Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Menderes´in Dramı

Şevket Süreyya Aydemir

Menderes´in Dramı Gönderileri

Menderes´in Dramı kitaplarını, Menderes´in Dramı sözleri ve alıntılarını, Menderes´in Dramı yazarlarını, Menderes´in Dramı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oylar, bir partiyi ve liderlerini zafere ulaştırabilir. Ama oyların bir de diyeti vardı. Ve oyların pahası, yahut diyeti, her iktidara gelenin, biraz da ayak bağı ve esareti demektir. Çünkü oylar için vaat etmişsindir. Yardım görmüşsündür. .. Bu arada nice nice insanlar kaderlerini, bu oylara ve senin zaferine bağlamışlardır.
Bu yeni devrede, acaba, içimizdeki şeytan mı konuşacaktı. Yoksa bütün dünyanın hatasız, dürüst ve takdire değer saydığı seçimlerin sonu demokratik zemin üstünde yerleşecek miydi? Yoksa soysuzlaşacak mıydı?
Reklam
14 mayıs 1950 seçimleriyle iktidar değiştiği zaman, garip bir çelişme oldu: Demokrat Parti iktidara, Halk Partisi de muhalefete hazır değildi. Bu çelişme baştan sona kadar, bu iki partinin mücadelesinde bir hazımsızlık yaşattı. Bu iki parti birbirlerini, normal birer parlamento gücü olarak, hiçbir zaman kabul edemediler ...
Menderes konuşmaya devam eder: - Mesela beni düşün! Ben sana kendimi anlatayım: Ben, yirmi yıldır ki bu Meclisin çatısı altındayım. Beni oraya gerçi millet seçmiş oldu. Ama parti getirdi. Parti içinse ben, bir meçhulüm. Ama beni tavsiye eden Atatürk'tü. Beni oraya Atatürk münasip gördü. Ama daha ilk günden kararım ve kaygım, hem bu Meclis'e, hem bu itimada layık olmak için kendimi hazırlamaktı. Çünkü görüyordum ki, oraya henüz hazır değildim. Düşün ki, Meclis'e geldiğim zaman, bir yüksek mektep diplomam bile yoktu ...
Menderes'in bir hatip, bir kürsü adamı olduğunda şüphe yoktur. Ele aldığı davalar, bunları eleştirmesindeki mantık, hükümlerindeki uyarlılık veya uyarsızlıklarla bir kürsü adamı.
Menderes'te, hele kendi başına veya nazı geçen yerlerde, yemek disiplini yoktur. Yemek mi yer, yoksa yemeklerle boğuşur mu, bilinmez. Bir defasında, mesela Fevzi Lütfi'nin evinde, bütün misafirler için hazırlanıp mutfak önündeki bir büfeye soğusun diye konulan bütün ve kocaman bir tabak yassı kadayıfın başına geçmiştir. Olduğu gibi bitirmiştir. Ama salona, hiçbir şey olmamış gibi döner.
Reklam
...bir insanın, kendi doğduğu ve yetiştiği yerde kahraman olabilmesi, az görülmüş bir şeydir. Zira o yer kendi çocuğunu olduğu gibi ve günlük yaşayışıyla tanır. Halbuki kahramana, bazı olağanüstü vasıfların mal edilmesi lazımdır.
Menderes'e gelince, o Aydın'dan aday bile değildir. Çünkü bir insanın, kendi doğduğu ve yetiştiği yerde kahraman olabilmesi, az görülmüş bir şeydir. Zira o yer kendi çocuğunu olduğu gibi ve günlük yaşayışıyla tanır. Halbuki kahramana, bazı olağanüstü vasıfların mal edilmesi lazımdır. Bunu da, ancak, onu uzaktan tanıyan insanların muhayyilesi yaratabilir. Onun için Menderes, bu seçimde talihini başka yerden dener. Menderes, İstanbul'dan adaydır...
23 temmuz 1908'de hürriyet ilan olunduğu zaman ise Celal Bey, İttihat ve Terakki'nin Bursa merkez idare heyetine alınır. Celal Bey, ondan sonra vilayetin, artık önde gelen İttihat ve Terakki mensuplarından biridir. Bu çıktığı yol ise, onu daha ilerilere götürecektir. (Celal Bayar)
Halbuki bu bölgede o zaman, Rumlarla Türkler karışık yaşarlar. Ama Rumlar refah içindedirler. Askere alınmazlar. Baskı görmezler. Köyde en iyi bağlar, bahçeler değil, Gemlik kasabasında en iyi binalar, yağhaneler, ticaret ve servet onların elindedir. Bu durum onun, ilk çözmeye çalıştığı düğümlerdir. (1900'ler, Bursa)
1.000 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.