Ilk olarak 1895 yilinda yayinlanan "Merhamet Sokagi", her bakimdan modern, yayinlandigi dönemin bir tabusunu yikan, eşcinsellik konusunda yazilmis, bilinen ilk roman. Bunun yani sira, yazar, klasik-modern karisimi bir kahraman yaratmis: Sevdigi beyaz delikanliyi olumlu dürerek tutkunun tutsakligindan kurtulan, escinsel bir Othello! Böylesine olgun ve sasirtici bir romanin yüz yil önce yazilip yayinlanmis olmasi, roman sanati bakimindan önemli bir ugrak. Ama romanin daha önemli bir özelligi var: Sanki "bugün" yazilmis gibi... Romanin kahramani, Bom-Crioulo adinda bir "zenci". O dönemin Brezilya'sinda "makbul" olan "zenci", toplumun kendisine verdigi "çok mütevazi" yerle yetinmesini bilen, çok uysal bir "zenci"dir; yani televizyondaki Brezilya dizilerinden, 'Köle Isaura'dan tanidigimiz "zenci". Oysa Adolfo Caminha'nin yarattigi "zenci" geleceginm siyahidir. Boyun egmeyen, akilli, güçlü ve beyazlar karsisinda asagilik duygusu tasimayan, escinsel bir siyah! Yazar bununla da kalmaz: On yedi yasindaki bir beyaz muçoyu bu kahramanin karsisina yerlestirir. Caminha, böyle bir konuyu islemesine karsin, zamanin kosullari geregi, evrensel "edep" ve "haya" çizgisini "zorlamamis", buna karsin, aralarinda Portekizli dilber Dona Carolina da olmak üzere, üç kahramanin iç dünyalarini "modern " ve "naif" bir yetkinlikle islemistir. 'Merhamet Sokagi', ilk yayinlanisindan bu yana geçen yüz yila yenilmemis, daha nice yüzyillara karsi koyabilecek yeni bir roman.