Mengene
Muzaffer OruçoğluSayfa Sayısına Göre Mengene Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Mengene sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Mengene kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mengene'yi okurken, aklınızın ve ruhunuzun mengeneye girmeyeceği; aksine, oradaki işkencenin, aklınızın ve ruhunuzun mengenesinde sorgulanacağı inancıyla...
Sayfa 8Kitabı okudu
BASKIN
Gece saat on ikiye doğru uyudum. Mavi bir dağ dumanında, uzun, kalem ayaklı bir koşum atının sırtında, kâbusa ve arayışa dönüşen, derin bir rüyada buldum kendimi. Saar birde, belki de ikide, kâbusumu ve arayışımı parçalayan dehşetli bir patlayışla yatağımdan düştüm. 1973'ün 21 Nisan'ını, 22'ye bağlayan bir bombaydı bu. Yandaki küçük giriş holüne düşmüş, pencere camını tuz buz etmişti. Bunu, içeriye peş peşe dalan gaz mermileri izlemişti..
Sayfa 9 - babekKitabı okudu
BASKIN
Nisan yağmurları dinmiş, gecekondu, gizemli bir karanlığa bürünüp, kendi küçük dünyasının iç seslerine çekilmişti. Durmaksızın konuşan ve her şeyi faş eden, şeytani bir dil, karanlığı boşaltıyor,onu kuşkularıma ve kendi gerçeğini arayan, kıstırılmış duyumlarıma ürcah edip duruyordu..
Sayfa 9 - babekKitabı okudu
“Ölümün dipsiz karanlığında yankısını arayan afat bir çığlık gibiydim.”
Sayfa 10Kitabı okudu
BASKIN
Tabanca neredeydi?
Beni, kubbesi yıldızlarla nakışlanmış, boyutsuz ölüm ülkesine götürecek cilalı demir neredeydi?
Ya dinamiti ateşleyecek kibrit?
Kurşun yağmuru sürüyordu.
Sayfa 10 - babekKitabı okudu
BASKIN
Önümde duran Şef ise elindeki copla yüzümü dövmeye başladı.
''Söyle ulan orospu çocuğu, gerçek adını söyle!'' diye bağırıyordu Şef. ''Söylemezsen vuracağım seni burada!''
Tüm bakışlar orospu çocuğuna yönelmişti. Yüzüme tükürüyorlardı. Gerçek adımı hiç telaffuz etmiyorlardı. Tükürük lapalarının üzerine iniyordu çop darbeleri. Vurmayı durdurdular az sonra. Burnum kanıyordu.
Beni oracıkta vuracakları saplantısı içindeydim.
Sayfa 12 - babekKitabı okudu
“Güçlü yanları, hatalarını söylerken açığa çıkan ve bana öyle geliyor ki hayata, durmaksızın çelişkiler doğurduğu için âşık olan bir insandı.”
Sayfa 13Kitabı okudu
İLK SORGULAMA
''Pantolonunu ve donunu çıkar.''
Çıkarmayınca yere yıkıp zorla çıkardılar. Tahta bir sandalyeye oturttular. Kol ve bacaklarımı sıkıca bağladılar sandalyeye.
Elektrik kablosunun birini sağ ayağımın serçe parmağına, diğerini ise sol ayağımın serçe parmağına bağlayarak cereyan vermeye başladılar.
Sayfa 17 - babekKitabı okudu
İLK SORGULAMA
Değişik incelikte çubuklarla falakaya başladılar. Ciğerime işliyordu peş peşe, düzenli vuruşlar. Pis bir çaput tıkmışlardı ağzıma.
''Konuşacağın zaman elini oynat lan.''
Sayfa 19 - babekKitabı okudu
Bizi odanın ortasında, ellerindeki sopalarla vahşice dövmeye başladılar. Küfürle sopa anaforunda dönüp duruyorduk.
“Haydin bakalım, devrimciler dik durur, konuşmaz,” diye bağırıyorlardı.
Sayfa 20 - BELGE YAYINLARI
Değişik incelikte çubuklarla falakaya başladılar. Ciğerime işliyordu peş peşe, düzenli vuruşlar. Pis bir çaput tıkmışlardı ağzıma.
“Konuşacağın zaman elini oynat lan.”
Ayağımın altı şişince ayağa kaldırdılar. Acıdan kalkamadım. İki cendereci melek, koltuğumun altına girip dikeltti beni.
Ayaklarımı ayağıyla betona bastırdı birisi.
“Sana burada, ferahfeza makamıyla bağırmayı öğreteceğiz."
Sayfa 20 - BELGE YAYINLARI
İLK SORGULAMA
İtkiler, imgeler, iradeler, sancılar, sevinçler, yanılsamalar, ruh fırtınaları, korkular, hesaplar, iç çekişler, hiperkineziden parakineziye geçişler...
Mekân duygusunu sarsan acılı, ağır bir karanlıkta, yaralarımı aralama, bulup sarma, ayağa kaldırma çabası içine girmiştim.
Sayfa 21 - babekKitabı okudu
"Niçin gerçek adını söylemiyorsun lan?” dedi birisi bana.
“Amacınız adımızı öğrenmek değil, dayakla yıldırıp onursuzlaştırmaktır...Bu sadece bize yapılmıyor, halka da yapılıyor. Ne yazık ki içimizdeki bazı kimseler de onların bu emellerine bilerek veya bilmeyerek alet oluyorlar. Yarın halkımız tüm yapılanların hesabını soracaktır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.”
Sayfa 22 - BELGE YAYINLARI
Devletimizin hizmetinde sınır yoktur!
"General Faik Türün’le Memduh Ünlütürk'ün emri altında çalışan “Özel Harp Dairesi"nin Harbiye’deki sorgulama merkezine getirilmiştik. CIA’ın Panama’da eğitip Ortadoğu’da görevlendirdiği sorgulama ustalarının yetiştirdiği ekiplerle tanışacaktık."
Sayfa 23Kitabı okudu