(...) Hiddet Ve Öfke; Her insanın kendine göre bir aklı ve mantığı vardır. Ülkelerin asla sabredemeyeceği, tepki ortaya koyacağı kırmızı çizgileri olduğu gibi, insanların da akıl ve mantığıyla kabullenemeyeceği kırmızı çizgileri vardır.Bu çizgileri rencide edici tutum söz yazı hal ve davranışlarda insan ister istemez hiddetlenir ve öfkelenir.Öfkelendiğinde insanın tutum ve davranışı, hali rengi tavrı çok değişir.Öfkelendiğinde kimseyi gözü görmez olur.Yani akıl ve mantık artık devre dışı kalır. O an için, tek hedefi vardır öfke sahibinin. Kırmızı çizgiyi rencide eden durumu her ne pahasına olursa olsun cezalandırmak.Kırmızı çizgi bir insan olabilir, bir hayvan olabilir, bir vasıta olabilir... Bir tanıdık, bir arkadaş bir dost hatta canı ciğeri olabilir... Hiç fark etmez.Çünkü o an için, öfke yani duygu, aklı ve mantığı örtmüştür.Öfkeli kimsenin halini, camı buğulanmış arabayla tam gaz gitmeye benzetebiliriz. Böyle bir sürücünün kaza yapmama, hem kendine hem başkasına zarar vermeme ihtimali ne kadar düşük ise, öfkesine hakim olamayan kimsenin kendisine ve etrafına zarar vermemesi de bu kadar az ihtimaldir.Öfke akıl ve mantığı devre dışı bıraktığı için, kişi sağlıklı düşünemez. İşleyeceği hareket kendini rahatlatacak ve öç alma duygusunu tatmin edecektir, ama bir anlık bu tatmin, belki bir ömür boyu pişmanlık olarak ödenecektir. (...) Kitabın İçinden Sayfa 173
