dair (Araştırma 2001), Divan Şiirinde Kadın (Araştırma 2001), Kur'ândan Gerçekler (2002), Bütün Şiirleri (2003) gibi eserleri neşredildi. Edebiyatımıza "Seyyahı Fakîr Evliya Çelebi" müstear adı ile farklı bir mizah türü kazandıran Cebeci, bu yazılarına yirmi-beş yıl devam etti. Hikâyeler de yazan Cebeci, şiiri bütün sanat mahsûllerinin merkezine yerleştirmiştir.
"Apakayım" eski Altay Türkçesinde "Karıcığım" demektir. Karı-koca birbirlerinin adını söylemezlerdi. Erkek karısına, "Apakayım", kadında kocasına, " Apşıgayım" derdi.