Mevlana Üzerine Konuşmalar

Mahmud Erol Kılıç

Mevlana Üzerine Konuşmalar Sözleri ve Alıntıları

Mevlana Üzerine Konuşmalar sözleri ve alıntılarını, Mevlana Üzerine Konuşmalar kitap alıntılarını, Mevlana Üzerine Konuşmalar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evet, imajinasyon dünyamız pıhtılaşıp dondurulduğu için başkaları ürettikleri şeyleri bize empoze edebiliyor. Gece saat on ikiye bire kadar oturup film seyredebiliyoruz. Modern nörofizyolojik araşturmalar, uyumadan evvel en son seyretmiş olduğumuz görüntülerden dolay, televizyonu kapatmış olsak bile şuuraltmızda o filmin devam ettiğini söylemektedir. Bir bakıma modern insanın rüyaları bile işgal altınd. Birçok insan geliyor, hocam ben bir turlü rüya göremiyorum, manevi rüyalar göremiyorum, diyor. Neden? Çünkù rüyaların bile işgal altında. Rüyalarını işgalden kurtar ki kendi maneviyatın başlasin. Modem insanın problemlerinden biridir bu.
Sayfa 94
Semâ, işitme kültürü bu açıdan gerçekten önemlidir. Arif kelâmı önce işitilir; kulaktan içeri girer o nutuk, çünkü arifin kelâmı dölleyici kelâmdır. İçinde enerji taşır. Logos spermaticus, diyor buna Aristo, "Gerçek söz gebe bırakır." Öyle bir kelâm ki kulaktan içeri girdiğinde kalbi döllüyor ve kalbi döllediğinde, "veled-i kalp" yani kalp çocuğu doğuyor. Kalp çocuğu doğduğu zaman, o kişi tekâmül basamaklarında ilerliyor. Arif olmayanların sözleri ise bu kulaktan girip öbür kulaktan çıkan, dölleme gücüne sahip olmayan kelâmlardır. Onların bir tesiri olmaz, silinip, kaybolup giderler. Onun için ârifin kelâmı hakkında, Arifin her bir sözün duymaya insan gerek Sanma ki âlemde hayvan olar anlar bizi diyor Niyazi Misrî bir şiirinde. Arifin sözünü duymaya kulak gerek, dolayısıyla insan gerek, her kulak bunu işitemez.
Reklam
"Kulak medeniyeti" idik, “göz uygarlığı” olduk. “Göz, yol göstericidir; kulak yol buldurucudur." diyor Hz. Mevlânâ. Bunun için mi düşünemiyor, "yeni şeyler” söyleyemiyoruz? Semâ yani işitme, tasavvufta gerçekten çok önemli bir husustur. Aslında geleneksel eğitimde işitme çok önemlidir, işitmenin ardından görme gelir. Görme ameliyesi önce kafa gözüyle başlar, ardından tamamen kalp gözü veya bazı geleneklerde üçüncü göz olarak tabir edilen gözün açılmasıyla sürer ki gerçek görme odur. Aksi takdirde, görmek ve bakmak ayrımı olur. Zira her bakan görmez. Bu Kur'ân-ı Kerim'de dahi ifade edilir: "Ey Habibim! Onları sana bakar görüyorsun ama onlar seni görmüyorlar."
Tasavvufi eğitimde semâ çok önemlidir. Bugün dahi aşını televizyon seyretmenin çocuklarda imajinasyon zayıflığına sebebiyet verdiği, kimi araştırmacılar tarafından dillendirilmektedir. Çünkü televizyonda herhangi bir bilgi, bir görüntüyle beraber verilmekte ve siz o görüntüyü hazır kalıplar olarak almaktasınız. Annesinden, babasından, dedesinden ya da ninesinden masal dinleyerek büyüyen çocuklarda ise durum farklıdır. Beş-altı yaşında bir çocuğu alın, kulağına bir şeyler söyleyin. Çocuk önce şöyle bir dalar... İşte o dalma noktası çok önemlidir. Çünkü gözünün önünde o an bir film çeviriyordur. Sizin verdiğiniz bilgilerle, kendi hayalini kuruyordur. İmajinasyonu aktif hale gelmiştir. Hem beynini hem de kalbini çalıştırmaya başlamıştır. O kişiden daha sonra sanatçı çıkabiliyor, şair çıkabiliyor, başka yetenekler çıkabiliyor.
54 öğeden 231 ile 54 arasındakiler gösteriliyor.