Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mevlana Gönderileri

Mevlana kitaplarını, Mevlana sözleri ve alıntılarını, Mevlana yazarlarını, Mevlana yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
“ Sen su değilsin, toprak değilsin, başka bir şeysin sen… Balçık dünyadan dışarıdasın, yolculuktasın sen. Kalıp bir arkdır, can o arkda akan bengi su; fakat sen, senliğinde kaldıkça ikisinden de haberin yoktur. “
Sayfa 131 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
" (…) Musiki, dervişin zikrini tamamlar. "
Sayfa 127 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
Reklam
Nâyî Osman Dede
" Bî- aşk neşât u tarab efzûn neşeved Bî-aşk vücûd hûb u mevzûn neşeved Sad katre zi-ebr eger be- deryâ bâred Bî cümbuşî aşk dürr-î meknûn neşeved "
Sayfa 125 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
Mevlana Celaleddin-i Rumi
" A güzel sesli Ney, gönüller almadasın, hoşsun, güzelsin; sıcak sıcak nefes vermedesin, soğuk havaları silip süpürmedesin. İçinde ne boğum var, ne bir şey; bomboş. Dertlere düşmüş, perişan olmuş, gönülden, candan derdi, elemi almada, onları da kendine döndürmedesin. Herkesin, sevgilisine uygun bir resimdir, yapıyorsun; okuma yazma bilmiyorsun ama içyüzden bir ressamsın adeta. Ey tüm gerçeklerin şekli, sureti, hangi perdedesin sen? Neyin nağmeleri arasından bir baş göster; şekerler gibisin sen çünkü. Gözün dokuz olmuş sanki; can da on kulağını sana vermiş; altı yana da üfle nağmelerini; altı yana da bildiksin, tanıdıksın sen. Ey başı kesilmiş kamış, dilsiz dudaksız sırlar söyle; boğazdan tattığın soluğu, halka da bir hoşça tattır. Ney'e aşk ateşi düştü; âlemi bir dumandır kapladı; çünkü sesin aşk sesi; aşk sesini duyurmadasın, ateşlisin sen. Aşkınla Leyla'nın Mecnun'un sırlarını okşa; gönle ne tatsın sen, cana ne huzur. Hâsılı soluğunda Tebriz'den bir koku var; güzelliğinle, alımınla nice gönüller kapmadasın sen. “
Sayfa 122 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
" Dedesi Nazım Paşa'dan Mevlevilik terbiyesi alan Nazım Hikmet de, şiirlerinde Mevlana'nın müridi olduğunu söyler. Ahmet Muhip Dranas, Mevlana'nın üflediği rüzgârı ve ney nağmelerini Ağrı Dağının zirvelerine kadar ulaştırır. Atilla İlhan ise, Mevlana'yı nurdan bir ağaca benzetir: Nurdan bir ağaç sayılır Mevlânâ Ney pırıltıları aralıksız Anlaşılmaz bir yerinden aydınlatır Gönül kandili sönmüş olanları "
Sayfa 114 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları - (Aktaş:2002:57) , (Aktaş 2002:69)
" (...) Neyzen Teyfik'in Mevlana türbesini ziyaret ettiği anda yazdığı anlaşılan şiiri, onun fiziki ve ruhi portresi ile türbesini tasvir eder. Bu özelliğiyle, edebiyatımızdaki bilinen tek örnektir. Bektaşi olan şair, Mevlevi olur ve onu 'Hz. Ali'nin nurunun nuru' olarak nitelendirir. Akli ilimlerin Mevlana'yı anlatmaya yetmeyeceğini söyleyen şairi, onun tarihi kimliği pek ilgilendirmez: Yaş elli beş, boy uzunca imiş biraz kanbur Demek ayıp değil amma edebde hayli kusur Bir inhina ki sevimli şu devr-i pir ide Fenâyı mutlak içinde bir ölmeyen zinde Başında bir keçeden takke amma sivri ucu Pek öğle dikkat edilmez, şiârı göz yorucu İne o takke'nin altından omza dek saçlar Kıvırcık uçları, ek çok değilse de ak var "
Sayfa 114 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları - (Neyzen Tevfik; Yücebaş 1959:50)
Reklam
" Kitâb-ı Mesnevîsi âyet âyet ders-i hikmetdir Tokuşmuş mevc mevce kulzüm-i aşk u muhabbetdir. "
Sayfa 113 - (Galib;Okçu 1993:94, 305)
Neşatî
" Mesnevî, 'hakikat bahçesi'ndeki bir güle benzer. O, insanların gönüllerini ferahlatan bahar mevsimindeki ırmaklara benzer. Her kelimesinde binlerce sır ve nükte gizlidir. "
Sayfa 113 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
" (...) Mevlana gerek tasavvuf anlayışı ve gerekse başta Mesnevi'si olmak üzere eserleriyle, Anadolu'da Türk edebiyatının doğuşu ve gelişiminde de büyük rol oynar. Mevlana'nın büyük bir şair oluşu ve bu tarikattaki Mesnevi okuma ve okutma geleneği şiire ve şairliğe meyli büyük oranda artmıştır. Divan şairinden 220'sinin (%68) Mevlevi olması, Mevleviliğin şiir sahasında, dolayısıyla Osmanlı sanatında ve entelektüel birikiminde ne denli etkili olduğunu göstermektedir. Nitekim Ekrem Işın, erken dönem Osmanlı ilmiye sınıfı ve bu zümre etrafında kümelenmiş şehirli üst tabakanın tasavvufi hayatını belirleyen zihni donanımın, İbn Arabî ve Mevlana sentezi bünyesinde inşa edildiğini söylemektedir. Işın'a göre, Osmanlı tasavvuf hayatını besleyen bu iki önemli kaynak, yani İbn Arabî ile Mevlana'nın ortaya koydukları düşünce sistemi, aynı zamanda farklı yapıdaki tarikatlar arasında bağlayıcı bir doku oluşturmuştur. Özellikle bu doku, 16. yüzyıldan itibaren Mevlevîyye, Nakşıbendiyye ve Melâmiyye arasında çok belirgin ilişki doğurmuş ve neticede Osmanlı modernleşme hareketinin toplum hayatına aksetmeye başladığı 18. Yüzyılda yetişen Osmanlı aydın kuşağının dayandığı kültür zeminini şekillendirmiştir. "
Sayfa 97 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
Nihad Sâmi Banarlı
“ Mevlana, Konya ve çevresinde geniş bir mânevî hayat uyandırmış ve onun mâneviyatı, ilk halifesi Hüsâmeddin Çelebi ile oğlu Sultan Veled ve torunu Ulu Ârif Çelebi gibi Mevlevilîğin ilk Çelebileri büyük vekarla yaşatılmıştır. Bu mâneviyat XIII. Asır Anadolusu'nun çeşitli buhranları içinde bunalan; halktan olsun, büyüklerden olsun nice insana derin bir dînî kültür ve tefekkür yanında, o ölçüde büyük bir huzur ve teselli vermiş ve birçoklarını da me'yûs olmaktan kurtarmıştır. (…) Önce Konya çevresinde, sonra daha başka şehirlerde teşkilatlanan Mevlevîlik, bilhassa Osmanlı sultanlarının bu ağırbaşlı ve yüksek kültürlü tarîkate gösterdikleri ihtiram dolayısıyla imparatorluk zamanında Mısır'dan Macaristan içlerine kadar yayılmıştır. Bütün buralarda Mevlevî dergâhları kurulmuş, Mevlevî âyinleri yapılmış, Mevlevî sema'ı ve Mevlevî musıkîsi, üç kıt'ada, yaygın bir alâka görmüştür. (…) Kur'an-ı Kerim'in yüksek tefekkür seviyesinde, manzum bir tefsiri mahiyetindeki Mesnevî, Mevlana'nın ölümsüz eseri olarak bütün bu yerlerde asırlarca bir mukaddes kitap saygısıyla okunmuş, şerh edilmiş, dergâhlarda kadınlı erkekli dinleyicilere Mesnevî dersleri verilmiştir. Mesnevî'de Hz. Muhammed'e ve onun kitabına karşı duyulan derin aşk ve bağlılık, Mevlevîliğin bütün bu ülkelerde birinci derecede müsbet tesir uyandıran bir tarikat bilinmesini sağlamıştır. "
Sayfa 86 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
54 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.